Yavuz Sultan Bingöl'ü düşürmek!

Sanatçı Yavuz Bingöl, gazeteci Ahmet Hakan'a  röportaj vermiş... Vermiş vermeye de, sonunda sakin bir adam olan sanatçının "verdim vermez olayıdım" dediği bir röportaj olmuş bu...

Yavuz Bingöl, lafın bir yerinde, Gezi sürecinde annesine küfredilen Başbakan Erdoğan'ın tepkilerini anlamaya yönelik bir iki devrik cümle kurmuş...

Başbakan Erdoğan, Gezi Meydanlarında ölen Berkin Elvan'ın annesinin Berkin'in mezarına demir bilyeler koymasını eleştirmiş, bu eleştiriden sonra meydandan "yuh" sesleri duyulmuştu...

Gezi kalkışmasının yöneticileri Erdoğan'ın bu hareketini, "Berkin'in annesini yuhalatmak" olarak pazarladılar malum... Yavuz Bingöl de bu "pazarlama" işinin alıcılarından olmadığını, Başbakanın bu tepkisinin bir tür insani tepki olduğu sözleriyle ifade ediyor.

Vay sen misin, o günün Başbakanı şimdinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a hak veren!... Birden  medyatik linç kampanyası başlatıyor Yavuz Bingöl'e... Alevi asıllı Yavuz Bingöl, birden Yavuz Sultan Bingöl oluveriyor Tayyipfobia malulleri nezdinde..

Bu ülkede "mahalle baskısı"ndan söz edenler, bu baskının  kendi mahalleleri dışında olduğunu söylerler; hep başka mahallelerin baskısını dile getirirler. Oysa, bu ülkede asıl mahalle baskısı, kendine "aydın" diyen, kendinden başkalarını karanlık gören mahallelilerde görülür...

Nasıl olduysa oldu, son yıllarda bu mahalleye, ta Dersimlerden başlayarak AK Parti iktidarına kadar kıyılarda köşelerde kalan Aleviler de katıldı. Aleviler, şu son on yılda gerek devlet nezdinde gerek Hükumet nezdinde saygı, itibar ve ilgi gördüler ama bu onları CHP mahallesinden bir adım öteye çıkarmadı...En azından belli bir kısım Aleviler için böyle...

Siyasallaştırılmış Aleviler için ne kadar ilgi ve muhabbet gösterirse göstersin AK Parti (Sünni İktidar)  hiç bir şekilde uzlaşılacak bir iktidar olmayacaktır. Hüseyin Aygün'ün "siyasal" kimliğinde somutlaşan bu nefret, asla bir uzlaşma doğurmaz...Çünkü, başka bir yazımda da belirttiğim gibi Hüseyin Aygün Aleviliği, tıpkı İsrail siyonizmi gibi uzlaşmanın kendi varlığına son vereceğine inanıyor.

Bu nedenle, bir bakıyorsunuz CHP vekili Hüseyin Aygün, derhal Berkin Elvan'ın ailesini Mecilse çağırıyor ve orada, ne olduğu anlaşılmayan görüntüler eşliğinde yeni bir provakasyonun fitilini ateşlemeye çalışıyor.

İşte Yavuz Bingöl, böyle bir ahval ve şerait içinde, bir Başbakan bile olsa,Tayyip Erdoğan'ın da  ölmüş annesine küfredilmesi nedeniyle insani tepkiler verecebileceğini söyleyerek büyük "hata" yapıyor. O kadar ki, bulunduğu mevkiden "düşürülmeyi" ve "mahalleden" kovulmayı hak ediyor!!!

Bu cümleden olarak, oylarını sadece ve sadece ideolojik söylemlerle devşiren İzmir belediyelerinden biri olan Narlıdere Belediyesi, acilen toplanarak Yavuz Bingöl adını verdikleri sokak tabelasını kaldırıveriyorlar... Narlıdere'de ne "nar" kalmıştır, ne "dere" kalmış, semt tam bir beton yığınına dönüşmüş;  çöpler haftada bir zor alınır olmuş, ne gam!... Önemli olan Alevi  seçmenin "hassasiyetini" değerlendirmektir!!... Malum olduğu üzre seçimler yakın!

Bu "İzmir mahallesi" böyledir işte... Daha önce de aynı şeyi Sezen Aksu'ya yapmıştı hatırlarsınız... Sezen Aksu"nun ismi de benzeri bir nedenle verildiği sokaktan silinmişti... Ama elbette sanatçıların isimleri sokaklardan silinmekle toplum hafızasından silinmiş olmuyor...

Şimdi Yavuz Bingöl'ün yerinde olmak istemezdim, diyeceğim... Kendi öz kardeşinin bile "aforoz" ettiği sanatçı için, "asın onu asın..." çığlıkları duyulursa şaşmayacağım...

Neden?

Çünkü, Yavuz Sultan Selim Bingöl çok büyük bir suç işlemiş...Ne yapmış?... Dersim'in mimarı CHP'nin yerine Alevilerden özür dileyen Sünni İktidar Partisinin Başbakanı'na hak vermiş... Affedilmez bir hata!!

Düşünmeyin, "düşürün" gitsin!!!