Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '08

 
Kategori
Öykü
 

Yaşamayı seviyorum

Yaşamayı seviyorum
 

Kanser olduğumu ilk öğrendiğimde inanamadım. İnanamazdım inanmamalıydım Çünkü yalandı kanser olamazdım daha çok gençtim ve yaşamalıydım. Ölümüm bu kadar erken olmamalıydı.
Daha yapacağım bir sürü işim. Gerçekleştireceğim bir dolu hayalim. Yazacağım onlarca öyküm vardı. Delicesine sevmeyi tadacaktım daha. Sevgi için sevda için acı çekicek fedakarlık etmeyi öğrenecektim. Daha çocuklarım olacaktı onların kahırlarından yaşlanacaktım daha.
Ağrılarım dolayısıyla doktora gittiğimde hiç aklıma gelmemişti kanser olabileceğim. Üstelik doktorum hastalığımın epey ilerlediğini teşhisin geç konduğunu söyledi. Ve tabii ki elbette iyileşebileceğimi ama uzun ve zor bir tedavi süreci geçirmem gerektiğini ve hemen tedaviye başlamamız gerektiğini ekledi sözlerine.
Peki şimdi ne yapacaktım. Ailem üzülmesin diye gizli gelmiştim doktora ve şimdi nasıl söyleyecektim onlara kanser olduğumu onları üzmeye ne hakkım vardı ve bu uzun tedavi süresince bana üzüntülerini belli etmemek için kim bilir nasıl perişan olacaklardı.
Ağlayarak çıktım doktorun odasından ne yapacağımı nasıl hareket edeceğimi bilmiyordum. Kafamın içinde milyonlarca şey vardı ve bomboştu kafamın içi. Yaşamı düşündüm ve ölümü. Her gün yüzlerce kez şikayet ettiğimiz her şeyi bahane bulduğumuz bu dünyanın aslında ne kadar güzel olduğunu ve ne kadar yaşanamaya değer bir yer olduğunu düşündüm. Ve ölümün korkusunu duydum içimde. Ve sevdiklerimi bırakıp gitmek onları ölümümle yıkmak ne kadar zordu. Ama umutlarım tükenmemişti tükenmemeliydi. Yaşamalıydım direnmeliydim beni alıp götürmek isteyen ölüme.
Ve dünyam o an değişik bir şekilde aydınlandı. Her şey gözüme daha bir farklı göründü. Çok değil bundan bir saat evvel karlı havalardan nefret ederdim ama o odadan çıktıktan sonra karlı havayı bile sevdiğimi fark ettim. Ne kadarda güzel yağıyordu. Karlar havada uçuştukça benimde kafamda düşünceler öylece uçuşuyordu. Dayanmalıyım diyordum bunu başarmalıyım.
Eve gidip sakince aileme anlattım kanser olduğumu. Ağlamamamız gerektiğini hepimizin güçlü olması gerektiğini beni bu hastalığı yeneceğimi ve onların desteklerine her şeyden çok ihtiyacım olduğunu söyledim.
Ve ağlamadılar. Sımsıkı sarıldılar bana. Emindim ailem sevdiklerim dostlarım bu zorlu süreçte benim yanımda olacaklardı biliyordum.
Ertesi gün hastaneye giderken ayaklarım titriyordu bir gün içinde bambaşka bir kadın olup çıkmıştım. Bir gün içinde onlarca yaş yaşlanmış ama bir o kadarda onlarca yaş çocuklaşmıştım. Hayatın tüm kaygıları çok geride kalmıştı. Geçim derdi, borçlar, çalışma hayatının stresi ve kariyer kaygıları şimdi ne kadar da geçmişteydi. Şimdi ise sadece yaşama kaygısı vardı. Tekrar eskisi gibi sağlıklı ve özgürce nefes alabilme istediğim gibi koşabilme ve canımın çektiğini yiyebilme eskisi gibi yaşabilmenin kaygısı vardı yalnızca içimde
Her şeyin ne kadar boş olduğunu öğrendim bu sayede. Ve Olsun Yaşıyorum Ya Yeter diyebilmeyi.


Şu anda tedavim devam ediyor. İlaçlar beni bitkin düşürse de beni çirkinleştirse de. Ben yaşıyorum ve yaşayacağımı biliyorum ve bu hastalığa yenilmeyeceğimi.
Ve Olsun Yaşıyorum ya Yeter Diyorum. Çünkü Benim Daha Yapacaklarım Var. Daha Gerçekleştiremediğim Bir Dolu Hayalim. Yapacağım Birsürü İşim. Ve yazacağım Onlarca Öyküm Var. Ve Benden Bir Umut Güzel Bir Haber Bekleyen Bana Sakın Yenilme Diyen Dostlarım Var. Ve Ben Hepsini Çok Seviyorum. Yaşamayı Seviyorum.

 
Toplam blog
: 25
: 618
Kayıt tarihi
: 12.09.08
 
 

03/12/1983 Eskişehir'de doğmuşum. Lise Mezunuyum. Şu anda bir sigorta şirketinde çalışıyorum. Kitap ..