Yaşama dair

Yüreğinin git dediği yere gidemezsin, ancak ayakların seni nereye götürüyorsa oraya gidersin. Gül dikersin diken biter. Arkadaşına , dostuna inanır güvenirsin, o saman doldurur postuna. Yüzmek için kulaç attığınızda elleriniz suya değil kayaya çarpabilir. Başınızı dayadığınız göğüs bir gün gelir taş olur, başınızı yarabilir. Dayandığınız baston taşa sıkışıp sizi düşürebilir. Yardım etmek ya da kurtarmak istediğiniz kişiye el verirsiniz, o kişi sizi batağa çekebilir. Aynı yastığa baş koyduğunuz kişi gün gelir sizin canınızı alabilir. Attığınız taş istediğiniz kuşu vurmayabilir. İçtiğiniz su sizi boğabilir. Isındığınız ateş ise sizi yakabilir. Seversiniz ama sevilmezsiniz, ya da tersi olur sevilirsiniz ama sevmezsiniz. Aç kaldığınızda umduğunuzu değilde bulduğunuzu yersiniz. Gençken parasızlıktan, paranız olduğunda ise sağlığınız elvermediği için her istediğinizi yiyemeyebilirsiniz. Beni bala götürecektir diye arı sanıpta peşine takıldığınız kişi, gerçekte bok sineğidir ve sizi boka boğabilir. Gerçekleri söyleyeni değil duymak istediklerimizi söyleyenleri severiz.

Hayat dört işlem değildir. Toplamak isteediğiniz her neyse birde bakmışsınız eksilmiştir. Bölmek, bölüşmek istediğiniz varlıklarınızı birde bakmışsınız çarpmışlar. Hayatınızdan çıkartmak istedikleriniz, sizin yüklerinize artı olarak geri dönerler. Nefesiniz yettiği kadar bağırırsınız ancak, yankı yapmaz sonunda nefessiz kalırsınız. Olumsuzluklar her zaman dışarıdan gelmez. İnsan en büyük kötülüğü kendine, içinde yaşadığı çevreye ve topluma yapar.Nefretlerinden ve kinlerinden arınmış insanlar kamil insanlardır.

Çok az sayıda insan vardır ki Dünya'ya  Güneş gibi doğarlar. Varlıkları ile Dünya'yı ve toplumları ısıtırlar, ışıtırlar. Bütün canlılara saygılıdırlar. Dünya'yı tüketmek için değil yaşatmak için kullanırlar. Sizler onları tanıyorsunuz.