Yazık, çok yazık

Ülkenin geleceğini siyasilerimiz çizemiyorlar. Oysa, demokrasi ile yönetilen ülkelerde halk kendi hayatının geleceği için demokratik seçimlerle liderine güvenir, seçim öncesi vaad edilen konuların gerçekleşeceğine inanır, liderini seçer. Lider seçim sonrası iktidar geldiğinde vaad edilenleri bir bir yerine getirmek için iktidar süresince gerçekleştirmeye çalışır. Engel yoktur, Lider artık seçmeni için vardır. Batı ülkelerinde ve gelişmiş ülkelerde böyle işliyor siyaset arenaları..

Ülkemizin siyaset sahnesine baktığımızda, durum böyle değil. Oysa, ülkemiz de bir demokrasi ülkesi ve halk kendi yönetimini kendisi seçebiliyor. Liderler seçim önceleri vaadlerde de bulunabiliyorlar. İktidara geldiklerinde seçim öncesi programlarını uygulayıp seçmenin geleceği için hiçbir somut çalışmaları görülememektedir.

Madem ki, iktidarda olmak vatandaşın refah seviyesini yükseltmektir neden gerçekleşemiyor? Ülkenin onlarca yıl dış borç batağında olduğu gerçeği gelişmemizin engelleyici unsuru olduğu gözardı edilemez ama hiç mi gelişme gösterilemez?

Elbetteki hayır. Dünyanın para patronları ülkenin kaderini çizip, iktidarı ve muhalefeti dahil, siyesilerimize kendi çıkarları doğrultusunda yön verilmeye çalışılmaktadır. Tüm çalışmalar, tüm artılar dünya patronlarına yönlendirildiği için de vatandaşın geleceği için hiçbirşey yapılamamaktadır.

Yazık, çok yazık!