Yaşarken edinilen olgular

İnsan aklıyla doğar sonra onu harekete geçiren olgularla çevrelenir yani şekillenir.Onu yönlendirirken içindekileri her kes bilmeyebilir ama onu yetiştiren kişi veya kişiler nelerden haz, nelerden uzak kalması gerektiğini az çok belirleyebilir. Kişilerin zevkleri siyasi düşüncelerisevgi alış verişleri kişiliklerinin yansımalarıdır. Birilerinin düşünce duygularına cevap vermediğinde suçlamak isim yakıştırmak, onu yerden yere vurarak öfke kusmak niye. Ilımlı denilen kişilerdeki anlaşma frekansını denemektir bunu bazıları en başında başarırsevilen arzulanan olabilir bazıları da olayı net gören veya anlayan, anlatan da olsa hoş karşılanmayabilir bunun içinde kızılmamalı. Anlaşılamadım demek hatadır. Bence en büyük ayıp kişileri kendi kılıfları içinde incitmeden sarmak sevmektir. Onları hırpalamak cümleleriyle vurmak başından yenik düşmüş güreşçinin psikolojisinde olan birileriyle boşuna kürek sallamak değil de nedir. Her şeyin başı sevmek kabullenmektir Onu değiştirmek ise en büyük infialdir sonucu kişilikleri bozmaktır. İşte "geçimsizlik" denilen sendromun ilk çanları çalar ve hiç susmamacasına zihni yorar, sağlıklı düşünmeyi baltalar .