Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '15

 
Kategori
Edebiyat
 

Yaşar Kemal: "Kültür bitince insanlık biter"

Geçenlerde görkemli ve insan yığını bir törenle sonsuzluğa uğurlanan Türk ve dünya yazınının büyük ustasının ardından herkes kendi açısından konuşmaya, yazmaya çizmeye, anılarını, izlenimlerini anlatmaya devam ediyor. Bu tür yolcu etme törenleri, her ölen ünlü, unvanlı, politikacı, soylu ve kapitalistler/varsıllar için olağan bir durum. Kimsesizler, garibanlar, hiçbir ünü /unvanı olmayan yoksullar için böyle bir tören geleneğimiz yok. Varsa da bile tükenip yok olmak üzere! Yunus’un “ bir garip ölmüş diyeler/ üç günden sonra duyalar/soğuk su ile yuyalar/şöyle garip bencileyin” dizelerinde dile getirdiği gerçeklik, günümüzün Türk toplumunda bütün çıplaklığı, tüm acımasızlığı ile sürmektedir. Özellikle kentlileşen toplum yapımızda, değişen geleneksel kültürümüzde yoksulun, ünsüzün, unvansızın, daha doğrusu kimsesizin ölüm olayı karşısındaki duyarsızlığımız, aldırmazlığımız sürüp gitmektedir! Ne var ki Yaşar Kemal ne varsıldır, ne soylu sınıfından, ne de bir politikacıdır. O, ailesinin zorunlu göç sonucu yerleştirildiği Osmaniye’nin Hemite(Gökcedam) köyünde doğmuş Türk Edebiyatı’nın en verimli ve ünü uluslararası düzeye ulaşmış bir ulu çınarı, gelmiş geçmiş en büyük düşün ve yazın insanlarındandır. Kısası, Yaşar Kemal Torosların bağrından çıkmış; halkının yaşam biçiminden, kültüründen beslenen/etkilenen bir edebiyat dehası bir kalem ustasıdır. Her şeyini yazdığı, betimlediği romanlarından, öykü ve destanlarından kazanmıştır. Yani o bir fikir, muhayyile ve kalem emekçisidir.

O, İlkçağ felsefecilerinden Protogoras’ın, “insan nedir? sorusuna verdiği” insan herşeyin ölçüsüdür.” yanıtına en uygun bir paradigmadır;  her zaman ve her yerde örnek alınması, imrenilmesi gereken çok dikkatli bir gözlemci ve mütevazı bir halkbilimcidir. Bütün bu özellikler ve yetileri bir yana, beni mesleki yönden ilgilendiren, etkilendiğim ve çok anlamlı bulduğum “Kültür bitince insanlık bitertümcesidir. Bu tümce, bu özdeyiş herhangi bir yerde yazılı değil; kimse de bu konuya, söylemlerinde, yazdıklarında değinmemiş!

Ben bu cümleyi, Yaşar Kemal’in ağzından 27 Mayıs 1999’da TRT-2’eki “Akşama Doğru Programı’ndaki söyleşisinden not almış ve İnsan-Kültür ve ToplumYazıları kitabımın ilk sayfasında yazmıştım. Çünkü kitabımın içeriğinde işlenen konular, olgu ve sorunlar açısından çok anlamlıydı. Ayrıca kültürü, kültür olgusunu, kültürdeki değişmeleri ve sosyal yapımız üzerindeki olumlu olumsuz etkilerini inceleyen, araştıran; daha doğrusu insan denilen varlığın yapıp-etmelerini konu edinen antropoloji ve onun bir alt disiplini olan halkbilim(folklor) açılarından da üzerinde önemle durulması gerekiyordu. Bu nedenle söz konusu araştırma kitabının ilk sayfasında yer almış, gerekli yorumlar yapılmıştı.

İnsanın, ya da okuyucunun aklına şu soru gelebilir. “Neden kültür bitince insanlık da biter?Çünkü kültür, insanın yarattığı yaptığı; onu toplum halinde bir arada tutan bilgi, inanç, sanat, etik, hukuk, adet, gelenek, görenek ve öteki toplumsal değerlerdir. Doğaldır ki insanlığın, uygarlığın var olması, yaşaması, varlığını sürdürmesi bu değerlere bağlıdır. Bunlar bitince, elbette insanlık da bitecektir. Geriye kalan, insanlık dışı değerler, çatışmalar, savaşlar, vahşice insan ölümleri, kadın cinayetleri, iktidar-muhalefet kavgaları olacaktır.

Çevremizde, sosyal dünyamızda olan biten bu tür olumsuz olayları iyi gözlemleyip, iyi okuduğumuzda Yaşar Kemal’in bu özdeyişinin, O’nun aramızdan ayrılışı ile birlikte ne anlama geldiğini daha iyi anlamış ve kavramış oluruz.

Umarız insanlarımız, gençliğimiz Yaşar Kemal’leri ve yapıtlarını daha iyi okur, dersler çıkarır ve toplumumuzun hangi aşamalardan geçerek bugünlere nasıl geldiğini daha iyi öğrenirler.

 06 Mart 2015/Antalya 

 
Toplam blog
: 46
: 225
Kayıt tarihi
: 27.03.13
 
 

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji (Sosyal Antropoloji) mezunu 1971; F..