Yaz Saati, Kış Saati, Hani Bunun Eşref Saati

Mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi dizelerinden çağrışım yaptı ve başlıktaki ibareler geldi aklıma. Aslında birkaç versiyonu var ama en uygunu bu oldu sanırım. Meramımızı dile getirmemize vesile olacak ya gerisi boş zaten.

Yaz saati uygulamasını aramızda bilmeyenimiz yoktur. Esasen kış saati diye bir şey yok, onu lafın gelişi öyle söyledim. Bildiğimiz normal saat var bir de yaz saati uygulaması var. Ne yalan söyleyeyim bu uygulama yüzünden yılda iki haftamız boşa gidiyor bence..

Saatler ileri ya da geri alınır, konu üzerine tartışmalar bir hafta boyunca devam eder. Yok yeni saate göre saat kaç ise eski saate göre kaçtır; eski saate göre gece yarısı iken yeni saate göre sabah erken kalkmak mümkün müdür; yeni saate göre saatler bir saat geriye alındığında eski saate göre bir saat ileri mi alınmış olur gibisinden bir çok soru gündemimizi meşgul eder.

Bu saat geyiği tıpkı hava durumu yahut yol durumu geyikleri gibidir lakin yılda iki kereye mahsustur. Hava ve yol durumu geyikleri her daim yapılabilir… Havalar erken ısınabilir, geç ısınabilir, erken soğuyabilir geç soğuyabilir. Yağmur çok yağar, az yağar. Rüzgar öyle esmez böyle eser… ve benzeri bir çok husus geyik yapmaya müsait bir zemin hazırlar.

Muhabbeti koyulaştıramayanların da imdadına işte bu gibi durumlar yetişir. Havadan sudan konuşarak sudan bir muhabbete maruz kalınır ki kalanlar bilir acısını… Ancak ileri saat uygulamasının bu hususta bir farkı vardır. Yılda sadece iki kez yapılabildiği için herkes tarafından sohbete meze edilebilen bir durumdur.

Annem bile eski saate göre erken diyerek yatmayı geciktirebiliyor yahut eski saate göre mi az uyuyoruz yeni saate göre mi diyerek kafasını karıştırıyor. Bu yüzden sabah saat kaçta kalkacağını şaşıran bile var. Yahu onu bunu boşverin de geçtiğimiz Mart ayında sınav yüzünden saatler Pazartesi günü alınmadı mı? Koskoca devlet bile geyiğini yaptı yani. Annem yapmış çok mu?

Yeni duyduğumuz habere göre ileri saat uygulamasında kalıcı olma konusunda çalışmalar yürütülüyormuş. Biz ilerleyemezsek saatlerimizi ilerletiriz olur biter :) Şaka bir yana şahsen faydalı olacağını düşünüyorum. Tabi yılda bilmem kaç bin kilovat elektrik tasarrufu sağlanacağını bilemem. İşin teknik yönüne kafam basmaz benim. Ancak sosyal yönünü değerlendirmemize bir mani yok.

Bir kere yaz saati uygulaması mevsim kış olsa bile sanki yazmış havası da vereceğinden kafadan enerji tasarrufu yaptırır adama. Bakın teknik bilgim olmamasına rağmen konu hakkında teknik bilgi de şeyedebiliyorum. Kaldı ki sosyal bakımdan fevakaladenin de fevkinde bir şey olur. Aynı örneğimizi psikolojik alana uygulayalım…

Yaz saati nedeniyle kendini yaz ortasında hisseden insanımızda bir rahatlık peyda olur. Tatil psikolojisi ile kafası dingin, vücudu da diri olur. Böylelikle iş verimi de artar. Bakın yine teknik konuya girdim.

Neresinden baksak hep faydalı. Sosyolojik etkisini mi sorarsın, psikolojik etkisini mi, yoksa ekonomik etkisini mi? Tam bir etinden sütünden tüyünden hesabı yani…

Sıkılmayacağınızı bilsem konu hakkında daha bir dolu laf edebilirim ama kısa kesmekte fayda var. Zira şu an kış saatine geri döndük, dolayısıyla uzun geceleri klavye başında heba etmeye gerek yok (Siz bu satırları okurken sabah olacak). Bakın kış saati deyince yazının iştahı bile kalmıyor.

Hoş kışın ve kış saatinin de kendine has güzellikleri yok değil. Onu da bir başka blogda konuşuruz artık.

Sevgi ve muhabbetle..

Murat HACIOĞLU

Denizli/ 1 Kasım 2011

Twitter.com/murathacioglu

murathacioglu.com