Yazar mı? Külhan bey mi?....

Bu sabah TV8 de Erkan Tan’ ın konuğu olan Şamil Tayyar esti gürledi.  

Türk siyasetine Recep Tayyip Erdoğan tarafından sokulan bu söylem biçimi, anlaşılan çiçeği burunda siyasetçi Şamil Tayyar tarafından geçer akçe kabul edilip, kendi dışındaki tüm kesimleri azarlar bir tonda konuşması yer yer de küfre varacak ifadelerde bulunması seçmeni açısından biraz düşündürücü olsa gerek…  

Siyaset köşe yazarlığına hiç benzemez, en yukarda hissettiğin anda kendini birden yerin dibinde bulabilirsin.. Siyaset, hele ki partin iktidarda ve yeniden iktidara aday gibi görünüyorsa, ne pehlivanlar çıkar ortaya, listelerde yer bulmak için ne ayak oyunları, ne dümenler döner bunu yaşayıp görecek taze aday adayımız.. Şamil Tayyar kaç yıllık gazetecidir bilmem, ilgilenmem de, ben ancak son dönem Ergenekon davası ile ismini ve cismini öğrenmiş bulunuyorum, yazılarını okumam, çünkü ön yargılı ve yargısız infaz kokan yazılarını birkaç kez okumayı denedim, olmadı nedense itici bir üslubu, tv tartışmalarındaki tavırları gibi yazılarına yansımıştı…  

Her konuştuğunda bir çifte standart mutlaka görebilirsiniz. Örneğin bu sabah basın mensupları için geçmişte bunlar darbeyi destekledi, o halde bugün bu suçu işlemeseler bile yapmışlardır. Yahut geçmişte üstün hizmet etmiş bir subay, terörle mücadele etmiş bir subay bu gün Ergenekon’ dan yargılanması normal, çünkü geçişi temiz olan birinin 60 yaşında cinayet işlemeyeceği anlamına gelmez gibi sözler söyledi. Şamil beyde algıladığım şu ki; yaptığı genellemelerle toptancı bir hüküm vermeyi kendine ilke edinmiş. Açıkça orta yerde duran bir gerçek var ki; bugün Ergenekon’dan dolayı tutuklanan gazetecileri peşinen suçlu kabul eden Şamil bey, bende yargılanıyorum, ben de ceza aldım ve alacağım diyor, ancak bir şeyi gözden kaçırıyor, Şamil Tayyar ve onun gibi bugün yandaş medyada yazan kişilerin sabaha karşı evleri basılıp, evdeki tüm eşyalar didik didik aranmıyor, bilgisayarları ve diğer belge bilgilerine el konulmuyor, yargılandığı davalara davetle gidiyor. Halbuki yaptıkları eylem, aldıkları cezalara bakınca yayınlanmaması gereken dava ile bilgiler ne şekilde kendisine ulaşıyor, posta ile mi? Elektronik posta ile mi? Kurye ile mi? Flash disk ile mi? DVD veya Cd ile mi? Veya daha başka ne gibi dokümanlar var, kimlerle görüşüyor, ajandasında kimler var bu ve bunun gibi bilgiler ortalığa pek saçılmıyor, ama buna karşın Mustafa Balbay , Nedim Şener gibi tutuklu gazetecilerin nerdeyse iç çamaşırları bile toplumun gözü önünde. Hukuk reformu bu olsa gerek sayın Şamil Tayyar …  

Artık daha güçlüyüm, seçilirsem millet arkamda olacak diyor sayın Şamil Tayyar, yanılıyor aslında eğer seçilecek bir yere yerleştirilse, arkasında millet değil Recep Tayyip Erdoğan olacaktır. Milleti arkana alman için öncelikle aday aday olduğun Gaziantep teşkilatının üye ile yapılmış bir ön seçimi kazanman gerek, ama önseçim yapılmadığı için şuanda listeye girecek kişiler ancak ve ancak Recep Tayyip Erdoğan’ ın atadığı birer memur durumundadır. Ama tabi seçilmenin senin açından en büyük faydası aldığın ve alacağın cezalardan şimdilik kaydıyla kurtulmuş olmandır.  

Son söz olarak bir parti de bir külhan bey olur, ikincisi olursa durum ne olur bekleyip göreceğiz….