Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '14

 
Kategori
Öykü
 

Yaşamın verdiği en büyük Armağan (Son Bölüm)

Yaşamın verdiği en büyük Armağan (Son Bölüm)
 

Çocuklarım diye düşündü. İki tane kızı vardı yaşlı kadının. Aralarında 10 yaş fark olan iki genç ve güzel kadın. İkisi de iyi birer meslek sahibi olmuş, ayaklarının üzerinde duran, özgüven sahibi iki genç kadın.

Birden gözünün önünde bir başka genç kadın canlandı. Bir kaç yıllık evlilikten sonra artık çocuk sahibi olma zamanının geldiğini kabul edip anne olmaya hazırlanan bir başka genç kadın. Herşeyi planlamışlardı eşi ile. Doktordan kurbağa testinin sonuçlarını alıp da bebek beklediğini öğrendiğinde eşinin sevincini anımsadı birden. O güne kadar hep ciddi duran delikanlı birden küçük bir çocuk gibi sokaklarda zıplamaya, şarkılar söylemeye başlamıştı. 'Ben bu günü çok bekledim .'diyordu bir yandan da.

Harika geçen hamilelik günlerinden sonra bebeğini kucağına ilk aldığı anı sevinçle hatırladı. Sanki taş bebek sahibi olmuş küçük bir kız çocuğu gibiydi. Genç kızlığında hep sarı, bukleli saçlı, atkuyruklu bir kızı olmasını hayal etmişti. İşte şimdi yaşam ona böyle bir kız vermişti. Üstüne üstlük bu bebeğin iki de gamzesi vardı yanaklarında.

Bu çok güzel kız çocuğu sevgi dolu aile ortamında büyürken birden hüzünlendi. Çizdiği resimlere bile çok çocuklu aileleri nakşeden çocuk kardeş özlemi ile yanıyordu. O güne kadar çalışma yaşamının verdiği sorumluluktan bir başka bebek sahibi olmayı düşünmeyen anne düşüncelerini değiştirmeye başlamıştı.

Bir bebeği daha olmalıydı. Bir gün kızı gelip de 'Bir gün siz öleceksiniz. Benim kardeşim yok. Yalnız kalacağım.' deyince artık bir bebek sahibi daha olmaları fikri kafasında iyice yer etti.

Uzun bir evlilike yaşamından sonra, 30 lu yaşların sonuna yaklaşırken kucağına aldığı ikinci bebek de kızdı. Güzel ve neşeli geçmişti hamilelik dönemi. Bir an hamilelik döneminin toplumda kadına kazandırdığı saygınlık ve onuru düşündü yaşlı kadın.Gerçekten çok güzel bir duyguydu.

Eve kucağında bebeği ile geldiğinde ise bu kadar yıl alıştığı rahata, gece uykularına bir süre veda edeceğinin farkına vardı anne.

Ama büyük kızı çok mutluydu. Kardeşini kendi bebeği gibi benimsemiş ve sevmişti.Küçük kız da büyüdükçe ablasını güven, sevgi ve mükemmelliğin bir timsali olarak görmeye başlamıştı.

Biribine karekter ve tip olarak zıt olan kızlar büyük bir sevgi ile bağlıydılar. Büyük kız ne kadar yumuşak, sakin, iştahlı,neşeli bir çocuksa, küçük de o kadar hırçın, mükemmeliyetçi ve inatçıydı. Sarı bukleli saçlı, topmbul büyük kıza göre düz saçlı, zayıf küçük kız hep farklıydı.

Büyük kız sosyal bilimlerle ilgili bir dalda Üniversite okudu ve meslek sahibi oldu. Küçük ise erken yaşta keşfedilen yeteneği değerlendirilerek sanata yöneldi ve iyi bir sanatçı oldu. Tek ortak noktaları her iki kızın da yaptıkları mesleklerde en iyiyi bulma gayretleriydi..

Yaşlı kadın herbiri ayrı ayrı yerlerde başarılı olarak yaşamlarını sürdüren ve karekter sahibi kadın tipinin en güzel örneği olan kızlarını hatırladığı bu akşam vakti gözlerinden süzülen yaşlara engel olamadı. Onları çok özlemişti. Aylardır görmediği sadece telefon ve internet vasıtasıyle haberleştiği yavruları burnunda tütüyordu.

Olsun diye söyledi içinden. 'Dünyanın bir yerlerinde mutlu, başarılı, sağlıklı olduklarını bilmek ve onların başarıları ile gururlanmak çok güzeldi.

Bu esnada üzerindeki çanın ötmesinden bahçe kapısının açıldığını fark etti. Akşam iyice bastırmış ve arkadaşları gelmişlerdi. Bahçedeki yoldan adını seslenerek yürüyen arkadaşlarının sesi gittikçe yaklaşıyprdu. O anda bahçenin ışıklarının da yanmadığını fark etti. O karanlığı fark etmemişti bunları düşünürken. Çünkü içinin aydınlığı ona yetmişti.

Yerinden kalkıp karanlıkta arkadaşlarının sesine doğru yürürken bir yandan da yaşamımın bana verdiği en büyük armağan kızlarım diye düşündü.

70 yaşını bitirdiği ve bir başka on yıla doğru adım attığı bugün, tüm yaşamında yaptığı en güzeli şeyin  kızlarını yetiştirmek olduğunu ve kızlarının yaşamında kendisine verilen en büyük armağan olduğunu bir kez daha anlamışltı.

Varsın onlar çok uzakta olsunlardı..........

  

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..