Yazar mehmet Ali Tanrıverdi ile kitapları üzerine söyleşimiz

YAZAR MEHMET ALİ TANRIVERDİ “ BİLİM KURGU İLE OKURUN İLGİSİNİ ÇEKEREK ÜLKEMİZDEKİ BAZI GERÇEKLERİ VATANDAŞLARIMIZIN BVİLMESİNİ SAĞLAMAYA ÇALIŞTIM” 

SORU – Mehmet Ali bey , bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız bugüne kadar nerelerde okudunuz ve nerelerde çalıştınız ? 

MEHMET ALİ TANRIVERDİ- 1966 yılı Sivas doğumluyum. İlk ve Orta Okulu Ankara’da Lise eğitimimi Adapazarı’n da tamamladım. 

1994 yılında Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesini kazandım. 1989 yılında mezun oldum. Mezun olduğum 

sene Konya’nın Karapınar ilçesinde bir sınıf arkadaşım ile Klinik açtık. 1991 yılında İstanbul Beylerbeyi’nde 

Deniz Ast. Haz. Okulunda yedek subay olarak askerlik hizmetimi tamamladım. 1993 yılında evlendim. 16 yaşında bir kızım 

14 yaşında bir oğlum var. Eşim Öğretmen. Şimdiye kadar çalıştığım iş yerleri şunlardır; Aytaç Dış Ticaret A.Ş. de çiftlik Veteriner Hekimliği, Pfizer Hayvan 

Sağlığı, Canlı Hayvan İthalatı yapan özel bir şirkette Veteriner Hekimlik ve en son olarak Tokat ilinde serbest olarak Klinik işletmekteyim. 

SORU-Yazmaya ne zaman başladınız ve nerelerde yazdınız bugüne kadar? 

MEHMET ALİ TANRIVERDİ- Yazmaya çok uzun yıllar önce başladım. Yazdıklarımı kendimle paylaşıyordum. O dönemler yatılı iş seyahatlerim çoktu. Yalnız kaldığım gecelerde 

Kendimce, güncel olayları yorumluyor, biraz da işin içine espri ve kurgu katarak yazılar yazıyordum. Yazmak bana keyif vermekteydi. Bu anlamda yazdığım birçok hikâyelerim ve makalelerim vardır. 

Tokat’a yerleştikten sonra Haytap Hayvan Hakları Federasyonu Tokat İl temsilcisi oldum. Hayvan hakları ile ilgili Tokat Gazetesinde bir yazım yayınlandı. 

Bu yazımdan sonra Tokat Gazetesi yazı işleri müdürü Fatih Kılıç’ın teşviki ile gazetede bana bir köşe verildi. Günlük siyasal makaleler yazmaya başladım. 

Daha önce yazdığım ve kendimle paylaştığım yazılarımı bir gün masaya yatırdım. Daha profesyonelce bir şeyler yapabilir miyim diye düşünmeye başladım. 

Ön çalışmalar yaptım. Çalışmalarımı eşim ve yakım çevremle paylaştım. Onların desteği ile belli bir noktaya ulaştım. Yazmak benim için vazgeçilmez bir tutku oldu. 

SORU- Neden bilim kurgu konusunda kitaplar yazmaya başladınız? Bu konuya merakınız ve ilginiz nereden gelmekte? 

MEHMET ALİ TANRIVERDİ- Bilim kurgu romanları her zaman için ilgimi çekmiştir. İnsan beyninin neler tasarlayabileceği hem heyecan vericidir hem de ilgi çekicidir. Geleceğe yönelik hayal dünyamızı renklendiren 

Bir roman türüdür Bilim Kurgu romanları. Benim yazdığım ve yakında çıkacak olan romanım bilim kurgu ile başlayan 2020 yılının Türkiye’sinde geçen bir romandır. 

Bu roman ile günümüzde yaşanan, Türkiye de yankı yaratmış bazı olayları bilim kurgu tarzıyla okuyucuya aktarmaya çalıştım. Amacım bilim kurgu ile okuyucunun ilgisini çekerek Türkiye’de 

yaşanan bazı gerçekleri bilmelerini sağlamaktır. 

SORU- baskı aşamasında iki kitabınız olduğunu bilmekteyiz. Bunlar hakkında bilgi verir misiniz ? 

MEHMET ALİ TANRIVERDİ- Baskı aşamasında olan iki adet romanım var. Biri “Sarıyar Geçidi” . Bu romanda genç bir teğmen ile bir teröristin fikir çatışması konu edilmektedir. Diğer romanım ise “Vicdan ölçer” adlı 

Bilim kurgu romanıdır. Sanırım önce Vicdan ölçer adlı romanım yayınlanacak.Akis yayınlarından çıkacak. 

SORU- bu kitaplarınızı okuyanların kazanımları neler olur? 

MEHMET ALİ TANRIVERDİ- Sarıyar Geçidi adlı romanımda, Güney Doğu Anadolu’da yaşayan Kürt kökenli bir gencin nasıl terörist olduğu, aldığı eğitimler ve eylemleri anlatılmakta. Diğer taraftan genç bir Teğmen’in hayatı anlatılmakta. Ve bu iki kişinin buluşması, ortak mekânlarda ki eylemleri ve nihayetinde o iki kişinin fikir çatışması konu edilmekte. Bu roman ile tek taraflı, yanlı bakışları kırmaya çalıştım. Kürt olmanın 

yada Türk olmanın aynı topraklarda kardeş gibi yaşamak adına hiçbir şey ifade etmeyeceğini vurgulamaya çalıştım. 

Diğer romanım olan Vicdan ölçer ile ilgili kısa tanıtımı 3. sorunuzun cevabında verdim. 

SORU- Başka ne anlatacaksınız ? 

MEHMET ALİ TANRIVERDİ- Yaşadığımız ülkemizde siyaset, hukuk, ekonomi ve haklar konusunda insanlarımızın yeterli ölçüde bilgi sahibi olmadıklarını düşünüyorum. Bunun birincil nedeni olarak gazete, kitap ve dergilere karşı oldukça ilgisiz olmamızdır. Günümüzde tarafsız yayın kuruluşlarımızın ender kalmış olması da okuyan kitlelerimizi daha keskin olarak belli bir tarafa yönlendirdiğini ve bu yönlendirmenin kişiyi objektif düşünme eyleminden uzaklaştırdığını sanmaktayım. Bu da, yanlışı daha çok savunmak ya da taraf olduğu sistemi daha katı, kuralcı algılamasını sağlatarak ortak yaşam alanlarımızı da daraltmaktadır. Ayrımcılığı, farklılığı ve nihayetinde bölücülüğü Teşvik eden bu düşünce sisteminin bir an önce kırılmasını arzu etmekteyim. Bu anlamda yazarlarımıza çok işler düşmekte. Bu bilinç ile kaleme alınan yazılara oldukça çok ihtiyacımız olacaktır. 

TURAN YALÇIN-TOKAT