Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Kuşkayası (Turgut Erbek)

http://blog.milliyet.com.tr/kuskayasi

10 Nisan '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Yazar olmak -1

Son zamanlarda MB’da okuduğum yazıların pek çoğunda, bazılarının yazar olmayı hayal ettiklerini anlıyorum. Yazarlık nedir, nasıl yazar olunur? Öncelikle şunu belirmekte yarar var, yazarlık Tanrı vergisi bir yetenektir. Bazı insanlar belli bir yetenekle donatılmış olarak doğarlar. Tanrı kimilerine iyi bir ses, kimilerine resim yapma yeteneği, kimilerine ise gözlem gücü ve yazma yeteneği vermiştir. Bazıları bu yeteneğini değerlendirir, bazıları ise farkında olmaz.

Ben yazar olacağım demekle de yazar olunmuyor. Dün gibi anımsıyorum, 1973 yılında daha ilköğretim çağındayken, beni kitaplarda tanıştıran dayıma, ileride yazar olmayı düşlediğimi söylemiştim. “TİPİ” adlı ödüllü ilk çocuk romanım, 1998 yılında T. İş Bankası Kültür yayınları tarafından basıldı. Ama kolay olmadı. Çok okumak, çok yazmak ve çok engeller aşmak gerekiyormuş. İnsanoğlunun isteyip de başarmayacağı hiçbir şey olmadığını düşünüyorum.

Bence yazarlık, yaşadığını gelecek kuşaklara kanıtlamaktır. Sıradan bir insan olmadığının belgesidir. Öldükten sonra yaşamaktır. Ölümsüzlüktür. Çağına tanıklık etmektir. Halkın sözcülüğünü yapmaktır. Sorunları dile getirmek, çözüm yollarını göstermektir.

Yazarlık, uzaktan bakınca çekici ve ulaşılmaz görünebilir. Fedakarlık, zaman, sabır ve sevgi ister. Bir yandan geçim derdiyle boğuşurken, diğer yandan da yazmak pek kolay değildir. Eşinden, işinden ve çocuklarından çaldığın zamanı ona vermek zorundasın. Bazen günlerce tek kelime bile yazamadığın olur. Bocaladığın, hayal kırıklığına uğradığın zamanlar olur. Önemli olan yılmamak, ben bu işi başaracağım diyerek devam etmektir.

Yazarlık, bir kamyon dolusu inciyle (inci diyorum, çünkü güzel Türkçe’mizin her kelimesi bir incidir) bir saray yapmaktır. Onları üst üste, yan yana dizerek oluşturduğunuz görkemli eseri bitirip, uzaktan seyredince onun verdiği hazza doyum olmaz.

Ama iş bununla da bitmiyor. Günümüz yayıncıları, gecenizi gündüzünüze katarak meydana getirdiğiniz eserin niteliğine, neyi ve nasıl anlattığınıza değil, tecimsel (ticari) düşünerek ne kadar satacağına, kendilerine ne kadar para kazandıracağına bakıyorlar...

Devam edecek...

 
Toplam blog
: 72
: 1492
Kayıt tarihi
: 23.07.06
 
 

Edebiyata ortaokul yıllarında şiirle merhaba dedim. O yıllarda şiirlerim ve yazılarım yöresel gezete..