Yaşarsan Ömür Çabuk Biter

Ömür denilen zaman aralığı bir bardak su gibi, hızlı içersen çabuk biter yavaş içersen yavaş biter; hatta bence içmezsen hiç bitmez.

Hani çalışınca ya da bir şeylerle meşgul olunca zaman çabuk geçiyor ya öyle bir şey.

İçmezsen hiç bitmez diyoruz ya ömür bir gün bitecek ama sana uzun gelir, 50 yılsa 100 yıl gibi.

Uzun gelse nolur bitmese nolur içi boş olduktan sonra. Bunu bilemeyiz çünkü herkes bardağını farklı bir şey ile doldurur. Viski içersen içtiğini bile anlamazsın, su içersen…

Ve böyle olursa yaşamak şöyle olursa yaşamak diye bir şey yok, hepsi yaşamak. Dans ederken dansın büyüsüne kapılırsın ömür biter, duyarak hissederek doğa ile baş başa gün bile bitmez.

Yaşamak elbette güzel ama bunlar bardağı çabuk bitiren şeyler, yaşadığını hissetmiyorsun bile bir bakmışsın yıllar uçup gitmiş.

Bu nedenle örneğin köylünün 1 yılı şehirlinin 5 yılı gibidir.

Yaşamak malum bir şeyler yapmak sürekli koşuşturmak olarak biliniyor. Ama bu aynı zamanda ömrün çabuk gelip geçmesi. Bir şey yapmadan bak bir de. Koyun güdüyorsun mesela, akşam edemezsin.