Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '08

 
Kategori
Felsefe
 

Yaşanmamışlık

Yaşanmamışlık
 

resim salvador dali


"Sorusunu sormaya hazır bir sfenks gibi bekliyordu, hayat bizi köprünün başında."

Koli koli yaşanmamışlıklar canımızı yakıyordu yine de bir şey yapamıyorduk hayatlarımız için. Kolilere basmıştık gençliğimizin arta kalanını, günü gelince çıkaracağımız misafir tabakları gibi olmuştu hayatımız. Misafir özeninde yaşamıyorduk artık. İyi şeyleri onlara saklamıştık ki; biri gelsinde kullanalım bu hayatı diye bekleşip duruyorduk. Biz böyle beklerken elimizden gidenlerin farkına varmadık. Gözümüzün önünden salınarak geçip giden hayata boş gözlerle bakıyorduk sadece. Boşaltılmıştı içimiz sömürülmüştük... Hayatı yaşamayı umurak beklerken, sinsice içimiz boşaltılmıştı. Hırslarımızın peşinde koşarken farkına varmadık.

Hep bir gün gelecek hayatımız rayına oturacaktı. Ölüme inanmıyor olmalıydıkki böyle bol keseden harcıyorduk hayatı. Yoksa ölümsüzmüydük? Birbirimizi yemekten törpülenen ömürlerimiz daha kaç yıllık, kaç aylık, kaç günlük, kaç saatlik bilen var mıydı?

***
Niceleri geldi, neler istediler,
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler:
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi?
O gidenlerde hep senin gibiydiler.
ÖMER HAYYAM

***


Hayatı yaşamamıza engel olan şeyin ne olduğunu düşündüm durdum. Kronik bir hastalığa dönüştü bu sorgulamalarım. Neden erteliyorduk, neyi bekliyorduk. Bazı cevaplar buldum tabi. Bazen inandım bu cevaplara bazen saçmalık dedim.

Eski çağlarda Antik Yunanda çaresi bilinmeyen hastalığa yakalanan insanlar şehir meydanına çıkar oturularmış. Gelip geçen insanlar hastalıklarıyla ilgili fikirlerini ve önerilerini söylerlermiş. Bende meydana çıkıp hayatı ertelemelerimizin nedenlerini soruyorum sizlere.

Behçet Necatigil'in muhteşem şiiriyle biraz düşüncelere dalıp belki döneriz zararın yarısından. Şiiri okuduktan sonra en azından ertelediğimiz sevgi sözcüklerini söyleyelim sevdiklerimize.


SEVGİLERDE

Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz.)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya herşeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz,
Çirkindi dar vakitte bir sevgiyi söylemek.
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı.
 
Toplam blog
: 21
: 676
Kayıt tarihi
: 15.02.08
 
 

" verba volant, scripta manent." Hayatıma sürekli anlam katmakla meşgulüm. Galiba en iyi yaptığım i..