Yazı yazmak bana ne kazandırdı?

Yazı yazmak veya diğer anlamda BLOG YAZARLIĞI bana açıkçası bir yazıyı yazmadan önce araştırmayı (ki ona rağmen hatalı birkaç yer var) o konu hakkında bilgi sahibi olmayı öğretti. Bugün itibarıyla 12. yazımı yazıyorum. Aslında bazı yazılarımı sadece gün atlatmamak için çala-kalem yazdım. Gerçi onlara bile elimden gelen bütün özveriyi göstermeye çalıştım. Genelde kısada olsalar yeterli olduğunu anladım. Uzun yazmak bazen okuyucuyu sıkıyor. 2000-2500 karakterlik bir çerçeve içinde konuyu tamamen anlaşılır bir biçimde bitirmek bence en güzeli...

Yazar olmak aslında ciddi bir efor ve araştırma istiyor. Yazmak istediğiniz konu ne olursa olsun o konuda bilgi sahibi olmadığınız sürece yazdıklarınız tamamen boş ve anlamsız kalır. Ama araştırdığınız zaman o konu hakkında hem bilmediklerinizi öğreniyorsunuz, hemde yazdığınız konu hakkında okuyucuya da daha doyurucu bir metin sunuyorsunuz. Bu da işe verdiğiniz ciddiyeti gösteriyor. Dolayısıyla hem kendiniz öğreniyorsunuz, hemde öğretici demek hoşuma gitmiyor sanki bir haltmışım gibi ama sanırım yol gösterici olabiliyorsunuz.

Yazarlık gerçekten çok zor. Aslında yazmaya çalıştığınız dalda resmen uzman olmanız gerekiyor. Öyle atıp-tutmakla, yazar olunacaksa zaten ondan çok var. Verin bir lise talebesine kalem, oda size fikrini yazıp versin. Fikir yazmak başka şeydir, bir konu üzerinde uzmanlaşıp yazmak başka şeydir. Ben bu zorluğu yazdığım önceki 11 yazımda anladım doğrusunu isterseniz. Fakat bir yandan da şunu anladım ki yazı yazarken, birşeyler öğreniyorum, sonra kafam dağılıyor, kafa yorduğum yazımın konusu neyse ona odaklanınca günün iş yorgunluğu bile bir nebze dağılıyor sanki.

Bir köşe yazarı olmak için çok ekmek yemek yetmiyor. O ekmeğin yapılışını da çok iyi bilmek gerekiyor. Yani imla kurallarını, mümkün olduğunca Türkçe kelime kullanmayı, bunların yanında eleştirinin dozunu ayarlamayı da bir bakmışsınız ki öğrenmişsiniz. Ha artık eleştiri dozunu ayarlamayı öğrendikten sonra onun balans ayarı yine size kalıyor elbette. Anladım ki bir konu üzerinde yoğunlaşıp Ümit Yaşar isimli blog yazarı şu konuda yazıyor densin istiyorum artık. Yada en azından belirli birkaç konuda toparlamak istiyorum yazdıklarımı. Ve bunu göz önünde bulundurarak bundan sonra haftanın 3 günü yazmaya karar verdim. Yazabileceklerimin en iyisini yazmaya çalışmak için. Benim için herkesin okuması da önemli değil. Benim bir okuyucu kitlem olsun istiyorum. Seviyeli, yol gösterici her türlü eleştiriye sonuna kadar varım. Ve bunları zaten yazılarımın altında yayınlarım. Uzun lafın kısası...

YAZAR OLMAK ZOR İŞ AĞALAR...