Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yaşamı etkileyen maddelerden korunma yolları

Yaşamı etkileyen maddelerden korunma yolları
 

Son dönemlerde insan hayatını riske atan maddeler ile ilgili değişik çalışmalar yapılıyor ve değişik uzman görüşleri birbiri ardına basına, internet sitelerine, hatta kitaplara konu oluyor.

İşte günlük yaşamda sağlığımızı tehdit eden ve günlük kullanılan birer ihtiyaç maddesi gibi duran bazı maddeler ve özellikleri.

Uzmanlara göre günlük hayatta kullanılan ürünler ve içerdikleri kimyasal maddeleri şöyle sıralamak mümkün:

-Mobilya ve yer cilaları: Bu ürünlerin bazılarının içeriğinde bulunan ve kanserojen bir madde olan fenol, ciltle temas ettiğinde de soyulma, kabarıklık, yanma ve sivilceler oluşmasına yol açıyormuş.

-Eviye ve tuvalet açıcıları: Kostik isimli madde, astım hastalarında astım krizlerini tetikleyebiliyormuş. Ayrıca, kostiğin cilt ile temasında da anında cilt sorunları yaşanabiliyormuş.

-Bulaşık yıkama sıvıları: Renklendirilmiş olanlar kurşun veya kanserojen etki yaratabilecek maddeler içerebildiğinden, bunların renksiz olanlarının seçilmesi uzmanlarca tavsiye ediliyor.

-Bulaşık makinesi deterjanı: Su ile temas ettiğinde aktive olarak toksik klor gazı çıkarabileceğinden bu gazların mutfakta yoğunlaşması halinde baş ağrısı, yorgunluk ve göz yanması meydana gelebiliyormuş.

-Fırın temizleme maddeleri: Kimi malzemeler, kostik ve amonyak içerdiğinden, özellikle sprey şeklinde olanların havada zerrecikler oluşturduğu için cilde, göz ve akciğerlere zarar verebiliyormuş. Kullanımları sırasında iyi bir havalandırma sağlanması, cilt temasını önlemek için de lastik eldiven kullanılması uzmanlarca öneriliyor.

-Bilgisayarlar: Bilgisayar önünde uzun süre oturanlarda gözlerde tahriş, çift görüş, asabiyet, stres, baş, boyun ve bel ağrıları sorunları ortaya çıkabiliyormuş. Ta bu bir bilgisayar kullanıcısı olarak bunları ben yaşamadım diyenin olacağını sanmıyorum. Diğer taraftan, elektromanyetik frekans yanında yüksek voltaj nedeniyle oluşan statik elektriğin ortamda pozitif yüklü iyonların yoğunlaşmasına sebep olduğu ve bunun sonucunda da yorgunluk, asabiyet, metabolik rahatsızlıklar, baş ağrısı, yüz kızarıklığı ve çeşitli göz sorunlarına yol açabiliyormuş.

-Ev bitkileri: Özellikle çocuklu evlerde kimi bitkilerin odaya konulmasına dikkat etmek gerekiyormuş. Açelya, çiğdem, ortanca, ökseotu, çan çiçeği, zakkum gibi bitkiler yenildiğinde zehirlenme yapabiliyorlarmış. Ayrıca, ontoryum ve yonca gibi bitkiler de cilt, ağız ve deride tahrişe neden olabilirken, nergis zambağı, düğün çiçeği, siklamen, karanfil, sardunya, nergis, papatya, benjamin, lale soğanı, iris gibi bitkiler de ciltle temas halinde kaşıntı, yenildiğinde kusma ve mide krampına sebebiyet verebiliyormuş.

-Şampuanlar: Bunlarda temizlenmenin taşıdığı riskler. Sentetik deterjan nedeniyle saç derisinde doğal yağ kaybı ve göz yanması olabiliyormuş. Ayrıca, duş sırasında suyun fazla sıcak olması da saç derisinin emme niteliğini artırarak kimyasalların daha fazla absorbe olmasına sebep oluyormuş.

-Deodorant ve ter önleyiciler: Deodorant ve ter önleyicilerin içindeki kimi maddeler, koltuk altı keseciklerinde iltihap ve deri tahrişine neden oluyormuş.

-Talk pudrası: Bu malzemelerin kanserojen nitelikteki asbest lifleri içermemesine ve alınırken bu hususa dikkat edilmesi gerekiyormuş.

-Allık: Allık için kullanılan maddelerden, boya maddeleri içerenler kanserojen olabiliyormuş.

-Göz farı: Kanserojen madde içerenler ile tahriş edici madde içeren ürünlerden sakınılması uzmanlarca tavsiye ediliyor.

-Dudak boyası ve kalemi: Dudak boyalarında bulunabilecek hint yağı, propyl gallate, glycerol diisostearat, ricinoleic ait, diisostearyl malate, yellow 11, pigment boyar maddeler ve amyldimethylamino benzoic asitin cilt tahrişine yol açabileceği, eosin boyaları, esanslar ve lanolinin de dudaklarda kurumaya neden olabileceği yine uzmanlar tarafından belirtiliyor.

-Bebek bezleri: Ağartılmış beyaz kağıt içeren bazı tek kullanımlık bezlerin 'dioksin' içerikli olanları, bebeğin bağışıklık sisteminde ve karaciğerinde hasara neden olabiliyormuş.

Bir taraftan gelişen teknolojinin nimetlerinden yararlanırken, diğer yandan bu teknolojik ürünlerin insanlara verdikleri zararlardan korunmak gerekiyor.

Bu zararları da en iyi uzmanlar biliyor ve alınacak tedbirleri de onlar halka duyuracak.

Bizde şöyle bir durum var. Bir ürün piyasaya sürülüyor. Uzun zaman kullanılıp, piyasa bu ürüne doyduktan sonra zararları ortaya çıkmaya ve açıklanmaya başlanıyor.

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..