Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yazdan geriye ne kaldı?...

Yazdan geriye ne kaldı?...
 

Yazdan geriye ne kaldı? Ödenmemiş bir borç gibi kalakalmış yaşanmamışlıklar kaldı mesela. Şimdi şehir kalabalık, kalabalıklar akın akın düşüncelerini taşıyor oradan oraya. Ve o şehir kalabalıklarını çıldırtan güzel havalar vardır şimdi Akdeniz kıyılarında. Korsan gemileri sığınmıştır aşıkların koşturduğu koylara. Çapkın martılar, geveze kargalar kalmıştır bilirim. Yerde bir saç tokası, o tokada arsız bir gülüş kalmıştır.

Yarım bir öpücük kalmıştır yazdan. Söylenememiş, boğaza yapışmış bir söz. Elin saçta gezinmesi, gözün gözde dillenmesi kalmıştır. Sahipsiz köpekler, kapalı çöplerde oturan kediler kalmıştır. Kasabanın, yıllardır değişmemiş adamları kalmıştır sandalyeler üstünde, höt bakışlarıyla . tabakta balık, balığın gözlerinde keder ve yarım paket sigara kalmıştır masada. Kırık bir kasette John Baez kalmıştır.

Şehirde kalabalıklar var şimdi. Kalabalıkların içinde manyaklar. Karısından ayrılan sonra geriye dönüp doğrayan, yanındaki uyuyan bebeğini de öldüren manyaklar var şehirde. Şehirde insanlar, insan kılığında yamyamlar var. Sevgisiz insanlar var kalabalıklar içinde. Dövüşen, öldüren, yok eden.

Her gün tabutlar taşınıyor. Herkes alışkın seyrediyor tabutları. Kimse bir şey yapmıyor, gencecik çocuklara görev vermekten başka. Gencecik çocuklar canlarını veriyor, Televizyonlar saçma sapan. Hiçbir şey yapmayan insanların ülkesi burası. Karısına bıçak çekeni karısının yanına salan hakimler var şehirde. Katilleri af edip salan insanlar var. Hırsızları ne yapacağını bilemeyen yasalar var . Şehir, kendini seyretmekten, içindekiler yaşamaktan yorgun.

Kedilerin ve köpeklerin sokaklarda ezilerek eksildiği. Kadınların sevda diye öldürülüp azaldığı. Gençlerin bitmez dertlere büyüdüğü acayip bir dünya bizimkisi. Neresini tutsanız elinizde kalır. Kimi don, kimi türban derdinde. Delilerin akıllıları korkuttuğu bir dünya bu.

Mobilya alırken elli kere düşünen bizler. Dertlerimizi çözmek için beş dakika düşünmedik. İşte bu yoksulluk yazdan kalma. Şu çocuğun küfredişi babasından. Daha on birinde kocaya verilip bayramda ölmeye koşan küçük kızın derdi kimden kalma? Yüzyıllık bir çıban gibi yüzümüzde hayat. Beceremedik , olamadık, yapamadık.

Bir masada koskoca bir yazı paylaşmak. Bir kadehte, bir sokakta, bir koltukta yahut. Hiçbir şeyi paylaşamadık.

Yazdan geriye ne kaldı? Koskoca bir yalnızlık mı mesela? Üşüyen ruhlarımız ve yalınayak arzularımız bir de...
 
Toplam blog
: 187
: 1260
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

İyiye ve güzele götürmeliyiz Dünyayı. Sürekli daha çok kazanmak, daha yukarıdan bakmaya çalışmak,..