- Kategori
- Babalar Günü
Yaşlanın
'Ben hayatta en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çırpı bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici - hep , hep acele işi
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a
Bi helallaşmak ister elbet , diğ'mi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim.'
Bu şiir Can Yücel'in. Ona ne özenirdim. Ne kıskanırdım 'babasının göğsüne gömdüğü burnu'nu...
Ben de hayatta en çok babamı sevdim, yaşayanlar hep yaşlandı, o hep genç kaldı çünkü. O öyle devdi ki, ona layık olmaya hep bir adım geç kaldım. O adımı kovalamakla geçti ömrüm. Bazen yoldan çıktım, bazen de düşüp kaldım.
O gülerdi, sesini duydum eski makara kasetlerden, o gürlerdi, anlattılar dinledim görenlerden. Peşinde koşarken neredeyse ben kocadım, onu görenler kocadı, hatta yaşamın kendisi kocadı...Ama benim demir göğüslü, güvercin yürekli babam hep oralarda, hep genç kaldı.
Biliyorum, elinde olsa gitmezdi, ya da iki eli kanda olsa gelirdi...Bekledim. Yıllar geçti, benim de 'açıldı nefesim, fikrim, canevim'. Ama 'hayatta en çok babamı sevdim'.
Bugün söylenecek tekşey varsa; o da bir dilektir tüm babalara:
Kızlarının demir göğüslü kahramanları, dilerim siz yaşlanın!..Kızlarınızla, oğullarınızla birlikte, dibine kadar yaşlanın.