Yazar Sezgin Kösüren ile....

Genç Yazar Sezgin Köysüren: “Önce okuyalım. Okumak ruhun efendisi, beynin ışığı, hayatin pusulasıdır.”

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız ? hangi okullarda okudunuz ve nerelerde çalıştınız?

SEZGİN KÖYSÜREN-    Merhaba.. Sezgin Köysüren  10.10.1989 Tarihinde İstanbul’ un Kartal İLÇESİNDE  dünyaya geldim. ilk, orta ve lise eğitimimi İstanbul’ da aldıktan sonra İsviçre’ye yerleştik. İsviçre’de Yabancı dil eğitimi aldıktan sonra çeşitli lojistik branşlarında çalıştım. Kişişel gelişim, bilim ve felsefe dalında 2016-2017 yılları içerisinde İsviçre’de bir çok yerde seminerlere katildim. Bu alanda kendimi geliştirmek amaçlı kurs başvurularım olumlu sonuçlandı. İsviçre’nin WWF (Kısaltılmış) Adli sosyal sorumluluk projesi, Kişisel Gelişim, doğa koruma kurumunda   aktif olarak eğitimimi sürdürmekteyim.  Şu anda gıda sektöründe lojistik asistanı olarak kariyerimi sürdürüyorum..

SORU-Yazmaya başlama hikayenizi anlatır mısınız

SEZGİN KÖYSÜREN-Her satırların bir hikayesi vardır. Bir gün elime bir kalem aldım. Dostum yoktu, Kendimi çok yalnız hissediyordum. Bos bir sayfaya anlamsız bir çizgi çizdim. Zamanla anlamsız olarak gördüğüm o çizgi hikayeme çok anlam kattı. Meğer dostum kalemin kendisiymiş, meğer o çizgi düşüncelerimin kahramanıymış. Bunu zamanla anladım. Ve dudaklarımdan su nameler döküldü " Bir kalem, bos bir sayfa. Başka bir dost arama."

SORU-İlk kitabınızı nasıl çıkardınız

SEZGİN KÖYSÜREN-İlk kitabimiz “Böyle bir sevmek”  2017-05-11tarihinde,ikinci kitabimiz “Ve sen”  2018-08-10 tarihinde AZ yayıncılıktan çıkarttık.

SORU- Yazmak mı yayınlamak mı daha zor?

SEZGİN KÖYSÜREN- izafi bir kavram olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde bazı yayıncıların sanatı ticari olarak görmeleri yayınlamanın zorluk derecesini düşürüyor. Nasrettin hocanın dediği gibi "Parayı veren düdüğü çalıyor " Bu durumun sanata zarar verdiğini düşünüyorum.

Her insan bir hikayedir. Herkes kendi hikayesinin yazarıdır. Bu bağlamda yazmak mi yayınlamak mi daha zor sorusunun izafi bir kavram olduğunu düşünüyorum.

SORU- Ne kadar okursunuz?  Çok insan okumadan yazmak istiyor da…

SEZGİN KÖYSÜREN- Okumak; Fikirlerin ve duyguların feneridir. Bizleri ışıkta tutar, pusula olur bizlere. Gençlere tavsiyem, Okuyun. Yazmak için , öğrenmek için, bilgilenmek için değil. Kendi düşüncelerinizi keşfetmek için..

Vaktimin önemli ve büyük  kısmını okumak ile geçiriyorum. 

SORU- En son 50 yazarlı antoloji çalışmanızı yayınladınız bahseder misiniz?

SEZGİN KÖYSÜREN-Evet. 50 yazarı bir kitapta buluşturan bir proje. Sanatsal değerlerimiz için çok önemli ve anlamlı bir proje. Yazar Bayram Yıldızgil’ in başlattığı  bu proje parana yayınları tarafından bu hafta içerisinde baskıya geçecektir. Sanat adına bu ve benzeri projelerin ileriye taşınması gerekiyor. Böyle bir projede yer bulmak beni çok mutlu etti ..

SORU-Yurt dışında yaşayan yazar olarak ülkemizde kitap yayınlamak nasıl bir duygu?

SEZGİN KÖYSÜREN- Ülkemiz, vatanimiz. Nice sairlerin kalemine sığmayan güzel ülkemiz. Bu duyguyu tarif etmekte biraz zorlanıyorum. Bir nebze de olsa ülkemizi uzaklardan yaşıyorum. Bu duyguyu sayfalara dökmek ve bu duygular ile yasamak, ülkemi başucumda hissetmek güzel çok güzel bir duygu..

SORU-Yazarken hangi kaynaklardan beslenmektesiniz?

SEZGİN KÖSÜREN- Doğadan, Hayvanlardan, insanlardan ve iki şekerli kahvem :) .. Mantık sorgulayıcıdır. Duygular ise sonuç odaklı. İkisinin arasındaki ince çizgiyi yakaladığımız zaman, yazmaya başlıyorsunuz..

SORU-Yeni kitap çalışmalarınız var mı?

SEZGİN KÖSÜREN-Evet. Şu an üzerinde çalıştığım kişisel gelişim kitabi üzerinde çalışıyorum.

SORU-Yazmak isteyen gençlere ne önereceksiniz?

SEZGİN KÖYSÜREN-Sorgulayıcı olalım, ve kalemi ağaçtan yapılan bir odun parçası olarak görmeyelim. Çünkü gelecekte kalem cehaletin karşı koyamayacağı bir güç haline gelecek.. Önemli bir silah olacak .. Duygularınızı  tanıyın , fakat yoldasınız mantığınız  olsun.. Önce okuyalım. Okumak ruhun efendisi , beynin ışığı , hayatin pusulasıdır. Bütün sorunlar cehalet ile besleniyor. Okuyarak ve yazarak ona dur diyebiliriz..

Hep beraber en güvenilir yarınlara..

Teşekkür ederim turan bey..