Yaşamın Kıyısında - The Edge of Heaven

Ben seni sevdigimi Dünyalara bildirdim Indirdin kaslarini Babani mi öldürdüm In dereye dereye Al dereden taslan Bizden geçti sevdigim Al cebimden saçlari Kiz evinin önüne Serecegim kilimi Oldu hayli zamanlar Görmedim sevdigimi Yaz geldi bahar geldi Açti yesil yapraklar Ben sana doyamadim Doysun kara topraklar Kazim Koyuncu Ben oncelikle Fatih Akin'a tesekkur etmek istedim bu filmin ardindan; yani benim icin cok heyecan verici ve anlamliydi Kanada'da onca yabancinin arasinda bu filmi izlemek. Sarkilara eslik ederken diger insanlarin merakli bakislarina muzipce bakip gulumsemek. Sonra altinda yazan cevirinin karsilayamadigi kulturel soylemlere herkesden fazla gulebilmek. Uzun zaman aradan sonra Istanbul'u tekrar gorebilmek. Fatih Akin guzel kurgu yapiyor, bazen kurgulari Tarantino'ya benzese de o kendinden de cok seyler katiyor. Kulturu de cok guzel yakaliyor filmlerinde. Ornegin, Lottie ile Ayten'in yemek yerkenki diyaloglarina bakarsaniz ve bir de Lottie aglarken komiserin ona yardim etmeye karar vermesi cok guzel ayrintilardi bence iki farkli kulturden insanin yardim etme anlayisini gostermesi adina. Sonra Yeter'in kizim icin her seyi yaparim derken ki kararli ses tonu, Lottie'nin annesinin Lottie Turkiye'ye giderken ona sarilisindaki destek olusu cok da guzel ifade ediyordu anne olmanin bir kulturu olmadigini. Sonra bir de Turk gercegi var iste, hani degismesi zor gozuken burasi Turkiye lafi var, cok guzel islenmis, bir yabanci gozuyle cok cok guzel anlatilmis. Bir de Istanbul ve Taksim, filmde bir sekilde insanlarin terkedemedigi yer olmus bunca tehlikesine, sacmaligina ragmen; o kisim beni cok iyi anlattigi icin cok hosuma gitti. Kendimin Istanbul'a olan askini gordum orda. Filmin sonu da cok anlamliydi. Film hayatla ilgiliydi dupeduz. Bazen neden diye sorarsiniz neden olmuyor diye beyninizi yersiniz. Oysa bilmezsiniz ki cevap yani basinizdan gecip gidiyor. Iste oyle bir sey, yani hayat dedirtiyor film. Bir de mukemmel bir Karadeniz turkusu ile suslenmis, ki muzik adina Duvara Karsi'dan sonra cok buyuk bir ilerleme var bence Fatih Akin'da. Ben Karadeniz' i hic gormedim ve bu filmi izlerken aslinda cok sey kacirdigimi dusundum. Cuma aksami yapilabilecek en keyifli seydi bu filmi izlemek.