Yazar Söyleşilerinde Konuğum Genç Deneme Yazarı Yılmaz Emre Mert

Merhabalar bu hafta Milliyet blog okurları için genç yazar Yılmaz Emre Mert ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Uzun cümleleri kısa ve net bir şekilde ifade eden yazarın, ilk kitabı Ruh Bedene Aşık oldu 2015 yılında ve ikinci Kitabı Birdenbire Şubat 2018 yılında raflarda yerini aldı. Sayın Aslı Hanım, kağıdı yol kalemi yoldaş gören bir yolcu olarak kendimi tanımlıyorum diyen genç yazar kendisinin kaleme kağıda olan bağı hakkında hoş, samimi bir sohbet gerçekleştirdik.

Ruh Bedene Aşık Oldu, Birdenbire

Deneme kitaplarının yazarı olan Yılmaz Emre Mert, yeteneği ile bir yerlere gelenler, çalışarak bir yere gelen diye ikiye ayırabilirim bu durumu. Benim doğuştan gelen bir yeteneğimin olduğunu kendim hissederken başkalarının da söylemi ile güçlendirdim. Bazı insanlar kelimeleri dansa kaldırır. Satırlar ardı ardına kesilmeden gelir. Bu bir yetenektir.  Çalışarak yazar olunamayacağını düşünüyorum.  Futbolcu olabilirsin, ressam olamazsın. Bilgisayarcı olabilirsin. Ancak yazar olamazsın. Maalesef ülkemde yazarlara değer verilmemektedir. Sosyal medya fenomeni değilseniz ne kadar güzel yazarsanız yazın en fazla bin iki bin adet satabilmektedir. Babam inkılap kitap evinden emekli bir çınardır. Eskiden yazarı yazar yapan yayın eviydi şimdi ise yazar yayınevinin reklamını yapıyor ifadelerini kullanan yazar Yılmaz Emre Mert ile yaptığımız söyleşi sizlerle.

Aslı M. Sarı: Yılmaz Emre Bey öncelikle bu hafta Milliyet Blog yazarlar söyleşimizde bizimle olduğunuz için teşekkür ederim. Sohbetimize sizi tanıyarak başlayabiliriz kimdir Yılmaz Emre Mert?

Yılmaz Emre Mert: Merhabalar öncelikle ben teşekkür ederim. 07.12.1994 Beykoz doğumlu. Kâğıdı yol kalemi yoldaş gören bir yolcu olarak kendimi tanımlıyorum.  Ortaokul ve lise yıllarımda içime kapanık bir yaşam sürerken üniversite yıllarım biraz daha doludizgin geçtiğini söyleyebilirim.

Aslı M. Sarı: Yaratıcı yazarlık kursları ile ilgili bir tecrübeniz var mı? Bu kursları faydalı bulur musunuz yazar olmak isteyenler için, yoksa yazmak daha çok yetenek midir size göre?

Yılmaz Emre Mert: Yeteneği ile bir yerlere gelenler, çalışarak bir yere gelen diye ikiye ayırabilirim bu durumu. Benim doğuştan gelen bir yeteneğimin olduğunu kendim hissederken başkalarının da söylemi ile bu durumu böyle nitelendiriyorum. Bazı insanlar kelimeleri dansa kaldırır. Satırlar ardı ardına kesmeden gelir. Bu bir yetenektir.  Çalışarak yazar olunamayacağını düşünüyorum.  Futbolcu olabilirsin, ressam olamazsın. Bilgisayarcı olabilirsin. Ancak yazar olamazsın.

Aslı M. Sarı: Ben gece yazarım Yılmaz Emre Bey sizin yazma tarzınızdan bahseder misiniz? Mesela nasıl bir ortamda yazmayı tercih ediyorsunuz?

Yılmaz Emre Mert: İnsanların sendrom yaşadığı günlerde, trafikte sıkışmış, insanların ayakta durma çabası verirken ben telefonumu açıp bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Evde ise ışığın olmadığı, müziğin olduğu yer yerde.

Aslı M. Sarı: Kitabınızda kendinizden soyutlanmış karakterlerimi yoksa sizi yansıtan karakterlerimi anlatmak daha güzel geliyor? Yani eserlerinizin sizi yansıtması hoşunuza gider mi?

Yılmaz Emre Mert: Duyguları ben yaşadığım için hayalperestlikten çok realist olmak istediğimden kendimi yansıtıyorum. Hoşuma giden etken de bundan dolayıdır.

Aslı M. Sarı: Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiğiniz yazarlar kimlerdir?

Yılmaz Emre Mert: Anıl Hikmet Öztekin, Ahmet Batman, Atilla İlhan, Stephan Mayer

Aslı M. Sarı: Kitabınızı yazmaya başlarken kurguyu önceden mi belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişir?

Yılmaz Emre Mert: Doğaçlama. Yazdığım süre zarfında konular kafamda beliriyor.

Aslı M. Sarı: Bir gün kurgu olmayan bir şey yazmayı düşünüyor musunuz?

Yılmaz Emre Mert: Hayır.

Aslı M. Sarı: Yazmak sizin için hayat boyu sürecek bir serüven mi yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı?

Yılmaz Emre Mert: Maalesef ülkemde yazarlara değer verilmemektedir. Sosyal medya fenomeni değilseniz ne kadar güzel yazarsanız yazın en fazla bin iki bin adet satabilmektedir. Babam inkılap kitap evinden emekli bir çınar. Eskiden yazarı yazar yapan yayın eviydi şimdi ise yazar yayınevinin reklamını yapıyor. Bırakmaktan çok kitap olarak bastırmak istemiyorum. Harcanıyor...

Aslı M. Sarı: Genç bir yazar olarak, edebiyat dünyasında gördüğünüz en bariz sorun nedir? Bu soruna ne gibi bir çözüm önerisi sunulabilir?

Yılmaz Emre Mert: Sosyal medya. Arkadaşın ile kahve içerken ki yapılan muhabbeti kitaba döküp milyon satan kitapları biliyorum. Sırf sosyal medya fenomeni ya da parası olan kişiler... İnstagram bu konuda oldukça etkili.

Aslı M. Sarı: Gelecek ile ilgili projelerinizden bahseder misiniz?

Yılmaz Emre Mert: İnanın bende bilmiyorum. Planlarımı ne kadar erken planlarsam o kadar hızlı gerçekleşmemektedir.

Aslı M. Sarı: İlk kitabınızı çıkartmayı ne zaman ve nasıl düşündünüz?

Yılmaz Emre Mert:  Üniversitede ailemden ilk defa uzak yaşadığımda. Bilgisayarıma aldığım notları birleştirdim düzenleyip yayınevine gönderme kararı aldım. Herkes çok şaşırdı özellikle ailem.

Aslı M. Sarı: İki adet kitabınız mevcut kitaplarınızın hikâyesi nedir. Kısaca bahsedebilir misiniz?

Yılmaz Emre Mert: Ruh Bedene Aşık Oldu: Uzun cümleleri kısa cümleler ile anlatmaktı amacım. Birdenbire: Baştan sona yaşanmışlık.

Aslı M. Sarı: Kitap yazarken konuları nasıl seçiyorsunuz? Konu seçimi spontene mi oluyor ya da hayatta karşılaştığınız olaylardan etkilenip mi yazıyorsunuz?

Yılmaz Emre Mert: Yaşadığım acılar ve mutluluklar göz önüme serildi. Kaderimin beni sınadığı imtihanlar... Bunun neticesinde yazmaktan çok yazmamak benim için bir mucize.

Aslı M. Sarı: Güzel bir okur kitlesi yakaladınız. Kitaplarınız ile sizce ilgili dönütler nasıldı?

Yılmaz Emre Mert: Birdenbire ikinci kitabım olduğundan deneyim konusunda daha az hata yaptığımdan dönütler olumlu gelişti.

Aslı M. Sarı: Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiğiniz yazarlar kimlerdir?

Yılmaz Emre Mert: Stephan mayer -Alacakaranlık serisi

Aslı M. Sarı: Sizi yazmaya özendiren şeyler nedir?

Yılmaz Emre Mert: İmtihan.

Aslı M. Sarı: Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazar mıydınız?

Yılmaz Emre Mert: Evet. Ailemin okuması benim için en büyük kitle.

 Aslı M. Sarı: Türkiye’de kitap yayımlamak zor mudur? Bir kitabı yayımlatmak için hangi süreçlerden geçmek gerekir?

Yılmaz Emre Mert: Oldukça zordur. Şuan sayılı yayın evi kaldığını düşünüyorum. Yazarın eserinden çok kasayı dolduracak paraya bakılmaktadır.

Aslı M. Sarı: Günümüzde gençlerin sosyal mecralarda çok zaman geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yılmaz Emre Mert: Hayat oradan ibaret gibi nefes alanlar var.  Tehlikeli bir durum

Aslı M. Sarı:  Eskiden yazarlar görünmezdi şimdi ki yazarlar şöhretli olma baskısı mı hissediyor?

Yılmaz Emre Mert: Şöhret duygusu ateşten gömlek misali... Zaman ilerledikçe insanlar değişti.

Aslı M. Sarı: Neden şiir ve öykü değil de roman ya da deneme yazarlığı?

Yılmaz Emre Mert: Karakterimi yansıtan deneme olduğu için.

Aslı M. Sarı: Son olarak gündemde ısrarla kalmaya devam eden bir türlü bitmek bilmeyen çocuk istismarları hususunda söylemek neler söylemek istersiniz?

Yılmaz Emre Mert: Kesinlikle idam edilmeli. Düşünün adamın kızına tecavüz ediyor ceza evinde babasının vergi parası ile karnı doyuyor. Ben bu adalete karşıyım.

Sayın Yılmaz Emre Mert, çok teşekkür ediyorum bu hoş sohbetiniz için. Yolunuz açık, başarılarınız daim, kaleminiz kavi olsun. Yazın yolculuğunuzda başarılarınızın devamını dilerim.

Aslı Hanım, bu güzel yazın yolculuğum hakkında merak edilen soruları aracılığınız ile yanıtladım. Samimi ve güzel sohbet için ben teşekkürlerimi sunarım.