Yaşamın Süresi de Kalitesi Kadar Önemli

Bu paralelde yapılan bilinçsiz söylemler insanların hayatlarına değer vermemelerine neden oluyor. Ben Kerim Korkut en çok hastalık ve ölüm üzerine yazıyorsam demek ki bu konuda sorun var.

Vakit gelmeden ölmek kendini öldürmektir. İnsanlar vaktin ne zaman olduğunu da bilmiyor, vadem ne zamansa o zaman diyor. 10 yaşında öldüğü zaman da vadem buymuş diyor. Biz tavuk muyuz 10 yaşında adam ölür mü?

Sonu ölüm olduğu için insanlar bu konuda umutsuzluğu kapılmış, “ölürsek ölelim” diyorlar. Sen bir canlısın insan türünün belli bir ömrü var, bunu yaşayıp öleceksin; niye umutsuzluğa kapılıyorsun ki. Sonu ölüm olmasın mı yani, ölüsüz müsün sen!

İnsanlar kendilerini bırakmışlar, kadere teslim olmuşlar, kader söz konusu olunca yaşamakta ölmekte çok kolay. Din kitaplarında herkesin ölümü tadacağı yazıyor ama zamanını Allah bilir diyor.

İnsanlar hayatımızın bir garantisi yok bari mutlu yaşayalım diyorlar. Bu, umutsuzluğun yarattığı panik hali. Bunun altında aslında “niye ölüm var, niye ölüyoruz, öldükten sonra ne fark eder” gibi şeyler yatıyor ama dillendiremiyorlar çünkü emir büyük yerden.

Sen biyolojik olarak ölümün gerçekleşeceği güne kadar vücudunu korumak zorundasın. Bu biyolojik ölümü (vücudun tükenmesi) de insanların çok iyi anlaması lazım. Elbette bir arıza öldürüyor vücut tükense nolur tükenmese nolur. Kalbim bir nedenle durduğu için değil, kalbim yaşlanmaktan artık çalışamaz (eskimiş, yıpranmış diyelim) hale geldiği için ölmeliyim.

İnsan türünün tam sağlıklı yaşadığı takdirde ömrünün 124 yıl olduğu biliniyor. Bu kadar yaşamış bazıları olabilir de bir kişiyi alıp 124 yıl yaşattık mı bilmiyorum. Her şeye rağmen insan türünün bugünkü şartlarda 90 yılın altında ölümü biyolojik ölüm olarak kabul edilmemeli; kaza ya da hayatını kaybetmek şeklinde falan değerlendirilmeli. Biyolojik ölüm durumuna gelmiş kişiyi tedavi edemezsiniz.

Sağlıklı bir şekilde biyolojik ölümüne kadar yaşamış olmak da kişinin akıllı olduğunun göstergelerinden biridir. Şunu yaptı bunu yaptı 30 yaşında öldü, ya bırak Allah aşkına! Mutlu yaşayalım üç gün yaşayalım; böyle şey olmaz ki, yanlış algı yaratılıyor ve insanlar böyle yaşıyorlar.