Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Yaşasın kar yağıyor...

Yaşasın kar yağıyor...
 

Öğretmenler odasından kar manzarası...


86 ya da 88 yılındaydı galiba. Ben henüz lisedeydim.

O sene öyle çok, öyle yoğun kar yağmıştı ki...

İyi hatırlıyorum çünkü yarı yıl tatilinden sonra bir 15 gün boyunca da kar tatili yapmıştık.

Dizlerimize kadar karın içine gömülmüş, karda kalıbımızı çıkartmış ( İki kolunuzu olabildiğince açarak yüzükoyun ya da sırt üstü bırakıveriyorsunuz kendinizi. Sonra arkadaşlarınız yardımıyla kalıbınızı bozmamaya çalışarak kalkıyorsunuz yerden ), sıkı kartopu savaşları düzenlemiştik.

Evimizin önünde uzanan minibüs caddesi arabaların işlemeyeceği kadar yoğun kar doluydu. Biz gençler yolun iki yanında iki takıma bölünmüş, kıyasıya kartopu fırlatıyorduk birbirimize.

Anneler, camlara yapışık vaziyette bizim çığlıklarımızı ve hevesle kartopu fırlatışımızı seyrediyorlardı.

Canım annem, bir süre sonra dayanamamış, kendini atmıştı bizlerin yanına. Yanına yaşına yakın yandaş arıyor ya, bir yandan bize bir yandan da apartmandaki arkadaşlarının balkonlarına kartopu fırlatıyor, sesleniyordu bir yandan da;

- Haticeee, Feriiideee, Meloooş... Hadi gelin siz de.

Çok eğlenirdik annem de oyunlarımıza ortak olduğunda. O da sağ olsun ikiletmezdi pek ısrarımızı.

Anlaşıldığı üzere içindeki çocuk onunlaydı hep, hala da öyle, açığa çıkartmaktan da çekinmez. Lapa lapa kar yağmaya başladığında, sıkıca giyinir, babama derdi ki;

- Ekmek almaya çarşıya inmek lazım. Biz gideriz...

Babam pimpirikli. Hasta olmayalım diye tedirgin. Birkaç "gitmeyin" , "çıkmayın" itirazından sonra bırakırdı bizi kendi halimize.

Annem birşey yapmayı kafasına koyarsa onu durdurmak imkansızdır. Bilir babam çünkü.

Neyse anne kız koyulurduk yola. Yolda kartopu oynaya oynaya, şarkı türkü çığıra çığıra ilerler, en çok da kahkaha sesimizle çınlatırdık boş sayılabilecek sokakları.

Çarşıya varınca, annem ciddi bir tavır takınırdı. Kıyı Pastanesi'ne girer, birer salep içerdik. Alacağımızı alır dönerdik eve aynı tempoda.

Sürekli anlatırdım ben ona bişeyler, o da dinlerdi. O da bana anlatırdı bir sürü şey. En iyi arkadaşlarımdan biriydi annem. Akıllı kadın vesselam. Herşeyimi bilirdi...

Dün kar lapa lapa yağmaya başlayınca sabahtan, aradım hemen.

- Anne, n'ber? Nasıl yağıyor kar ama?

- İşte, atıştırıyor incecik.

- Aaaa! Burada lapa lapa. Kartal Lisesi'nin bahçesindeki ağaçların üzeri bembeyaz oldu bile.

- Yaa ! Geleyim mi o tarafa acaba?

Gülüyorum. Hadi desem, annem yolda.

- Ya kesilirse sen gelene kadar?

Derste, çocukların aklı bahçede. Zil çalsa da atsalar kendilerini bahçeye çığlık çığlığa...

Benim kız da atmış kendini aynı furyada dışarı. Dersimiz bitip buluşunca, bir bakıyorum ıslak sıçan bozması bir sabah şekeri karşımda...

- Ama anne, senenin ilk karı. Tutamadım kendimi. Aslında aklım kesti ıslanacağımı ama dayanamadım.

Aslında kızmalıyım ama kıyamıyorum. Heyecanlı suratına bakıp, annemi düşünüyorum. O da bize benzeyecek belli.
Bizim ailenin kadınlarının çocuk yanları her daim onlarla.
 
Toplam blog
: 33
: 777
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

71 İstanbul doğumluyum. Öğretmenim. Şarkıdaki gibi, " bi' kızım var ve evliyim."..