Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '09

 
Kategori
Yurtdışından Bildiriyorum
 

Yaz sıcağı ile baş etmek

Yaz sıcağı ile baş etmek
 

unagi ,yenılmeye hazır


Oldukça sıcak ve bazan gökgürültülü yağışlı günler geçiriyoruz. Bugün yaşadığımız yörede ani yağış ve beraberinde sel tehlikesi uyarısı verildi. Araba ile bir saat uzaklıktaki bölgede yağış o kadar çok ki TV de sık sık sel uyarısı yazılıyor. Dışarda şimşekler çakıyor ve ve gök gürüldüyor yani buraya yaklaşıyor yağmur...

Burada bugün yılan balığı ile yapılan bir yemeği yemek adetinin olduğu gündü. Sıcaktan bitap düşen vücudun direncini artırmak için yeniliyor. Süpermarkette ızgara yılan balığı hazır satılıyor. Alıp mikro dalgalı fırında ısıtıp bir tas pirincin üstüne yerleştirilp yeriz. Soya sosu ile yapılan özel bir karışıma batırılıyor ızgara yapıldıktan sonra. Yerken üstüne sadece baharat ekleniyor.

Biz de adet yerini bulsun diye yeriz her yıl. Eşim sabah marketten almış dolaba yerleştırmiş. Evde değildi. Akşam yemeğini belli bir saatin dışında yemeyen oğlum kendisi hazırladı yemeğini. Babası ile telefonda konuşuyor: " Neden Çin'den ithal edilen balıktan hazırlanan balığı aldın, bundan böyle ülke içinde üretileni al. " Eşim nasıl karşılık verdi bilmiyorum ama özellikle o ülkeden ithal edilen yiyeceklerdeki koruyucu kimyasal madde oranının çok olması sık sık basında yer aldığı için tepkisini doğal karşıladım ama fiyat konusuna gelince ıthal edilen ürünler yurtta üretilenden daha hesaplı. Zaten bu ülke bilindiği gibi yiyeceklerinin büyük bir bölümünü dışardan alıyor. Yurt içi üretim talebi karşılayacak düzeyde değil. Az ve özenle üretildiği için fiyatlar el yakıyor.

Bugün yediğimiz hazır ızgara balığın bir tanesi yaklaşık on dolar civarında idi. Ülke içinde üretilen bir balık ise hemen hemen iki katı. Hele bir de sadece bu balığın servisinin yapıldığı küçük lokantalarda sanırım bir üç katını ödemek gerekli. Denemedim ama gördüm. Aslında sözünü ettiğim Japonca'da UNAGİ dediğimiz bu balık hemen her mevsimde tüketilir ancak yazın daha çok sofralarımızda yer alır ama bugün hemen her evde yenildiğini söyleyebilirim.

Yurtta iken adını bile ender duyduğum bu balığı burada severek yiyorum. Bazan ince kıyılmış olanını alıp pirinçle karıştırıp özel tenceremizde pişirip balıklı pilav hazırlıyorum... Ertesi güne tanesi kalmaz pilavın. Kendi yurdumda yemediğim kadar balık yiyorum burada.

Denizlerle çevrili ülkemizde balığın neden az tüketildiğini düşünürüm bazan ve en küçük kardeşimin ilkokul birinci sınıf öğretmeninin söyledikleri aklıma gelir. Rahmetlik annemden aktarmadır. "Çocuklarınıza et yedirecek gücünüz yok ise balık en ucuzu hamsiyi yedirin."

Hadi yarın sofranızı balık yemekleri ile donatın... YILAN BALIĞI yemeyebilirsiniz ama yurdumun denizlerinde bir dolu balık var ...

Gök pek bir fazla gürlemeye başladı. Herhalde uyurken başımı yastıkların altına gömeceğim. Yağmurda başladı pencereleri kapamak lazım ama dışarıdan öyle güzel toprak kokusu geliyor ki....

 
Toplam blog
: 397
: 1111
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

1955 Niğde doğumluyum. Ancak Japonya'ya gelene kadar yaşantımın büyük bir bölümü Ankara'da geçti. Ka..