Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mayıs '13

 
Kategori
Güncel
 

Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile hükümet alevilerle hangi köprüleri atıyor?

Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile hükümet alevilerle hangi köprüleri atıyor?
 

Türkiye'de Aleviler Artık Kendilerini Daha Çok Tehdit Altında Hissediyor


Arapların yalancı baharları Suriye'de mezhep savaşına dönmesi, Reyhanlı'da patlamalar olurken, Lübnan'lı Şii Örgüt Hizbullah sonuna kadar Esad'a destek vereceğinin akabinde İstanbul'daki 3. Köprüye Yavuz Sultan Selim'in adının verilmesi çok manidar oldu. Osmanlı Sultanları içinde en Sünni mezhepçi, en devletçi, en jakoben padişah olan Yavuz Sultan Selim'in adı Aleviler arasında hiç iyi geçmez.

Zira bu padişah kardeşlerini teker teker Devleti ali Osmaninin parçalanmaması adına teker teker öldürmüştür. Kendi kardeşine devletin bekası için acımayan hatta rivayetlerde kendi karısını bile öldürttüğü söylenen Yavuz Sultan Selim inanılmaz bir hırsa sahipti. Yavuz Sultan Selim bir çok ilki içinde barındırır.

1-İlk Halifeliği Mısır'dan alıp İstanbul'a getirdi.

2-Devlet için kardeşlerini en çok harcayan ilk odur.

3-Osmanlı'da ilk mezhepçi savaşlar İran'la onun döneminde oldu. Yavuzun döneminde Anadolu Alevileri en ağır baskıları görmedi diyen yalan söyler. 

4-En az hükmeden ama en fazla toprak fetheden padişah odur. 

5-Osmanlı Padişahları içinde Adalet'i devletin bekası için geriye atan odur.

Yükselme döneminin en önemli üç padişahından biridir. Türkiye'de devlet, Vahidüddin'i, 2. Abdülhamit'i kötülerken asla Fatih, Yavuz ve Kanuni'ye laf söyletmemiş onları hep devletiçi yönlerinden dolayı övmüştür.

İstanbul Boğazına Yavuz Sultan Selim adının verilmesinin Türkiye'de Alevi ve Sünni kardeşliğine hizmet ettiğini sanmıyorum. Bir alevi için o köprüye verilebilecek en son isimdir Yavuz Sultan Selim ismi.

Hükümet bunu bilmiyor mu? Bu isimi vermekle ne mesaj vermek istiyor? Bu İsmi nasıl okumamızı istiyor?

1-Hükümet bu ismi vererek bunan sonra daha devletçi, daha sünni daha özgürlüklerin kısıtlandığı bir yapılanmaya gideceğinin mesajını veriyor.

2-Alevilere "Anadolu'da kazanamayacağınız Mezhepçi savaştan uzak durun" dış politikada İran'ın, Suriye'nin Lübnan Hizbullah'ının yanında yer almayın Yavuz gibi sizi ezer geçeriz mi demek istiyor?

3-Benim için önemli olan Devletin bekası uğruna tüm konjoktürlerden yayarlanmak, nüfuz alanımı ne olursa olsun geliştirmek mi demek istiyor?

Suriye üzerinden ciddi bir mezhepsel sıkıntıların yaşandığı şu dönemde o köprüye verilebilecek binlerce isim varken mesela "Akşemsettin" fethin asıl sahibidir, bu isim verilebilirdi.

Hatta demokrasi şehidi "Menderes", yada ayrımcılıkların son bulması adına ülkede herkesi kucaklayacak olan "Özgürlük" köprüsü, veya medeniyetlerin buluşma noktası olan İstanbul ve iki kıta için "Avrasya", "Medeniyetler" köprüsü olabileceği gibi "Barış" köprüsü, hatta Avrupa'da daha fazla fetihler yapmış olan "Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü" ismi verilmek yerine bu ismin verilmesini Aleviler adına eski yaşadıkları katliamları hatırlamaları adına yerinde bir tercih olduğu kanısında değilim.

Yavuz Sultan Selim köprüsü ile Hükümet hangi köprüleri atıyor?

İnşallah Hükümet bu kararını gözden geçirir. İnşallah köprünün adını halka açık demokratik bir internet platformundan ilan ederek yapar.

Kürt Türk ayrımcı çatışmalarının son bulmaya yüz tuttuğu şu ortamda Alevileri Anadolu'da yeniden bir Tehdit unsuru olarak görmenin adı olabilecek bu ismin gözden geçirilmesi gerektiği kanaatindeyim. 

Düşüncem şudur ki, kendisini "alevi veya caferi" olarak gören hiç bir vatandaşımızın o köprüden geçeceğine yada geçmek isteyeceğine inanmıyorum.

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..