Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '07

 
Kategori
İstanbul
 

Yaşanılan yer mi? İstanbul... Yoksa bizim şehir mi?

Yaşanılan yer mi? İstanbul... Yoksa bizim şehir mi?
 

Türkiye’ de kaç büyük şehir varsa, hemen, hemen hepsine gitmişim. Şimdi onu düşünüyorum da;

İstanbul’ un kalabalığı,

İzmir’ in Kordon’ u

Ankara’ nın kendine has başkent havası,
Samsun’un, Trabzon’un bize, Karadeniz’ e has sahil kesimi.

Eskişehir’ in, Konya’nın bitmez tükenmez sandığım dümdüz yolları, caddeleri,

Antalya’nın muntazaman yerleşimi, git, git bitmez sahili, seraları..

Asıl olan Büyük kentlerle, bizim gibi ufak, taşra kentlerin farklılığı,

Ben burada İstanbul ile kıyaslama yapmak istiyorum mümkün olduğunca, ki bunu yazarken aklıma, Füreya Romanında, “Füreya dışarı çıkıyor, (İstiklal caddesi sanıyorum) oralar da yürürken birden irkiliyor.İnsanların ne kadar boş baktıklarını görüyor ve eve gelip bir sürü insan figürü yapıyor, boş boş bakan.”

Aslında karşılaştırmak mizahi amaçlı tabikii’ de. Bu karşılaştırmayı, taa 2001 yılında, İstanbul’a birkaç günlük seminer için geldiğimde yapmıştım. Tranvay’da, akşamın 21.30’da baktığım yüzler, öyle bitkin, yılgın ve yorgun ki.İçim paralanmıştı.Bu insanlar ne zaman eve gidecek, dinlenecek, iki keyif çatacak da, sabah işe gelecek.Ha tabiî ki belli kesim için bu böyle, belli kesim için ise farklı.

Neyse, ben karşılaştırmaya geçeyim;

İstanbul’da, Büyük Şehir Belediyesi , küçüklerde Belediye vardır.
İstanbul’da, içinden geçen boğaz, diğerlerinde yoktur.
İstanbul’da, Bir yerden bir yere gitmek için çok erken çıkmalısın, çünkü trafik felç’tir.Küçük yerlerde ise bu yoktur.(Var’dır ama genelde arabaları alakasız yerlere park ettiklerinde)
İstanbul’da, her ırk’tan, her dinden, her renkten Yetmişikibuçuk milletten insan yaşar, küçüklerde bu sayı bir yada ikidir.
İstanbul’da, bütün Markaları bulabilirsin, buralarda ise birkaç tanesine şükür yarabbi dersin.
İstanbul’da, her türlü sosyal hayat, asosyal hayat vardır.Buralarda ne bulursan senede bir ancak o.Hele kışın büsbütün durur hayat.
İstanbul’da, Pahalı yemek, pahalı giymek ve gezmek isteyenlere ayrı, ucuzuna gidenlere ayrı seçenekler o kadar çoktur ki, semtinden semtine farklılık bile gösterir.Buralarda ise seçenek tektir.Alırsan alırsın, yersen yersin hesabı.
İstanbul’da, işe geç kalma sebebin o kadar çoktur ki, Amirin yada işvereninde aynı şeylere maruz kalabilir.Ama Küçük yerlerde yemezler, niye? mazeret yoktur.
İstanbul’da, Tüm sanatçıları, sinemacıları, tv yıldızlarını görme şansın her zaman vardır.Buralarda da görürsünüz ama festival varsa yada dizi çekiyorlarsa ancak o zaman.
İstanbul’da, kültürün içinde yaşarsın, Sinema, opera, bale, konser, tiyatro, gösteri, festival birine mutlaka katılma şansınız vardır.Buralarda eh işte, Festival varsa, sinema varsa, kendi çabanla ne yapabilirsen artık.
İstanbul’da, hayat sabaha kadar devam eder, buralarda sıkıysa 24.00’den sonra gez.
İstanbul’da, bütün dünyanın nimetlerini bulursun, Buralarda tv’de görürsün.
İstanbul’da, siyaset politika yada cı’lar hep yanı başınızdadır.Buralarda ne gönderdiysen o’nu.O’da seçim zamanlarında.
İstanbul’da, kalabalığa o kadar alışırsın ki, buralar kasaba gibi gelir.
İstanbul’da, işten çıkıp eve varana kadar gece yarısı olur, buralarda işten çıkarsın yemeği bulaşığı bitirir, gezmeye çıkarsın.
İstanbul’da, başınıza bir şey gelme olasılığı, buralarda az’dır.
İstanbul’da, hayat bireyselleşmiştir.Herkes randevusuz ziyarete gidemez, buralarda ise çoluk, çocuk, maaile ansızın kapıya dayanır.
İstanbul’da, taşı, toprağı altın diye her yer delik deşik edilmiştir.Buralarda henüz keşfedilmemiştir.
İstanbul’da, Kanyon, Akmerkez, Cevahir vb.yerlerde hava atarsın, buralarda Mmigros varsa, çevre illerden bile meraktan ziyarete gelinir.
İstanbul’da, bir caddeden başka caddeye, bir semtten bir semte geçsen, kimse tanımaz, Buralarda her mahallede bir ahbabın mutlaka vardır.
İstanbul’da para varsa yaşarsın, yoksa bilemem artık.Buralarda aza kanaat getirildiğinden, ne çok paran vardır, ne de aç kalırsın.Çünkü Köyün, bağın, bahçen vardır.
Her ne olursa olsun, İstanbul’un kalabalığı, keşmekeş trafiği, vurdumduymazlığı, bir o kadar samimiyeti sanıyorum yaşanılır kılıyor. Ve son söz, anlatılmaz yaşanır dı, anlatılmaz dı değil mi?

Resim:www.istanbul.net

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..