Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yaşasınnn devlet obeziteye el atmış...

Yaşasınnn devlet obeziteye el atmış...
 

Görsel internetten alınmıştır.


Devletimizin son zamanlarda hayatımızda el atmadığı konu kalmadı gibi. Kürtaja, çocuk doğurmaya, sayısına, kadınların doğum öncesi ve sonrası izinlerine vs. Kimini eleştirdik, kimini destekledik…

Uzun zamandan beri Aile Hekimliğine uğramıyordum. Bu gün şöyle bir uğrayayım dedim. Aile Hekimimiz buyurun dedi sorunumu sordu,  kısaca izah ettim.

Sonrasında bana; “Ayşegül Hanım, boy ve kilonuzu söyler misiniz?” diye sordu. Boy neyse de şu kilo bana kalsa olmaz mı diye düşünürken, bana baskülü gösterdi. İstemeye, istemeye basküle çıktım ve bu çok özel bilgimi doktoruma söylemek zorunda kaldım. Sonra elinde bir mezürle, bel ve basen ölçümü alacağını söyledi, şaşırdım. “Nedir bu doktor bey” diyince de “obezite ile mücadele nedeniyle, devletin aldığı bir kararın hayata geçirilmesi” olduğunu söyledi. Ooo güzel bir haber dedim. Pekâlâ, ben obezsem nasıl bir uygulamaya tabi tutulacaktım. Şu anda sadece bilgilerin alınıp merkeze iletildiğini söyledi. Sanırım bilgiler toplandıktan sonra mevcut obezlerin tedavisine başlanacak.

Duyunca insanın kulağına hoş geliyor doğrusu. “Devlet obeziteye el attı” İnsanların dengeli beslenmesi için çaba sarf edecek. Kilolar böylece kâbus olmaktan çıkacak. Hal böyle olunca da kiloya bağlı gelişen birçok hastalığın önü alınmış ve devletin sağlık harcamaları da azalmış olacak. Uygulanabilirse.

Ben de kilo sorunu yaşayan bir birey olduğumdan zaman zaman diyetisyenlerle buluşmam kaçınılmaz oluyor. Diyetisyenlere göre sorunun çözümü dengeli beslenme ve fiziksel aktiviteden geçiyor, kabul. Ama öyle sorunlar var ki beslenmede, çözümü, ne yazık ki gelir adaletsizliğinden geçiyor.

Diyetisyen beslenme alışkanlıklarımı soruyor ve bana uygun bir diyet öneriyor. Çok şükür ki benim gelirim dengeli beslenmeme yetecek durumda. Ben arada tatlıyı fazla kaçırıyorum. Bulunca hiç gözünün yaşına bakmıyorum. Sabaha asla kalmaz…:)  Ama asgari ücretle çalışan bir kişiyi düşündüğümüzde, diyetisyenin uygun gördüğü diyeti nasıl uygulayacak? Mesela haftada iki gün beyaz et, ayda iki kez kırmızı et, her gün üç su bardağı yoğurt ya da süt, peynir, her gün iki öğün sebze, üç porsiyon meyve vs… Dört nüfusu olan bir kişi bunları nasıl temin edecek? Adam evine ekmeği zor götürüyor. Gelir seviyesi düştükçe karbonhidrat alımı yükseliyor ve bu da aşırı kiloya neden olabiliyor.

Bana göre gelir seviyelerinin yükseltilmesi çabaları da, obezite ile mücadele kapsamına alınırsa, başarı oranı sanırım daha da yükselebilir. Toplumda bilinç oluşturma adına güzel bir uygulama. Umarım hedeflenen başarı yakalanabilir…03 Eylül 2013

 
Toplam blog
: 278
: 1431
Kayıt tarihi
: 20.11.10
 
 

Bir Kamu Kurumundan emekliyim. Bloğumda; yaşadıklarımı, çevremde gözlemlediğim olaylar ile kendi ..