Yaşanmamış hayallerim!

Yazı yazmak gerçekten zor bir iş. İçimden gelmedikçe yazı yazamıyorum, zorunlu olanlara sabır ve ilham diliyorum. Ben gerçekten sürekli dış dünyaya dönük, taklit edilerek yaşanılan bir yaşam yerine, düşüncenin gücüne, enerjisine inanıyorum. Bilim adamı Albert Einstein görecelik kuramında, enerji maddeye, madde de enerjiye dönüşür dediğinde, düşünce bir enerjidir ve maddeye dönüşümü de hayallerin gerçekleşmesidir olarak açıklayabiliyorum!

Hayal gücünün önemi tartışılmaz, düşünce enerjiye dönüştüğünde neler yapılabilir, neler deneyimlenebilir, akıl almaz boyutlar açılıyor, yuvarlanarak, tıpkı bir kırmızı halının serilmesi gibi önümüzde...

Hayallerimi yaşanır gerçekler haline getirip yaşamı çok boyutlu hissetmeye karar verdim. Walt Disney "herşey minik bir fareyle başladı " dedi. Ben neyle başlasam diye düşünüyorum...

Uçsuz bucaksız bir kumsal , ve pırıl pırıl bir deniz, ben bir balık kadar hızlı ve rahat yüzebiliyorum, su altında saatlerce kalıp, tüm deniz canlılarıyla iletişim kurabiliyorum, sohbet ediyorum yosunlarla, karagöz, istavrit, uskumrularla, neler neler anlatıyorlar , insanların nasılda acımasızca yaşam alanlarını kirlettiklerini, onları öldürmek için hazırladıkları tuzakları hiç durmadan anlatıyorlar bana. Bir köpek balığı yaklaşıyor, sen bizimle konuşabiliyorsun, bizim ne kadar yanlış anlaşıldığımızı anlatayım sana diyor. Biz köpek balıkları doğamız neyi gerektiriyorsa onu yaşıyoruz, diyor.

Denizin derinliklerinden gizli bir kapı açılıyor, burada kristal bir küre var, bu kürede tüm sorular cevaplandırılıyor, tüm dilekler gerçekleştiriliyor. Kapıyı çalıyorum, bir ahtapot salınarak çok zarif bir şekilde kapıyı açıyor, "hoşgeldiniz"diyor. Ben o kadar mutluyumki sözcükler yetmez mutluluğumu anlatmaya, içeriye giriyorum. Küreye dikkatlice bakıyorum. Küre çok etkileyici, vatoz yavaşça yanıma geliyor, senin hayallerinin gücü getirdi buraya, şimdi küre ile iletişim kurup, seyreyle alemi buradan diyor. Ben öylece büyülenmiş gibi kalakalıyorum kürenin karşısında!

Tüm dileklerim, olmasını istediğim herşey donup kalıyor sanki. Ne istiyorum? Neden istiyorum? İstediklerimin gerçek "ben" için bir anlamı var mı? Bunlar geçiyor zihnimden birer birer... Ben hep sihirli bir çanta dilemiştim, maaşımı aldığımda içine koyuyorum paramı, ve hiç eksilmiyor, ihtiyaçlarımı gideriyorum, borçlar ödeniyor, öğrencilere gerekli burslar sağlanıyor, hastalara tedavi parası, garibanlara umut verecek herşeyi sağlayan o para hiç bitmiyor. Birde olaganüstü güzel bir koku, sürdüğümde o kadar güzel kokuyor ki , melekler kıskanıyor, sevdiğim insanlar yeniden hayatta , çok sağlıklılar, mutlu günlerimize dönüyoruz, tekrar birlikte huzur içinde. Dünya gezegeni, tertemiz atmosferiyle, dört mevsimi, en mükemmel biçimde yaşıyor, insanlar öğrenmeye, sevgiye, paylaşımcı yaşamı destekleyerek, saygı içinde yaşıyorlar. Aşk diliyorum, diğer yarım gelip beni bütünlüyor! İnsan hayal ettiği sürece yaşar!