Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yaşama dair...

Yaşama dair...
 

" Gelmem , ısrar etme ben anlamam, hava da soğuk, siz iyisiniz değil mi"???

"Silkelen" diyordu, telefonun bir ucundaki kardeşim...Sen sadece gel diyordu...isteksizim yine de "tamam" dedim.Ayaklarım gitse bile ruhum mumya gibi tepkisiz ...

Pencerem buğulu gözlerim gibi, camın buğusunu alırken yağmur damlası düştü yanaklarıma hadi dışarı çıkalım dercesine...Penceremde ne kadar durduğumu bilmiyorum tekrar telefon sesiyle irkildim...

"Tamam "dedim.Arayan yine kardeşimdi...üstüme birşeyler alıp çıktım uzun zamandır temiz havada yürümemiştim öyle iyi geldi ki bana ciğerlerimi yakmıştı temiz hava...Oh! diyerek yaklaştım kardeşimin bulunduğu sokağa gelmiştim...

Hoş bir karşılama ve sonrasında tebessüm dolu dakikalar...Kardeşim bana göre daha becerikliydi (çizgili kazaklı kardeşim nesrin)....Ben anlamam yufka, sac'da gözleme ve saraylı yapmasından sadece afiyetle yemesini beceririm...Çamlık sokak'ta bayram telaşı başlamıştı bile...soğuk havayı takan falanda yoktu sac'lar kurulmuş yufkalar bir bir açılmaya başlamıştı.Ne de severim yufkayı taze yağlayıp üzerine biraz keş serpiştirip yemesini, börek yemesemde olur...

__"Hadi dikilme, sende semaveri yakta, çay'ı demleyelim"

__Ben yapamam diyemeden, semaver tutuşturuldu Aysel abla tarafından elime...İşin yoksa şimdi odun kırıntısı ara oda ne ? Aysel ablam odunu, satırı verdı elime, "hadi kır sonra semaveri tutuştur"...Hadi kolay gele bana..."Yok yok" iç sesimle hiç konuşmadım...odunları kırıp sonrasında Aysel ablanın Sivas'tan getirdiği semaveri tutuşturduım biraz reklam koktu ama olsun... "

Canım ateş , canım kocam "deyip ateşi tutuşturdum.Çingen karısı öyle dermiş acep bende de varmı ki; hemen tutuştu ateşlediğim odunlarım...Oh! birazdan çaylar hazır...

"Üşümedim desem yalan olur burnumla ayaklarım çok üşüdü"...İçinde olduğum manzara herşeye değerdi bol bol resim çektim nevarsa kedi, köpek, inşatta çalışan işçiler, gelip kolay gelsin diyenler yaşamın tam ortasında sevdiğim insanlarla birlikte... herkes bir işin ucundan tutunmuş yardımlaşarak bayramı karşılayacaklar...Sırayla birbirlerinin yufkalarını yapıyorlar birkaç güne de bayramlık baklavalarını yapacaklar...Öğleye kadar yufka öğleden sonra sac'da gözleme ve Ereğlime özgü "SARAYLI" ...İsminde olduğu gibi saraylara layık bir tat...Tarifi mi ?hemen vereyim iyice gözlemledim yaparlarken..Hanımlar diyorlar ki;herkes bilmez "SARAYLI'YI"

Yufka açmasını bilenler kolayca yapabilirler...Normal yufka açılır. Daha önceden dövülmüş ceviz bir avuç şekerle harmanlanır.Harmanlanan iç yufkanın içine serilir ve ortandan kesilen yufka katlanarak gül şekli verilerek sacın üzerine konulur her iki tarafı pişirildikten sonra saç üzerinden alınır ...sıra afiyetle yenmeye geldi bu tarif Hakim'e abladan...Hımm sıcak'ken enfes balı akıyor ağzıma...

Valla çayı unuttuk, ateşi yaktık ama demlemedim.."Ha ha semaverden çay içmeden gitmem" ...

Yüzüme vuran ateş gölgesiyle birlikte, bırakalı on ay olmasına rağmen bir dal sigara içmek canım çekti ki, sormayın...Kendime sigara konusunda fazla yüz vermiyorum bir başlarsam bır daha bırakırım umudum olmaz koskoca yirmidört senemi yedi...Ben kendimi seviyorum bedeni mi de sigarayı bırakarak ödüllendirmek istedim...

Hadi çayları soğutmayalım...İçimiz ısındı semaverin ilk çayıyla...Dalıp gitmişim, günlerdir ne eziyet etmişim kendime ruhumu acıtıp yaşama küstürmüşüm kendimi son kez attığım odun kırıntılarıyla semaverin altına hüzünlerimi de koyup yaktım bir güzel küllensin istedim...Ateşin koru ne zaman küllenir bilinmez...Bugün birkez daha anladım yaşam'a dair umut var ise yaşamdan keyif alınıyor...Kardeşim ve komşuları öyle dayanışma içindekiler ki, düğün, bayram, yas birlikte paylaşılıyor kanaviçe gibi özenle yüreklerine ilmek atılarak...Paylaşılan her duygu renk renk, desen desen öyle bir düğüm atılıyor ki , bir daha kopmamak , güzellikler paylaşmak adına..."İyi ki , gelmişim "dedim kendime...

Hava iyicene kararmış , yeniden yağmur çiğliyordu bu kez tebessüm eden yüzüme...Sokak lambaları bir bir eşlik ediyordu karanlık sokaktan geçerken evime. Giderken mimlemiştim sokak kenarında ki nergiz'leri tomurcuk olanları topladım ...

Eve dönüşümünde , yaşama dair bir çok umutlarım, elimde de vazo'ma koyacağım mis gibi nergizlerim ...Bayrama yüz kadar yufkam, bir kaç gözlemem, iki tane saraylım vardı...Buda benim sıcacık semaver çayının yanında keyifli iki günüm....

Buyrun, afiyetle yiyelim dostlarım...

Resim:Benim çektiğim.

 
Toplam blog
: 86
: 1295
Kayıt tarihi
: 25.07.07
 
 

Kdz Ereğli doğumluyum. Üç tane yaşam çiçeğim var. Ailemle birlikte yaşama dair ne varsa yaşamın bize..