Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '20

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Yaz Tatilinin Misafiri: Korona

Mart ayından beri süregelen ve günümüzde sosyal hayatta köklü değişikliklere neden olan yeni tip korona virüsün (SARS-CoV2) yaz aylarındaki durumu ile ilgili pek çok spekülasyon mevcut. Uzaktan eğitimin sona ermesi ile birlikte tatil planlarının yapılmaya başlandığı bugünlerde herkesin aklında sorusu ve içinde kuşkusu ile yerini almış durumda SARS-CoV2. Pandeminin yaz aylarında hafifleme olasılığı, tatil sırasındaki sosyal hayat, dondurma gibi yazlık gıdaların durumu gibi pek çok soru özellikle bugünlerde kafaları meşgul etmekte.

 

Konuyu anlatmaya virüslerin hava sıcaklığı ve mevsimlerle olan ilişkisini inceleyerek başlayalım. Hepimiz viral enfeksiyonların özellikle sonbahar ve kış aylarında daha sık görülen hastalıklar olduğunu biliyoruz. Hava sıcaklığının bu duruma etkisi yadsınamaz. Özellikle zarflı virüslerin ısı değişimi ile birlikte etkisini kaybetmeye başladığını ancak bu etkilerin 50-60 derece gibi yüksek ısılarda çok belirgin olduğunu da eklemek lazım. Bununla birlikte pandemi sürecinde yapılan demografik çalışmalar SARS-CoV2’nin özellikle soğuk ve nemli ortamlarda daha etkili olduğunu gösteriyor. Sıcaklık dendiği zaman üzerinde durulması gereken bir diğer faktör de UV ışınları. UV ışınları virüsün çoğalmasını engelleyen bazı etkiler göstermekte.

 

Peki yaz ve kış mevsimi arasında, viral enfeksiyonların görülme olasılığı açısından etkili başka faktörler var mı? Yaz aylarında havanın ısınması ile birlikte sosyal hayatın, açık havaya taşınması viral hastalıkların kişiden kişiye yayılma olasılığını azaltan bir faktör. Özellikle sonbahar başlangıcı ile birlikte çalışanların kapalı işyerlerine dönmesi, okulların açılması ve toplumun sosyalleşmek için kapalı mekanları tercih etmesi SARS-CoV2 gibi damlacık ve temas yolu ile bulaşan viral hastalıkların artışına sebep olan bir diğer faktör.

 

Bu açıklamaların hemen ardından bu yaz dönemi ile ilgili merak edilen ve sıklıkla sorulan bazı soruları cevaplandırmak istiyorum.

 

Denize girmek SARS-CoV2 bulaşma olasılığını arttırır mı?

Temel özelliklerine bakıldığında korona virüs, damlacık ve temas yolu ile bulaşmaktadır, su ile bulaştığına dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle denize girmek direkt SARS-CoV2 bulaşmasına neden olmaz. Ancak mesafe ve maske kuralına uymadan  plaj gibi kalabalık ortamlarda bulunmak, denize girerken 1,5 m mesafe kuralına uymamak bulaşma riskini arttıracaktır.

 

Bir yazklasiği olan dondurma yemek riskli mi?

SARS-CoV2’nin gıdalar aracılığı ile bulaştığını bildiren bir veri yok. Bu nedenle dondurma yemek direkt olarak riski arttırmaz ancak dondurma alınan yerlerde mesafeye özen göstermek, dondurma satıcılarının maske kullanımına ve el temizliğine dikkat etmesi SARS-CoV2 bulaşma riskini azaltmak açısından önemli konulardır.

 

Yaz aylarında, açık havada koşu veya bisiklet gibi egzersizlerde maske takmak gerekli mi?

Koşma ve bisiklete binme aktiviteleri sırasında karşılıklı olarak yeterli mesafe korunduğu zaman temas süresi çok kısa olacaktır. Bu nedenle bisiklet kullananların ve koşanların egzersiz sırasında maske takmalarına gerek yoktur. Hatta maske ile egzersiz yapmak yueterli oksijen alınamaması ve buna bağlı sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Bununla birlikte toplu bisiklet sürüşlerinin ve toplu koşuların yapılmaması, bunun yerine bireysel egzersizlerin tercih edilmesi yerinde olacaktır.

 

Klima, SARS-CoV2 açısından tehlikeli midir?

Klimalar, kapalı bir alandaki havayı devri daim ettirirler. Bu nedenle havalandırılmayan kapalı bir alanda klimanın çalıştırılması, havada var olan virüslerin alanın tamamına yayılmasına sebebiyet verir. Bu nedenle mümkün olduğu kadar pencere açma gibi doğal havalandırma ve serinletme yöntemlerini kullanmak, klima kullanılsa dahi kapalı alanları aralıklı olarak havalandırmak gerekmektedir.

 

Bu yaz tatile gidelim mi?

Mart ayında hayatımızın göbeğine oturuveren bir virüs SARS-CoV2. Her geçen gün virüs ile ilgili bilgimiz ve deneyimimiz artıyor ve bugüne dek elde ettiğimiz veriler bu virüsün etkin, spesifik bir tedavi veya aşı bulunmadıkça kısa sürede tamamen temizlenemeyeceğini gösteriyor. Bir yandan da hayat yavaş da olsa akmaya devam ediyor. İşte “yeni normal” olarak adlandırdığımız bu düzende var olan alışkanlıklarımızı düzenleyerek devam ettirmemiz gerekmekte. Bu nedenle günümüzde virüsün bulaşmasını önlediği (veya riski azalttığı)  bilinen maske-mesafe-temizlik konusundaki önerilere dikkat ederek sosyal hayatımızı devam ettirmemiz yerinde olacaktır. Mümkün olduğunca açık havada kalıp kapalı mekanlarda kalmamaya özen göstererek, maske kurallarına uyup el temizliğine önem verdiğimiz bir düzende yaz tatili yapmamız yerindedir. Ancak her türlü önleme rağmen SARS-CoV2 hastalığının belirtileri gelişecek olursa en kısa zamanda en yakın sağlık kuruluşuna, kuralına uygun şekilde başvurmalı ve gerekli tetkik, tedavi ve karantina sürecinin başlamasını sağlamalıyız.

 

Keyifli ve sağlıklı  bir tatil dönemi geçirmeniz dileği ile

 

Doç.Dr.Cem Arıtürk

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı

www.cemariturk.com

Facebook:@docdrcemariturk

Instagram:@cem.ariturk

YouTube:@docdrcemariturk

 

 
Toplam blog
: 110
: 60
Kayıt tarihi
: 26.04.18
 
 

1979'da İzmir'de doğdum.  Küçük yaşlarda İstanbul'a taşınarak ilköğrenimimi İstanbul Kalamış İlko..