Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '09

 
Kategori
Futbol
 

Yazan Yılmaz Vural, yöneten Frank Rijkaard

Yazan Yılmaz Vural, yöneten Frank Rijkaard
 

İkisi de alkışı hak etti.


Recep Tayyip Erdoğan Stadında oynanan Kasımpaşa – Galatasaray maçının başlama düdüğünden önce Galatasaray’ın Kasımpaşa önünde zorlanmadan kazanacağını düşünenler, tartışma ve analizlerini bilet fiyatları ile olumsuz stat şartları etrafında sürdürmeyi seçtiler. Bizim gibi Galatasaray’ın zorlanabileceğini ama sonunda kazanacağını öngörenler ise bir yandan da Yılmaz Vural’ın sahaya süreceği on biri inceleyip, kurt hocanın Hollandalı meslektaşına ne gibi sürprizler hazırladığını çözmeye çalışıyorlardı. Ancak Vural, yeşil zeminde öyle bir kurander yaratmıştı ki maçı yerinde izleyenlerin dahi bu taktiksel labirentten çıkmaları zaman aldı.

Beş haftada hiç puan alamayan ligin yeni temsilcisi bir hafta önce Gaziantep karşısında kıpırdandığını belli etmişti ama ilk yarıda sezonun gözdelerinden Galatasaray’a “illallah” dedirtmelerini açıkçası beklemiyorduk. Defans bloğunu Sancak, Koray, Barış, Ali Güneş dörtlüsünden kuran Kasımpaşa; sarı-kırmızılı ataklarda defansın önündeki Emre Toraman’ı da bir süpürücü gibi bu dörtlünün arasına soktu. Böylelikle kanatlardan içe kat eden Arda, Kewell, Elano gibi tehlikelere karşı stoperlerin rahatlıkla beklerin kademesine girmesi sağlandı. Çünkü Emre Toraman yerini kaybeden stoperin görevini ikame etmekle yükümlüydü. Ana hatlarıyla değinmeye çalıştığımız bu plan, ilk yarı boyunca Yılmaz Vural ve öğrencilerine istediğini verdi. 26’da Moritz’in ayağından bir de gol bulan lacivert-beyazlılar için bu bölümde her şey yolundaydı.

İkinci yarıya iki değişiklikle başlayan Frank Rijkaard, Keita ve Nonda’nın atletik yapılarından ve adam eksiltme özelliklerinden faydalanarak kademeli Kasımpaşa savunmasını aşmayı planladı. Bu strateji Baros – Nonda ikilisinin sahadaki varlığıyla (yani çift santrfora dönüşle) daha fazla anlam kazanabilirdi ama maç sonu skor tabelası her haliyle Rijkaard’ı haklı çıkarıyor. İkinci 45 dakikanın gelişimine bakınca neredeyse tüm akınların Keita’nın bulunduğu sağ kanattan geliştirilip topların da başarılı şekilde Nonda ile buluşturulabildiğini görüyoruz. Demek ki Galatasaray teknik heyeti ilk 45 dakikadaki krizi iyi yöneterek ikini yarıya taşımamayı başarmış. Tabi bu noktada Keita’nın araya oynayıp Nonda’nın beraberliği sağladığı golde Ali Güneş’in tedavisi nedeniyle sahada 10 kişi kalan Kasımpaşa’nın defansta tek hat üzerinde kalarak kademe yapamamasının büyük payı var. Beraberlik golünden sonra hücumlara daha cılız çıkmaya başlayan Kasımpaşa, her geçen dakika biraz daha ceza sahası çevresine gömüldü ama 89 ve 90+2’de yediği gollerle bu hatasının bedelini acı ödedi. Maç geneline bakınca başlama düdüğünden önce Yılmaz Vural’ın takımı adına çok başarılı bir senaryo yazdığını ancak Frank Rijkaard’ın da kadrosunu ve kulübesini doğru kullanarak zor dakikaları başarılı biçimde yönettiğini görüyoruz. Kasımpaşa, Galatasaray önünde belki istediğini alamadı ama bu ritmi sürdürürse ayağa kalkması uzun sürmez.

Son paragrafı maçın hakemi İlker Meral ve yardımcılarına ayırma gereği hissetim çünkü çok vahim hataları var. Maçın ilk bölümünde Ali Güneş’in kaleye giden topu plonjonla çıkarması var ki, bunun hakemlerce görülmemesi affedilmez bir hata. Aynı şekilde gole giden Kewell’ı düşüren Ali Güneş’in kırmızı kart görmesi gerekirdi. Anlayacağınız iki kırmızı kart görmesi gereken Ali Güneş, sarı ile kurtuldu. Maç içindeki genel kararları ile de İlker Meral Süper Lig standardından çok uzaktı. Tıpkı görüntüsü ve imkânları itibariyle Recep Tayyip Erdoğan Stadı’nın Süper Lig standartlarından çok uzak oluşu gibi.
 
Toplam blog
: 235
: 717
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Yazar 1976 yılında İstanbul'da doğdu. Tüm eğitim ve öğretim hayatını burada tamamlayarak, 1999 yı..