Yaşamınızın mimarı sizsiniz

Esas olan duyguları bastırmak ve ötelemek değil, değiştirmektir.

Sadece olumlama yaparak iyi hissetmeyi bekleyen kişiler geçici ve uçucu bir rahatlık yaşarlar. Sonra yaşam tüm ağırlığını hissettirir ve onlar onca olumlu düşünmeye rağmen neden yaşamlarında bir şeyin değişmediğine şaşırıp üzülürler.

Bunun nedeni basittir: Eski, olumsuz kayıtlar tam olarak değiştirilmeden yürek kendini sevgiye açamaz. Korku toprağında sevgi tohumu yeşermez.

Eğer yaşadıklarımız; kendimize ve hayata yönelik bakış açımızda, davranışlarımızda bir dönüşüme yol açmıyorsa, işe yaramayan bir sürü inancı sırf geçmişten bu yana sürüklediğimiz korkular yüzünden sahipleniyorsak hayatımızda hiçbir şeyin değişmemesini de kabul etmemiz gerekir.

Hayatta, çevremizdeki insanlarda görmek istediğimiz değişimi önce kendi hayatımıza taşıyalım ki kendimizi “kurban” olarak görmekten vazgeçelim. Kendi seçimlerimizi yaşayabilelim.

Yolunuzun mimarı sizsiniz. Kendinize güvenin. Bu güven sizi güç savaşlarından, onaylanma arzusundan, istemediğiniz şeylere “evet” deme zorunluluğundan korur; ne yaşarsanız yaşayın iç huzuru bulmanıza yardımcı olur.

Kısacası

Hayatta geçmişe takılı kalmayın,

Kendinizi sevin, kendinize değer verin,

Yaşadığınız güzelliklerin farkında olup onlara şükredebilin.