Yaz, yaz, yaz!

YAZ.

İlk yaz emri Allah'ındır. Bir şeyin iyice öğrenilmesi için okuyup yazmalıyız.

YAZ.
Bu yaz ricası, önerisi, öğüdü ise benimdir.
Çünkü insanlar doğru, daha doğru, en doğru bilgiye okuya okuya, yaza yaza erişebilirler.
Bunun için insanlar; kalbini, beynini, dilini, gözünü, kulağını, elini tembel alıştırmamalıdır.
Fakat bunu yaparken de; ne yazdığını, ne yazdırıldığını, ne yazdırdığını fark edip sorgulamalıdır ve yargılamalıdır.
Böylece yaptığı şeyin kendisi için, başkası için gerekli mi, yararlı mı olup olmadığını kontrol edebilsin.
Yoksa okumaktan, yazmaktan, öğrenmekten, bilmekten erek nedir?
YAZ.
Bu teklifi herkes (!) verebilir. Tek tek yazarsam konu uzayabilir. Kısa kesiyorum.
Evet, "YAZ!!!", güzel bir eylem önerisidir. Fakat bu "Yaz" emri, ricası, önerisi ile ne yazacağım?
Ya bu yazacağım şeyler; sözce, görüş, isim, öneri, öğüt, kural, kanun, soru, şık, cevap, açıklamaca, örnek bakımından yanlışsa ne olacak?
"Okumak", "Yazmak" kolay şeylerdir; fakat içeriği yanlış olabilir.
Bunların farkına varabilmek için bu yaz, sen de "YAZ!" henüz geç kalmadınız.
Yazın ki, sizin de ileride yazmak, okumak, öğrenmek, öğretmek, bilmek vb. konularda katkınız olsun. Yoksa kurukuruya hiç şikâyet etmeyin.