- Kategori
- Yurtdışı Eğitim
Yaşamımızı değiştiren Dergi
BURCU GÖKER
Bu yazıma başlamadan önce bir konuya değinmek istiyorum. Yazılarımı okuyan ve daha önceden bizim bu zorlu yolculuğumuza tanık olmuş sevgili dostlarımız, bütün bu yolculukta benim rolümü ve etkimi vurgulayan yorumlar yazıyorlar. Ben bir anneyim. Evladımı böylesine zorlu bir yolda tek başına bırakamazdım. Canımı dişime takıp son gücüme kadar bu yolda onunla yürümeye karar vermiştim. Şuna inaniyorum ki benim yerimde hangi anne olsa aynısını yapardı. Sadece ben bu konuda iyi araştırdım, organize oldum ve Burcu'ya hep inandım. Bütün bunları yaparken hiç yanlız değildim. Bizim esas gücümüz çevremizde bize inanan aile fertlerimiz ve dostlarımız oldu. Bu bir ekip işi idi. Gerek Paris'te, gerek Amerika'da, Kanada'da bizleri bir aile şefkatı ile sarmalayan, her sorunumuzda yanımızda olan çok sevgili dostlarımızın herbirinin Burcu Göker'in bugünkü başarısındaki rolünü inkar edemeyiz. Burcu herzaman bu dostlarımızı büyük bir minnetle anıyor ve her konserinde salonda olamasalar bile onlar için çalıyor. Çünkü biliyor ki onlar hep Burcu'nun yanındalar.
Bugünkü yazımda Paris'teki eğitim anılarımıza kaldığımız yerden devam etmek istiyorum. Paris'teki üçüncü yılın sonunda Burcu, Prof. Sylvie Gazeau ile olan çalışmalarının yanısıra Ecole de Nationale Musique d' Aulney'in giriş sınavlarını kazanarak Prof. Jose Alvarez ile keman çalışmalarına başladı. İki ayrı okulda iki ayrı hoca ile eğitim, resitaller, çeşitli orkestralarda çalışmalar, kurslar, yarışmalar. Kısacası bir günü bile boş geçmeyen bir yaşam sürüyorduk Paris'te. Ben de hem Fransa yaşamımızda kolaylık olması hem de Burcu'ya daha çok destek olabilmek için yoğun Fransızca kursuna başlamıştım. Elli yaşından sonra öğrencilik günlerime dönmüştüm. Bu bana çok daha fazla keyif vermişti. Kısacası Paris'te bir stüdyoda 17 ve 50 yaşında iki öğrenci yoğun bir eğitim yaşamının içinde günlerimizi geçiriyorduk. Paris'te eğitim yapan birçok Türk doktora ve master öğrencisi arkadaşımız olmuştu. Akşamları bazen evimizde veya bir kafede toplanıp sohbet ediyorduk. Bu kültür dolu güzel sohbetler 17 yaşındaki Burcu'nun kültürel gelişmesine çok yardımcı oldu.
Bu arada Burcu Fransa'da yayınlanan klasik müzk dergilerini takip ediyor, devamlı yeni çıkan cdleri alıyorduk. Semtimizde çok büyük bir kütüphane vardı ve biz hemen oraya üye olmuştuk. Bu kütüphanenin çok geniş dvd., cd ve kitap hazinesinden sürekli faydalanıyorduk. Hazine diyorum. Gerçekten Picpus Kütüphanesi hazine gibi idi. İlk geldiğimiz yıllarda aldığımız bir videoplayer bu kütüphaneden her hafta muntazaman aldığımız opera, konser videolarını seyretmemize yardımcı oluyordu. Bütün bunlar da Burcu'nun mesleki gelişimine çok yardımcı oluyordu. Bir klasik müzikçi dünyada yapılan etlkinlikleri takip etmek zorundadır. Konserler, operalar, yayınlanan cdler mesleki gelişim için takip edilmesi gereken materyeller. Bu günlerde Burcu Fransa'da yayınlanan aylık bir dergiye abone oldu. La Lettre de Musicien. Bu dergi gerek Fransa'da gerek bütün dünyadaki klasik müzik etkinliklerini, kursları, yarışmaları, konserleri heray muntazaman haber yapıyordu. Bu şekilde dünyadaki bütün etkinliklerden haberimiz oluyordu. İşte bu dergi hayatımızı değiştiren bir olay oldu. Bundan sonraki yazılarımda bu değişimi anlatacağım. Burcu Göker hala bu dergiye abone ve hala okuyor.