Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

18 Mayıs '08

 
Kategori
Uzay
 

Yaz Geceleri Seyrine Doyulmaz Gökyüzü

Yaz Geceleri Seyrine Doyulmaz Gökyüzü
 


Güzel bir yaz gecesi, başımızı havaya kaldırıp gökyüzüne bakalım... Lâkin o esnada, şehrin dışında olmamız, ya da hiç değilse yakın çevremizde güçlü bir ışık kaynağının bulunmaması gereklidir. Aksi halde gökkubbedeki en parlak yıldızı dahi seçmekte zorluk çekeriz...


Bu koşullar çerçevesinde, eğer sırtüstü rahatça uzanıp gökkubbeyi uzun uzun seyredebilirsek, hele azıcık da meraklıysak, bizim için karşımızdaki manzaradan daha ilginç bir şey yoktur denilebilir. Çünkü, gökkubbenin her noktası değişik bir görünümdedir; her gökcisminin kendine has parıltısı vardır. Yıldızların bazıları takımyıldızları, bir kısmı yıldız kümelerini, bir çoğu da yıldız bulutlarını meydana getirir. İçerisinde yaşadığımız bu evreni daha yakından tanımaya çalışırsak, ona duyduğumuz hayranlık bir kat daha artacaktır.


Biz artık, çeşitli uğraşılar ve mücadelelerle dolu bir günün akşamında uykuya dalarken, gökyüzünü seyreden ve eliyle dokunamadığı bu ışıklı noktaların sırrına eremediğinden içinde bir eziklik duyan, tarih öncesi insanları gibi değiliz!.. Bizler bu gökcisimleri hakkında pek çok bilgiye sahibiz. Bunların bazılarının daha yakında, bazılarınınsa hayli uzakta olduğunu biliyoruz. Takımyıldızların oluşturduğu şekillerin, gerçekte bir raslantı sonucu meydana geldiğini de biliyoruz.


Işığın ne inanılmaz bir süratle yol aldığını da hepimiz biliriz değil mi?.. Işık, eğer bir otomobil gibi viraj alabilseydi; bir saniyede Yer' in çevresini yedibuçuk defa dönebilirdi! Yine ışık, biricik doğal uydumuz Ay' dan, bir saniyeden birazcık daha uzun bir sürede bize ulaşır. Geceleri göremediğimiz güneşten bize gelinceye kadar 8 dakika 20 saniyelik bir zaman geçer.


Lâkin yıldızlara gelince olay değişir... Bir yıldız ışığının bize ulaşması en az birkaç yıl sürer. Geceleri gökyüzünde gördüğümüz yıldızların çoğu bizden beş, on "ışık yılı" uzaklıktadır. Bizden yüzlerce ışık yılı uzaklıkta olanları da vardır. Gökte hafif bir bulut gibi görünenleriyse binlerce ışık yılı uzakta olanlardır. Bütün bunları düşününce bulunduğumuz yeri saptamak daha kolay oluyor. Bu durumda güneşin etrafında dolanan gezegenler, kocaman bir boşluk okyanusunun ortasında kaybolmuş birkaç kum zerreciği büyüklüğündeki takımadalara benziyor demektir. Bizler de bu adacıkların birinin üzerinde, başka yere gitmek umuduna dahi sahip olamayan kazazedeler gibiyiz.


Denilebilir ki evren, bir ışığın kanatları üzerinde yapılacak ve senelerce sürecek hayâli bir yolculuk sırasında, gökte binlercesini gördüğümüz ve her biri ateşten bir küre olan yıldızlara, ya da tıpkı tatlı bir yaz gecesi üzerine uzanıp yattığımız gökcismi ve onun benzerleri gibi sönmüş kayalardan oluşmuş küreler arasında rastlanan kocaman bir boşluktur.


Biz bu düşüncelere daldığımız süre zarfında zaman ilerledi, yıldızların kimileri ufkun ardında kayboluverdi... Tam aksi yönde ise yeni yıldızlar doğdu. Ay bile gökyüzünde yer değiştirdi. Gökkubbenin, bir günde, Yer' in çevresinde bir tur döndüğünü biliyoruz... Gökyüzünün, bize hareketsizmiş gibi görünen Kutup Yıldızı' nın altında, panayır yerlerindeki dönme dolaplar misâli, bir bütün olarak döndüğünü de biliyoruz.


Ne var ki gökyüzünün bu hareketi bir aldatmacadan başka bir şey değildir!.. Biliyoruz ki, gerçekte bir topaç gibi dönen ve gökyüzünü yer değiştiriyormuş gibi gösteren Yer' dir.


Lâkin insanoğlu, binlerce yıl boyunca bu gerçeği çözememiştir.

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..