Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '15

 
Kategori
Deneme
 

Yaşlandığımızda ne zaman ölüm moduna girmeliyiz; ölüme hazırlık diye bir şey var mı?

Yaşlandığımızda ne zaman ölüm moduna girmeliyiz; ölüme hazırlık diye bir şey var mı?
 

Düzenli yaşamıyorsanız Azrail’i beklemenize gerek yok; kötü bir hayata en sağlam vücut bile en fazla 50 yıl dayanır. Biz bunları konuşmuyoruz, normal bir hayattan bahsediyoruz. İnsanların normalde 70 ila 90 yaş arasında vefat ettiklerini biliyoruz. Demek ki normal yaşayanlar bir kazaya da uğramazlarsa 70’e kadar ölümü düşünmesinler. Ama elbette 70’e bastım hemen öleceğim diye de bir şey yok. 70 ölümü düşüneceğin başlangıç yaşı.

Bu yaşa kadar yaşlılık ve ölümle ilgili hiçbir şey düşünmüyorsunuz. Normal yaşadığınız için (doğumsal sorunlar da yoksa) pek hasta falan da değilsinizdir. her şeyi yaparak yaşamaya devam edeceksiniz.

70 yaşından itibaren yaşlılığınızı planlamanız lazım. Ancak bunu işte 3 yılım kaldı, 5 yılım kaldı şeklinde değil. Ucu açık, ölümünüz vücudunuzun durumuna göre 90 olur, 100 olur…Yani 70’te başlayan bir süreç, 30 yıl bile olabilir. Genelde ülkemizde insanlar 100 yaşını aşamıyorlar. Çok istisnai birkaç örnek var. Bu nedenle 100 yaş üzerini fazla düşünmeyin.

Öte yandan 70’inde yaşlılık planları yapar ve diyelim 100 yaşında ölürsek çok uzun bir zaman. Yani koca 30 yıl ihtiyarlık muhabbetiyle dolmaz. Yaşlılık planları yapacağız ama yaşlı gibi hareket etmeyeceğiz. Cahillere aldırmadan gezmelerimiz, eğlenmemiz, aşk ve cinselliğimiz devam edecek. Hiç değilse muhabbeti. Burada kural şu, yürüyemediğim zaman otururum.

Azrail’e habersiz yakalanmayacağız. “sabah işe gittiydi, yolda ölmüş” Yani beklenmeyen ölüm. Ölümü bekleyeceksin; bilinçli olarak. Şu an şu zaman olabilir diyeceksin. 70 yaşında ne işiymiş! Evindesin, en fazla bahçende, yorulmadan gezmeye falan. Yapabileceğin her şeyi yapacaksın ancak yorulmadan yapacaksın; yaşlı hayatı yaşayacaksın.

Akıllı insan yatağında ölür. Akıllı insan ne zaman öleceğini bilen insandır. Ölüm moduna girilir ve ölüme de hazırlık yapılır. Malum ölmeden önce insan hastalanıyor, durup dururken ölüyor. Zaten bence vücudumuz artık bu hastalığa karşı koyamadığı için ölüyoruz.

Ölüme hazırlık mı olurmuş demeyin. Öleceğinizi bilerek ölün. Azrail geldi bir anda canımı aldı diye bir şey yok. Kendinizi bir alet bir araç gibi (araba gibi mesela) düşünün. Belli süre kullanımdan sonra örneğin buzdolabınız iş göremez hale geliyor ve siz onu atıyorsunuz. Aynen siz de öyle oluyorsunuz ve sizi de atıyorlar. Ama yapım hatası  (ya da insan için doğum, başka arıza) yoksa buzdolabının ne kadar dayanacağı belli. Tabii ki normal kullanımdan bahsediyoruz.

70–90 yaşları arasında 70’inden başlayarak biraz da vücudunuzun durumuna göre bu 20 yıl içinde (ama daha çok en sona/90’a öteleyerek) ölebileceğinizi hesaplayıp bu durumu normal karşılayacaksınız. Ölüme hazırlık budur. Değilse kefeni giyip mezarını da kazdırarak başında beklenmez her halde.

Siz normal bir sürece ve bu sürecin sonundaki muhtemel olaya hazırlanıyorsunuz. Çünkü biliyorsunuz ki doğduğunuz gibi öleceksiniz. Bu durumlarda ve özellikle yatağa düşünce acıma periyotları, komşuların merhametli bakışları, ağlama filan cehalet. Çünkü bilinen bir ayrılık bu. Bu yapılanlar “ niye öldün” anlamına geliyor. Pil bitti pil, bu vücut bu kadar dayandı. Ama onlar işe vade yönünden bakıyorlar. Güya kişi daha henüz iyiymiş de vadesi yettiği için ölmüş.  Vadesinin yetip yetmediğini bilemeyiz ama vücut bitmiş, canlılık sona ermiş; hastalık bahane. Bu normal bir ölüm. Artık iyice eskimiş, çalışmayan buzdolabı gibi.

Ölüm anı da önemli. Herkesin aslında en çok korktuğu şey bu. Gözlerini kapayıp gitmiyorsun. Acı çekiyorsun. Can vermek, canı çıkmak nasıl bir şey, bilmiyoruz. Bu durumda Kerim Korkut’un önerisi yerinde: Kişiler bu süreçte uyutulmalı ki farkında bile olmadan ölsünler. Gözleri açık can verecekler de ne olacak. Acaba bir şey söyler mi? Söylese ne olacak, aklı başında değil zaten. Hem definenin yerini mi söyleyecek. Ölüye huzur gerek. Acıyan bakışlarla etrafını çevirmiş insanların karşısında ölmek de büyük stres. 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..