Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '17

 
Kategori
Deneme
 

Yaşam treninde birer yolcuyuz

Yaşam treninde birer yolcuyuz
 

Görsel alıntı


Dikenler yüzünden güller hüzünlü.

Gülmeyen güllere gül denir mi?

Ağacın eğriliği topraktan değil, özensiz dikimden.

Ütüsüz sözlerin hedefini rüzgâr dahi değiştirmez.

Ağacın eğri dallarını, yaprakların halini, gölgesini, meyvelerin tadını sorma.

Yalanı, hileyi, haksızlığı, eleştirme. Sus!

Kilit vur yüreğine, anahtarı başkasına verme.

Diline fermuar, kulaklarını tıka, gözlerine perde çek.

Boş ver güçsüzleri, sen gücünü güçlüler için kullan. Güçsüzler yerde sürünsün.

Animasyonlu hızlı giden tren ile ilgili görsel sonucu

 

Nasıl olsa hepimiz yaşam treninde ayrı, ayrı kompartımanlarda birer yolcuyuz.

Tren aynı, istasyonlar ayrı, raylar ince, yol düz ve hassas.  

Bir zamanlar hepimiz annelerimizle, babalarımızla, sevdiklerimizle birlikte bu yaşam treninde yolculuk yapıyorduk.

Yaşam treni hızlı gidiyor, duracağı istasyonlar belli. Sanki biri inecek yolcuları tanıyor ve onları işaretle indiriyor.  

Onlar ayrı, ayrı istasyonlarda trenden indiler ve bizi yalnız bıraktılar.  

Elbet bizde bir istasyonda ineceğiz lakin hangi istasyonda ineceğimizi bilmiyoruz.

Tren hızla yoluna devam ediyor. Yol uzun, yolcular ise yorgun

Trenin kompartımanları ayrı, ayrı olsa da içinde sevdiklerimiz, dostlarımız, kardeşlerimiz var.

Trenin kompartıman pencerelerinden çevreyi seyre dalarken sevdiklerimizden bazılarının istasyonda trenden indiğini sonradan öğrendik.

Bu tren yolculuğunda hep neşe, keder, umutlar, hayaller, merhabalar ve vedalar var.

Yaşam treni yolculuğunda yolcular iyi ilişkiler içinde yolculuk yapmak için ellerinden gelen bütün gayreti göstermeli.

İstasyonlarda inenler arkalarında sevgiyi, saygıyı güzel anıları bıraktılar.  

Bunun içinde en güzel şekilde sevmeliyiz, affetmeliyiz ve iyi şekilde yolculuk yapmalıyız.

İneceğimiz istasyon belli olmasa da yolculuğa devam edenlerin zihninde güzel anılar bırakmak gerekir.

İnsan yaşarken yaptığı iyilikler, kötülükler ikinci adları sevaplar, günahlar dönüşü olmayan son yolculuktan önce o esas dünyaya gider.

İşte orada ağaçlar özenle düz dikilir, dalları düz, gölgeleri serin, yaprakları canlı ve meyveleri tatlı olur.

Yalanın karşısına doğru, hilenin karşısına gerçek, haksızlığın karşısına haklı, çıkar, yüreğin kilidi açılır. 

Dilin fermuarı çözülür, kulakların tıkacı çıkar, gözlerin perdesi açılır.

Orada güçsüzler güçlenir, güçlüler yerlerde sürünür.

Tren aynı, istasyonlar ayrı. Yol aynı yol. Kompartımanlar ayrı. Ne çare ki yol uzun, yolcular yorgun.

Trenin duracağı istasyonlarda bazı yolcular iner, bazı yolcular biner. Bu yaşam trenin yolculuğu böyle devam eder.

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN 

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..