Yaşamdan kesitler

Yazan:Nabide Kılınç

İzlenimler:

Gizemli Bir Söyleşi

YAŞAMDAN KESİTLER

MİLAS’TA SON ÇIĞLIK ORHAN BAHTİYAR...

Bir gece telefonumun üstündeki saate baktım. Saat 22.28’i göstermekte. Dışarıdan gelen sesle kış mevsiminin yağmurları odamın çatısındaki kiremitlere vurmakta. Hem bu yağmur damlalarının çıkardığı sesi dinlemekteyim, hem de radyomdaki müziğin gücü geceye vurmakta.

Bense, apansızın geliveren yaşamın öbür kesitini , yaşamın diğer yüzünü “ölümü” yazmak için elime kağıdı, kalemi tutuşturdum. Ne yazıp, nereden başlayacaktım?

Yazacağım şey “Milas!ta Son Çığlık” idi.

Milas’ta Son Çığlık yazarın kitabının adı...Bahsedeceğimiz ve yakın bir zamanda kaybettiğimiz yazarımız ise, Orhan Bahtiyar.

Bu düşüncelerle gecenin olanca ayazı insanın yüreğine vurmaya başlıyor...Ölüm, beklenmedik bir yerden çıkagelmişti. Hep gelecek...

Orhan Bahtiyar Kıbrıs kökenli, Milas’ta oturmakta ve asıl mesleği mimarlık ve yazarlık yapmakta idi.

Milas’ta Yakamoz Gazetesi’nde yazılar çıkarmakta ve radyo programlarıyla her hafta perşembe günleri bir kişiyi konuk ederek, yaşamın diğer kesitlerinden çarpıcı anlatımlar sunmakta idi...

Ben kendisini Kıbrıs’ta tüm politik acıları yüreğinde duymuş bir insan gönüllüsü olarak tanıdım.

Orhan Bahtiyar’ı daha önceki yıllarda gazetelerdeki yazılarından okumaktaydım. Beni etkileyen yazısı ise, “Bir Yudum Sevgi Çayı” dır.

2008 yılının Basın Gecesi’nde karşılaştık, konuştuk, söyleştik...Yöremin Kütüphanesi’ne bir takım "Temel Britannıca” getirmiş ve yaşadığım beldeme ilk kez gelmişti, mutluluk duymuştum. Geldiğinde imzaladığı kitabı “Milas’ta Son Çığlık”. İlhan Hazer isimli arkadaşıyla beldeme gelmişti, kendisine başsağlığı dilerim.

Biraz kitabından söz edelim. Kitapta romanın kahramanı “Murtaza”. Murtaza Dinar’dan. Olayın geçtiği yerleri her gün rüyasında görmekte ve bundan çok etkilenmektedir. Bu rüyaları onu Milas’a kuvvetle çekmekte, bir gün karısını, evini ve işini bırakarak Milas’a gelir ve başlar Murtaza’nın " tarihe öyküsü.

Roman çok etkileyici. Romanı etkileyici kılan hem Murtaza’nın öyküsü, hem de Milas’ın tüm çarpıcı tarihi, ışığı, ve yer yer de politikası. Romancılıkta Orhan Bahtiyar çok başarılı bir başlangıç yapmıştı. Kitabını ilk okuduğumda yazarı Orhan Bahtiyar’ı bulmak, ona romanla ve konusu ile ilgili pek çok şey sormak istedim ve düşüncelerimi, yorumumu sonra yazacaktım. Yoğun konularımızdan olsa gerek görüşemedik, arayamadım.

Daha sonra görüştüğümüzde ise, romanı bir kez daha okuyarak yazmam gerekli, demiştim. O da bana, ben bu kitabın ikincisini yazmaktayım. Bu kitabı bitirmeliyim ki, 2009 yılının Basın Gecesi’nde ödülümü almalıyım, diyordu. Ne kadar hüzünlüyüm...

Ölüm erken geldi, ben yeni tanıdım, erken kaybettim. Ne çok seviniyordu... Kütüphane Genel Müdürlüğü kitaplarımı aldı, diyordu. Ne diyelim? Yaşam bu. Kesitine nasıl bakalım? İnadına, inadına severek.Yaşamak güzel şey, yaşamak, sevgiyle, yüreğinle yaşamak, inadına yaşamak...

Ne demişti sevgili Orhan Bahtiyar “Bir Yudum Sevgi Çayı”nda “Sevgiyle el ele omuz omuza, göz göze, diz dize olmak için neyimiz eksik ki? Bir yudum sevgi çayında buluşalım...”

Biz dostların ölümünde buluştuk. Seni seven dostların, gazeten yakamoz, arkadaşların, ailen, çocukların ölümünle buluştu...

Başsağlığı dilemekten başka elimizde kalan kitabın, sevgin, hatıraların...

Elimde Fakir Baykurt’un “Kaplumbağalar”ı var, okuyorum geceleri. Ve trompet, davul, saksafon, piyanonun geceye vurduğu müzik, caz ustaları müzikte çağdaş, doyulmaz tadlar vermekte ...Gece, gecenin sessizliğine vuran ışığı geceyi aydınlatmakta....

Kaplumbağalar bitmek üzere. Fakir Baykurt’un özyaşam öyküsü beni daha çok etkilemekte. Ölmeden önce Muğla’ya geldiğinde imzaladığı yapıtları özyaşam öyküsü...

Sırada “İğneli Koltukta Dört Buçuk Yıl” Lale Aytaman’dan, okuyacağım. Karia’da bir kadın Vali Lale Aytaman Muğla’da görev yaptığı yıllarını kitaplaştırmış.

Ve okunmak için bekleyen kitaplar; Sabahattin Ali’den Kuyucaklı Yusuf, Elli kelime Berrin Adnan Menderes Yassıada mektuplaşmaları, Demokrasi Yıldızı Adnan Menderes Şevket Çizmeli’den, Latife Hanımın Kağıtları Fatih Baysan’dan. Diriliş Turgut Özakman’ın. Veda Ayşe Kulin’in.

Okuduğum saatlerin ve bir günün yorgunluğu şiirle geçiyor, şiirde ise Yerkesik doğumlu Mehmet Karabulut’un şiirlerini okumaktayım. Ve gecede Ataol Behramoğlu’nun Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir şey var kitabı başucumda durmakta ...