Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Yaz bitsin!

Yaz bitsin!
 

Ne çok severdim eskiden yaz mevsimini, içimizi ısıtan o güneşi. Tatil hiç bitmesin, yaz hiç geçmesin isterdim. İnsanoğlu ne zaman mutlu olmuş ki halinden? Şimdi sıcaklar, tatil, yaz hiç çekilmiyor. Hele bu yıl uzadıkça uzadı yaz. Sonbahar gelse, şakır şakır yağmurlar yağsa, iliklerimize kadar ıslansak...Yerler çamur olsa, baraj gölü dolsa. İlimizde de tehlike çanları çalmaya başladı. Oysa 15 -20 yıl önce evlerin önünden küçük dereler geçerdi ve tahta köprücükler vardı, atlayıp geçerdiniz üstünden ya da bahçesinde pınarlar vardı . Kapatıla kapatıla küstü yeraltı suları ve dereler. Şimdi Menderes Irmağı bile kurudu.

Yağmurda yürümeyi sevmezdim...(kediler gibi) yağsın söz ıslana ıslana yürüyeceğim, hem de ormanda. İçinde değil tabii ki yıldırım düşer. Zaten biz memlekette iken karşıdaki dağa yıldırım düşmüş ve küçük bir orman yangını olmuş. Telefonla bildirdiler arkadaşlar. Dağın üstündeki ağaçlar kahverengi gözüküyor, Allah'tan hemen söndürülmüş.

Yağmur yağmur, ama nerede? Karakışı bile özletti bana bu yaz. Eskiden tekerleme söylerdik, aklıma geldi.:

Yağ yağ yağmur,
Teknede hamur,
Ver Allahım ver,
Sicim gibi yağmur...

Ve şimdi eski yazların hatırına iki güzel şiir ile bitireyim sözümü. Sağlıklı ve mutlu bir gün dilerim hepinize...En iyi dileklerimle...

YAZ BİTTİ

Yazın bittiği her yerde söylenir
söylenmeyen şeyler kalır geriye

Ve sonra hiç bir şey olmamış gibi
ağır, usul bir hazırlık başlar
uykuya benzer yeni bir mevsime

Orda burda, ev içlerinde,
kır kahvelerinde, deniz kenarlarında
incelen yazın akşam esintilerinde
zaman usulca sıyrılır aramızdan
ta içimizde duyarız gelecek günlerin geçmişini
başka ne gelir elimizden
büyük bir uzaklığa gülümseyerek
geçiştiririz
ıskaladığımız şeyleri

Yatıştırıcı rüzgarlar
dışavurur içimizdeki lodosu,
poyrazı, günbatımlarını
saklar bizi
gözlerimizdeki hüzne 'dinginlik' adını verir
'seni iyi gördüm' diyenler
biz de iyi hissederiz kendimizi
elimizden başka ne gelir ki ?

Köşe başları, akşamüstleri, kokular
tozar gider zamanın boşluğunda
karışır anların kuytu belleğine
belki sonraları bir gün
hatırlanır aynı kederle
yazın bittiği her yerde söylenir
söyleyenler inanır bir şeylerin sahiden bittiğine
yaz biter
eskir geceler, serin, hüzünlü
yeni mevsime hazırlık: ömrün teyel yerleri
bir yanı telaş, bir yanı ürperten yaz sonu ikindileri
çıkarır sizi dalgın derinliğinizden
yaşadığınızı duyarsınız teninizde
bir zamanlar okumuş olduğunuz kitapları özlersiniz
sıcak odaları, beyaz, temiz yastıkları
ahşap panjurları
yaz bitti
bitmeyen şeyler kaldı geride

yaz bitti
yaz bitti
yüksek sesle söylüyorum bunu kendime
her yerde söylendiği gibi
yaz bitti
yaz bitti
hiç bir şey hiç bir şey
hiç bir şey
yalnızca üşüyorum şimdi ...

Murathan MUNGAN

YAZIN BİTTİĞİ

Yazın bittiği her yerde söylenir.
Böyle kırmızı kalkan görülmemiştir
Ölüleri örten yapraklardan başka.
Çünkü sahiden yaz bitmiştir,
Göle bakmaktan usanır insan,
Koru tutmaktan, yol gözlemekten;
Çadırlar toplanır, yaralar sarılır;
Durgun bir yolculuk, uzun bir şapka
Artık yaprakları beklemektedir.

Aşk mıdır kış gelince başlayan
Beyaz kılıçla yürüyen aşka...
Bırakmaz olur kuşlarını ülkeler,
Yazın her yerde bittiği söylenir;
Yorgunluklar çoğalır silahlardan sonra;
Kardan mezarları görülür ıssızlığın
Ölü öpüşlerin koyuluğuyla...
Aşk kalmıştır otlarda yılı götüren,
Cesur savaşçıları taşıyan kışa.

Her yerde yazın bittiği söylenir,
Çürür çiçeklere yapışan kanlar;
Belki uzaktan iki atlı yaklaşır,
Belki yakından iki yaprak kalkar;
Akşamın örtüsü derelerde yıkanır,
Gökyüzünü görünce gecenin devi
Çıkarıp şapkasından yıldızlar saçar,
Cüceler bunu bilir, gürgenler bilir,
Aşkın uyumadığı her yerde söylenir...

Ülkü TAMER

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..