Yaşanmışlıklarım - 12 : Bedelli Askerlik Canımı Hep Sıkmıştır...Ruhumu İsyan Ettirmiştir.

1995 Yılı Ortalarındaydı Sanırım...PKK'nın en azgın olduğu zamanlardı....

Güneydoğu'da, dağlarda inisiyatif o sıralarda PKK'nın elindeydi... TSK ve diğer Güvenlik güçleri daha çok savunma yapıyordu...

Mehmetçiklerimiz şehit oluyorlar... Yaralanıyorlardı... Evlerinin pencerelerine bayraklar asılıyor; içerilerinden ağıt sesleri geliyordu...

Ve...

Türkiye'de,  hatırlı ve zengin aileler, askerlik çağına gelen çocuklarını Doğu ve Güneydoğu'ya göndermemek ya da daha sakin, çatışmaların olmadığı yerlere, tertip edilmeleri için için yoğun çalışmalar yapıyorlar ve hatırlı kişileri ya da  pahalı torpilleri devreye sokuyorlardı...

*

Bir gün, askerlik yoklamamı yaptırmak için bağlı bulunduğum askerlik şubesine gittim... İşimi bitirdikten sonra, dışarı çıkmak için koridorda yürürken gençlerden oluşan bir sıra gördüm ve onlara doğru yürüdüm...

Bilmem kaçını dönemin(ya da tertibin) sevk işlemleri yapılıyordu... Yolluk ya da harcırah almak için sırada bekleyen asker adaylarından rastgele birinin yanına yaklaştım ve "Nereye tertip edildin?" diye sordum...

Kılık ve kıyafetinden ve konuşmasından bir köylü çocuğu olduğu belliydi... Ağlamaklı bir şekilde "Şırnak" dedi... Şırnak, o zamanlar, PKK'nın en etkin olduğu yerlerin başında geliyordu...

- Hatırlı ve zengin aile çocuklarını düşünerek acı acı tebessüm ettim... İçimden, "Allah seni korusun!" dedim...

*

Aradan 5 ya da 6 ay geçti...

18 Aralık 1995 günü akşamı, özel bir televizyon kanalında, ünü yurtdışına taşmış pop müziği şarkıcılarımızdan biri ile yapılan bir röportaj, şehit cenazelerinin peş peşe geldiği o günlerde, beni çileden çıkarmıştı...

Spiker soruyor ünlü popçumuza; "... senin için askerlikten kaçıyor diyorlar. Sen askerlikten kaçıyor musun?"

Ünlü popçumuz yanıt veriyor: "Hayır, ben askerlikten kaçmıyorum. Ben 23 yaşımdayım. Kendimi henüz askerliğe hazır hissetmiyorum. Daha yapacağım işler var"...

Vay be !.. Gördünüz mü, adam kendini henüz askerliğe hazır hissetmiyormuş... Daha yapacağı işler varmış...

Milli Savunma Bakanlığı ayıp etmiş doğrusu; 20 yaşındaki garibim dururken, kendini henüz askerliğe hazır hissetmeyen  23 yaşındaki popçumuz çağırılır mı askere?...

Ben askerliğimi yaptıktan sonra, yasalar mı değişti acaba, diye düşünmekten kendimi alamadım...

*

Bu yıllarda, üniversitede öğretim elemanı olarak görev yapmaktaydım. Öğrencilerime, askerlik şubesinde konuştuğum asker adayı Mehmetçiğim ile bu, işini vatanının önüne koyan bu popçumuzu konu ederek, öğrencilerime duygusal  bir konuşma yaptım...Günlerin modasına uyarak,, "askerlik hizmetini yapmak istemeyen" bir erkek öğrencimin yüzü kızarırken; ağabeyleri askerde olan iki kız öğrencimin ağladığını gördüm.

*

Biri, beni can evimden vuran; diğeri de kızgınlıktan tansiyonumu çıkaran bu iki olayı, birilerine duyurmak istedim.

Oturdum, ASAL'a(Asker Alma Dairesi)'a bir mektup yazdım...

Mektubumda, asker adayı Mehmetçiğim ile, ünlü popçunuzun askere gitmemek için ileri sürdüğü "mazereti" hatırlattıktan sonra, özetle şunları yazdım:

"... Bu ne demek?.. Bu ne biçim bir mazeret?... Bu kutsal göreve yalnızca, kendilerini askerlik hizmetine hazır hissedenler mi alınıyor?... Bunların dışındaki, askerlik çağına gelen gençlere, askerlik işlemlerini yaparken, 'sen kendini askerliğe hazır hissediyor musun?' diye soruluyor mu? Ya da, bu gençler, askerlik şubelerine çağırıldıklarında, 'ben kendimi, henüz askerliğe hazır hissetmiyorum, daha yapacak işlerim var' diyebiliyorlar mı?

 Son zamanlarda, yasaların boşluğundan yararlanarak, ya da yasaların iyi niyetli yanlarını istismar ederek veya para karşılığında 'çürük raporu'  alarak askerlik hizmetlerini yapmak istemeyenlerin artması, halkımızın geneli üzerinde olumsuz etkiler yapmaktadır..."

*

Sonra ne oldu?

Ne olacak, eski tas eski hamam...Aradan iki yıl daha geçti...

10 Ağustos 1997 günü, Milliyet Gazetesi'nin 2. sayfasında "dağa çıkmam abi" şeklinde bir haber gördüm..

Bu sözler de, yukarıda konu ettiğim ünlü o popçumuza aitti... Ünlü popçumuz, bu haberin alt başlığında da, bu sözünü biraz daha açmış ve demiş ki: "Karlı dağlarda, tam teçhizatlı, tüfekli askerlik yapamam. Ben şarkı söylüyorum..."

 Bir kez daha, "Vay anasını be !..." dedim içimden... Adama bakın, karlı dağlarda askerlik yapamazmış... Ya nerede yapacakmış askerliğini?

Ünlü popçumuz, iki yaş daha almış ama, anlaşılan kendini "hala askerliğe hazır hissetmiyor"

Askerlik hizmetini, birkaç kez tecil ettiren ünlümüz, sonunda "bedelli  askerlikten" yararlanmak için, kendini ABD'de çalışan bir "işçi" olarak gösterdi... Ama, sonunda kurtulamadı ve kısa dönem de olsa, ısrarla kaçtığı askerlik hizmetini yaptı...

Nerede yaptı?...Neresine boş verin yaptı ya...

*

S O N U Ç :

Son zamanlarda, ülkemizde ekonomik içerikli bazı düzenlemeler yapılıyor... Bunlardan biri de, "borçların yeniden yapılanması" sanırım...Acaba, diyorum, "bedelli askerlik", diğer borçlar gibi, "vatan borcunun" da, yeniden yapılanması mı oluyor?

Ya da, Ramazan ayında, çeşitli nedenlerle oruç tutmayanların, ödediği "kefarete" benzer bir şey mi?

Kimse kusura bakmasın, her ikisine de banim kafam basmıyor...Benim bildiğim, "vatan borcu" parayla ödenmez...

Şehitlerimizin ruhlarını incitmekten sakınalım...

cdenizkent

 NOT: Kısa bir zaman öncesine kadar, "bedelli askerlik şehitlerimizin ruhunu rahatsız eder " veya "vatan borcu parayla ödenmez" diyerek "mangalda kül bırakmayan" kimi siyasilerimiz(iktidarı ve muhalefeti ile) ve kimi  insanlarımız, ne olduysa birden  bir yan çizdiler ve bedelli askerliğin hemen savunucusu oldular. 

Sakın bunun nedeni, bedelli askerlik için bekleyen 5 milyonu aşkın oya talip olmak olmasın?

Bu nedenle, bu bloğumu, en kısa zamanda yayından kaldıracağım.