Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yaşlanmak mı? Asla!

Yaşlanmak mı? Asla!
 

Yolun yarısına merdiven dayamış insanlar olarak,kendimizi sürekli kontrol etmek ihtiyacı duyarız.
Hemde,yaşlanıyormuyum acaba sorusunun cevabını vermenin pek kolay olmadığını bile bile!
Bu nasıl yaşadığımızla ilgili pek tabii ki,ancak zamanı durduramayacağımızda bir gerçek.
Bu süreçte amca,dayı veya hala,teyze gibi hitap şekillerinin hiçbir zararı yok ama,dede yada nine sözcüklerini kendinize asla yakıştıramayacağınızdan eminim!
Moralimizi en üst düzeyde tutmamız gerekiyor çünkü!
Bu durumda büyük baba, büyük anne olarak anılmanız en doğrusu bence!
Genel olarak gençliğinde otoriter kişiliğe sahip olan bireyler, yaşlı olduklarını çağrıştıran nitelemelerden haz almazlar.
Bu dönemde size yaşınızı hatırlatmayacak en değerli varlığınızın eşiniz olduğunu unutmamalı ve yaşamınız boyunca bir kadının görevi olarak düşündüğünüz ev işlerini artık paylaşmalısınız.

Yaşamınızın ikinci baharınızda karşılaşacağınız bu tür den sürprizler hem vakit geçirmenizi sağlar.

Hakimiyetiniz bir parça eksilmiş olacağından,bazı konularda pes etmeniz zaten menfaatiniz icabıdır.

Sohbetlerinizde sağlık problemlerinizden değil havadan sudan bahsetmeli,bir zamanki coşkun duygularınızı aynen sahiplenmelisiniz.

Aksi halde eleğinizi eleyip duvara asmışsınız demektir

Önemli olan fiziksel değil, ruhsal anlamda yaşlanmaktır çünkü.

Eskisinden daha hassas duygulara sahip olmanız ise gelin,damat ve torunların katılımıyla aile sayınızın artması ile ilgilidir.

İlgi alanınızın bir çok kişiye paylaştırılması ve sorunlarını mutlaka üstlenmek isteğinden kendinizi alamazsınız.

Ancak çevrenizdekilerin ,sadece eleştirilecek yanlarını görmeniz sizi kaliteli bir yaşam sürmek fikrinizden uzaklaştırır.

Huzuru, keyfi, neşeyi vazgeçilmez bir unsur olarak görmeniz ve eski döneminizden farklı olarak olayları soğukkanlılıkla karşılamanız gerekir.

Kaliteli hayatın zor olduğunu savunanlar kolaycılığa kaçan bireylerdir ve bu mazeret için zengin fakir ayrımını yapmakta geçerli bir neden olamaz.

Bir sarayın yada bir gecekondu evin bahçesinde açan çiçekler ve üzerine konan kuşlar farklı değildirler çünkü.

Hayata sadece çok daha farklı, rengarenk ve kıpır kıpır bir pencereden bakmanız yeterlidir!

İçerisinde aşk, coşku ve heyecan yoksa, o aslında yaşanmamış yada eksik yaşanmış bir hayattır.

Kaliteli hayatın içerisinde ihtiyaçlarınızın tümü vardır, hiç bir mazeret öne sürmeden pozitif enerjilerimizi arttırmaya özen gösterelim.

Gerisi kendiliğinden gelir zaten...

 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..