Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '09

 
Kategori
Magazin
 

Yaşar Nuri Öztürk yıpranıyor!

Yaşar Nuri Öztürk yıpranıyor!
 

Milliyet.com.tr'den, ufak değişiklikle!


İnsan kolay yetişmiyor. Ama ülkemizde maalesef kolay harcanıyor.
Bu benim çocukluğumda da öyleydi şimdi de!

* İlk eğitimini babasından alan ve 9 yaşında hafız olan bir çocuk düşünebiliyor musunuz?
Yani o yaşta Kuran-ı Kerim'i bütünüyle ezbere bilip okuyor.

* İlk ve orta öğretimden sonra hukuk ve ilahiyat eğitimi alıyor.

* 12 yıl imamlık ve vaizlik yapıyor.

* 1980'de "İslam Felsefesi" konusuyla doktora yapıyor.

* 1986'da aynı dalda doçent oluyor.

* Dini konularda araştırmalar yapmak, konferanslar ve dersler vermek üzere dünyanın birçok ülkesini dolaşıyor.

* Kuran'ın yorum katılmamış ilk Türkçe çevrisini / mealini yazıyor.
1993 - 2003 yıllarında 126 kez basılan bu Kuran-ı Kerim, ülkemizde baskı rekoru kırıyor.

*****

Burada bir derin nefes alalım!

* Yıllarca din alanında kendini yetiştirmiş bir din alimimiz, 2002'de CHP'den milletvekili seçiliyor.
Politikaya atılmak kendi tercihi tabii, karışamayız. Ama üzülebiliriz.

* Bir ara AYŞE ÖZGÜN ile birlikte hafta içi her gün TV programına çıkan ve çağdaş dini düşünceleriyle halkın sevgilisi olan bu din alimimiz, politikaya niye girdi acaba?

Sadece düşünüyorum. Beyin jimnastiği! Niyetim sorgulamak değil.

* Hadi politikaya girdin be hocam da, 12 Şubat 2005'de "Halkın Yükselişi Partisi"ni kurmanın âlemi var mıydı?
Kolay mı 81 ilde teşkilat kurmak, çirkin politikacıların arasında cirit atmak?

* Millet kan ağlıyor, çoğu kimse açlık sınırına gidip geliyor.

Başbakan Londra'daki G 20 toplantısında hâlâ "Kriz en az bizi etkiledi. Bizi teğet geçti demekte ısrar ediyorum." diyor ve teğet geçmenin ne demek olduğunu oradakilere de anlatıyor.

Siz bunu yapabilir misiniz Yaşar Nuri Bey? Yapamazsınız değil mi? O zaman yaşatmazlar sizi politik arenada!

Allah göstermesin ya helikopter melikopter kazalarını konu eden dizide başrol oynarsınız, ya da skandallara adınız karıştırılıp, lekelenirsiniz.

*****

Şimdi gelelim esas konuya. Günlerdir TV kanallarında Yaşar Nuri Hocamızın aşk skandalına karıştığını seyrediyoruz.

Burada konuyu etraflıca yazacak değilim. Merak eden Milliyet.com.tr'yi tıklasın! İşte linki:

http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&ArticleID=1078897&Date=03.04.2009&b


* Birçok gazete yazdı, Kanal D'de Esra Ceyhan'a 2 gündür konu oldu bu olay. Dün Yaşar Nuri Öztürk'ün eşi Canan Öztürk çıktı programa. Elindeki aşk mesajlarının bir kısmını okudu ve eşinin kendisine ihanet ettiğini belirtti.

Bu konuda ahkâm kesemem. Gerçektir veya değildir, bilemem. Zaten konu yargıya intikal etmiş. Beklenip, dava neticesi görülecek.

* Bugün de Yaşar Nuri Hoca'nın sevgilisi olduğu öne sürülen Şahane Sultan Müftüoğlu çıktı aynı programa.
Canan Hanım'ın ruh sağlığının yerinde olmadığını, eski eşinden olan oğluna Yaşar Hoca'nın borç olarak verdiği 400 bin doları geri ödememek için böyle karalamalarla Yaşar Bey'i yıprattığını, olaya da kendisini alet ettiğini belirtti. Hiçbir suçlamayı kabul etmedi.

İnsan üzülüyor tabii. Her şey aklıma gelirdi de Yaşar Nuri Öztürk'ün böyle konularla ilgili olarak gündeme geleceği gelmezdi aklıma.

* Topluma örnek olmak için didinen bir kimse olarak tanıyorum ben kendisini. Sevmediğim tarafları da çok. Kendisiyle aynı şekilde düşünmeyenleri çoğu kez olur olmaz kelimelerle aşağılar, şöyle bir nur yüzlü İslam hocası olamaz.
Hep bir sert tavır içinde izlemişimdir kendisini ve üzülmüşümdür.

Zekeriya Beyaz Hoca gibi bağırıp çağırmaz, elini masaya vurmaz, konuşurken gözlerini fıldır fıldır oynatmaz ama hep ağzı sulanır. Dilini çıkararak yalanır. Bu da pek güzel bir görüntü vermez bence.

* Yaşar Nuri Bey, tahsil etmekten, öğrenmekten flört etmeye vakit bulamamış olabilir, gençliğinde.
Belki de bunun neticesi olarak şimdi karşısına çıkan, akıllı, eğitimli ve oldukça güzel bir kadına gönlünü kaptırıvermiştir. Birlikte çalışmaları, hemen her gün mesai saatlerinde beraber olmaları da bunu kışkırtmış olabilir.

* Topluma örnek olmak için çırpınan bir din aliminin, evliyken başka birisiyle aşk veya seks ilişkisi yaşaması tabii ki alkışlanamaz. Ama olayın olup olmadığına da bizler uzaktan karar veremeyiz.

* Tamam, Yaşar Nuri Bey böyle örnek olmayan bir davranışta bulundu diyelim. Nikahlı eşinin TV kanallarında bunu açıklaması mı gerekir? Türkiye'ye hatta dünyaya mal olmuş bir şahsı yıpratmak kendisine ne fayda sağlayacaktır?
Gider mahkemeye, açar boşanma davasını ve sesini de çıkarmaz.
Ya da sineye çeker, kumasına(!), kusura bakmayın bu kelimeyi görünce sinir olurum, katlanır.

* Yazık oluyor! Gerçekten yazık!
İnsanlar yıllarca emek harcanarak yetişiyorlar. Ama hiç emek sarfetmeden harcanabiliyorlar.

Sonuç olarak şunu yazmak istiyorum; bence Yaşar Nuri Hoca politikadan elini ayağını çekmeli. Dini alanda ülkesine hizmet vermeli, kitaplar yazmalı. Yeteri kadar da para kazanmıştır şimdiye kadar.

Siyaset, din adamlarının yapacağı iş değildir.
Bakın Tayyip Bey'e!

Şimdi ülkesine bir futbolcu veya din adamı olarak hizmet verseydi, çok daha faydalı olurdu.
Davos'a da gitmez, "Van minüt, van minüt, olmaaaaz!" diye toplantıyı terk edip üzülmezdi.

Bizler de "Tayyip Bey'in Başbakan olmadığı bir Türkiye'de yaşamak çok zor ama onun başbakanlığında yaşamak daha zor!" düşüncesiyle mutlu olmaya çalışırdık.

Mustafa Mumcu, 03 Nisan 2009 / 23:55

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..