Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ocak '14

 
Kategori
Deneme
 

Yaşamak üzerine

Yaşamak üzerine
 

Konuk Yazar: Osman Baş     

Osman Baş, Tokatlı bir yazarımızdır. Halen Ankara'da kalıyor. Yaşamak üzerine bir yazısını gazeteci yazar dostum Prof. Dr. İsa Kayacan göndermişler. Bir yerde " yazmak yaşamaktır ve söz uçar yazı kalır " diyenler vardır. Yazar dost Ahmet Baş ise yaşamayı bir başka açıdan irdeliyor. Bu güzelim yazısını sizlerle burada paylaşmak istiyorum ve sanatçı dostlarım İsa Kayacan ve Ahmet Baş Beylere burada teşekkürlerimi sunuyorum.

Sözü Sayın Osman Başa bırakıyorum. Birlikte okuyalım ne dersiniz.

YAŞAMAK…

TARHANA ÇORBASINA SOĞAN OLMAKSA…

Yaşamak; dünün derinliğinde yaşanmışların alınlarda bıraktığı izlerle yarınlara akmaktır.

Yaşamak; önde, arkada, sağda ve solda ayağınıza çelme takmak için atacağınız adımı bekleyen, hayatının yüzdeler üstesinde kişiliğini bir türlü kazanamamış, alt kümenin geri dörtlü elemanlarına aldırmadan, muhatap olmadan yarınlara akmak.

Yaşamak; kısa insan ömründe yaşanması gereken en yüksek dozda depremi tüm hücreleriyle tadına bakıp, yıkılmış, viran olmuş dam girdabında selamı sabahı kesenlerin, bir bardak su, bir tas ayran ikramını unutup kendi sessizliğinde hayatına yön vermenin mücadelesinde ayakta kalmaktır.

Dimdik olmak, sağlıklı karar vermek ve yaşanan ne varsa en az hasarla atlatmanın aylar süren mücadelesi sonrasında yarınlara ulaşmaktır.

Yaşamak; kendi dünyasında üçüncü dünya savaşını yaşamaktır. Elde var sıfırla yarınlara akmak.

Yaşamak; yaşananın üçte ikisinin tamam, geriye kalanın üçte bir ya var, ya yok olduğunu bilmek, bildiği ne varsa bir mübarek gün ve gecenin feyz ve bereketiyle aldığı ve okuduğu dua aşkıyla her gün damla damla çoğalan ve büyüyen bir sevginin ilmek ilmek hücrelere vurduğu desenlerle yarınlara doğru yol gitmektir.

Yaşamak; ölümü hiç unutmamaktır.

Yaşamak: sevgiyi hiç yok etmemektir.

Yaşamak; Gülde öz, gül şende öz, korda öz, canda öz, cananda öz, serde öz, serhatta öz velhasıl öz oğlu öz… Sözsüz, sazsız, usul usul, sıcak sıcak, aranmadan, aratmadan, acımadan, acıtmadan bir gül bahçesine girercesine, bin atlı akınlardaki çocukların asra merhaba deyişlerinde, avuçlara uzanışıyla bir kundak beyazlığında bir yaş sonrasına gülümseyiştir.

Yaşamak; kültür seviyesi tartışılır ya da boş ver denecek noktada bir yığın nefes alıp veren nefislerin kem gözlerine aldırmadan, dedikodusuna takılmadan, “yeter artık deyip” isyan etmeden şükür secdesinin basamaklarında bütün imtihanları tamamlayıp gül aşkıyla yanışın dumanları arasında rahatlayıp, bir umre alevinin ortasında daldaki hurmayla tanış olmak ve lezzetine bakmaktır.

Yaşamak; haddini aşmamak, aşanlarla Eyüp sabrıyla muhatap olmamaktır.

Yaşamak; zor elbet, zoru başarmakta zordur bilinciyle Zora talip olmaktır.

Yaşamak; problemle dost olmak,  üretenlerin çizim ve desenlerinin karesini, metreküpünü ve dahi çevresini çapını çok iyi bilmek, tanımak ve bir denklem çözülüşünü kabullenmektir.

Yaşamak; hiç şüphesiz sadece nefes alıp vermekten ve sıradan canlı varlıkların gösterdikleri davranışlarda bulunmaktan ibaret değildir.

Yaşamak; her saniye, her saat, her gün, her ay, her yıl yarışmak belki de. Etrafında ne kadar haşarat, kem göz, seviyesiz, kültürsüz, tilki varsa uzaklaşmak için aniden hareketlenmek, hızı artırmak, teleferik üşümüşlüğünde, ocak başı korunun ısınışıyla mevsimle barışık olmaktır.

Yaşamak; dalgalarla sörf yapmak, deniz olmayan şehirde Kelkit kadar yüzmektir. Kelkit kadar temiz olmak, dürüst olmak, Kelkit kadar Anadolu olmuşluğun rahatlığıyla akmaktır.

Yaşamak; bir akşam serinliğinde gül böreği sarılışındaki hassasiyetin, bir yudum çayla bütünleşmesine hamurun şekerle muhabbetine can oluş, yar oluş, uyku öncesi sevgi toplayıştır.

Yaşamak; benim için, hayırlı işlerde yarışmaktır.

Yaşamak; sahip olunan inanç, duygu ve düşünceleri millileştirmektir.

Yaşamak; başarıya ulaşan bütün yolları bilmektir. Yol yürürken güneşe posta koymak,  çiçek toplamak bozkırda, tepe tepe ayaz almak,  yamaçlarda rüzgâra boyun eğmemek, bir dağ köylüsünün akşam sofrasında tarhana çorbasına soğan olmaktır,

Yaşamak; Karabağ’ın Şuşa şehrinin Cıdır düzünde Har-ı Bülbül olmak.

Yaşamak; Soy kırım iddialarına karşı Hocalı’yı yüzlerine patlatmaktır.

Yaşamak;  düşünmek.

Yaşamak; ölüme hazırlanmaktır.

Yaşamak; ölümü hiç unutmamaktır.

Yaşamak; bozkırın yalnız adamı olmaktır.

Yaşamak; kimseye diyet borcu olmamaktır.

Yaşamak; yaşadığının farkında olmak, zinde olmak, yeniden şiir yazmaktır. Denemelere akmaktır. Doludizgin.

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..