Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '10

 
Kategori
2010 Dünya Kupası
 

Yaşasın Dünya Kupası

Yaşasın Dünya Kupası
 

Bir dünya kupası daha geride kaldı.

İlk düşüncem dört yılın bu dev şampiyonaya bir daha tanıklık etmek için çok uzun bir süre oluşu. Düşünsenize şimdi 26 yaşındaysanız 30, 40 yaşındaysanız ancak 44 yaşında bu büyük heyecana tekrar ortak olacaksınız.

Öyle bir heyecan ki bazen başka hiç bir platformda buluşmaları mümkün olmayan ülkeleri aynı topun peşine takıyor bazen de yıllardır çok zor durumda kalmış ülkelere bir spor karşılaşamsında da olsa rakiplerini alt eme fırsatı veriyor.

Biz futbolsverler için de dünyanın en iyi oyuncularını bir arada görme fırsatı sunan devasa bir karnaval oluyor.

Sahi bir insan ortalama 70 yıllık hayatında kaç dünya kupası görür? İlk ve son on yılı saymazsak 15-16; sizce de daha fazla olsa daha iyi değil mi?

İşin sitem tarafını bir kenara bırakırsak 2010 Dünya Kupası’nın futbola dair her konuda geride bıraktıklarını şöyle sıralayabiliriz.

• Bireysel yeteneklerin bu hünerlerini sergileyecekleri türde bir futbol anlayışı yer yüzünden silindi. Varsa yoksa hücum yapabilen savunma oyuncuları ve savunmaya yardım eden orta saha ve forvetler. Kısaca Xaviniesta (Mehmet Demirkol’un dediği gibi onları ayrı düşünmek çok zor) “in” Messi “out”

• Her karşılaşmayı bir meydan muharabesine benzetirsek artık sıkı savunmaların ördüğü kalın kale duvarları veya tek başlarına takımlarını sırtlayan oyuncuların kimyasal silahlarının hükmü kalmadı. Savaşı kazanmak için orta sahayı ele geçirmelisiniz.

• Kurallarda cezası olsa da bir hareket “fair play”e ayırlık yönünden eleşirilebilr mi?

• Hakem yanlışları hat safhaya ulaşsa da hakemler asla hedef tahtası olmadı. Gelin biz de bir söz verelim ve bu sene ne olursa olsun hakemleri suçlamayalım.

• TRT yayın organizasyonundaki özentisizlik ile maalesef sınıfta kaldı.

• Evet şovmen yorumculara kesinlikle karşıyız ama maçları yorumlayan Ömer Üründül’ün de yorumlarıyla kupaya çok şey kattığı söylenemez.

• Brezilya’ya çok yazık oldu.

• Psişik güçleri ile turnuvaya damgasını vuran ahtapot Paul’ün ömrü sanırım onun bir sonraki dünya kupasını görmesine vefa etmeyecek ama umarım bir yavrusu vardır.

• Ve son olarak sanıyorum artık kimse vuvuzela görmek istemiyordur.

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..