Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yazık bu gençlere, biz nerde hata yapıyoruz?

Yazık bu gençlere, biz nerde hata yapıyoruz?
 

 Gün içerisinde toplanan paraların bankaya yatırılması esnasında, banka veznesinin önünde,  el çabukluğuyla paraların bulunduğu torbayı alıp kaçan şahıs, civardaki bir işyerine girmiş ve müsteriye satış yapıyor gibi davranmıştır. Ancak polislerin titiz ve dikkatli takipleri neticesinde, kimlik tespitinde şüphelendikleri bir şahsın, parayı çalan kişi olduğu anlaşılarak yakalanmıştır.

*

Yakından tandığım yoksul bir karı-koca, vizesi dolan Yeşil Kartlarını yeniletmek için Yeşil kart bürosuna  gitmişler.Yeşil kartlarını alan yaşlı çift, havanın sıcak olması ve hasta olmaları nedeniyle gayet yavaş adımlarla ayrılarak eve doğru yol alıyorlar.Ana yoldan karşıya geçmeye hazırlanırlarken yanlarına 16-17 yaşlarında bir genç geliyor.

“Merhaba Hacı Amca, babam seni çağırıyor, 150 YTL ile bir torba buğday verecek”  diyor.

Hacı amca önce gence, sonra hanımına dönüp bakıyor. Sanki “Sen ne dersin hanım, gideyim mi? Dercesine bakıp gerekli onayı aldıktan sonra, genci tanımayıp, güvenmemekle beraber; “Tamam” diyerek peşine düşmeye başlıyor. Hacı amca giderken, zaten hasta olan teyze de; yorulmuş olduğundan, kaldırımın bir köşesine çöküp dinlenmeye çalışıyor.

Ben yaşlı teyzeye rastladığımda, sıkıntıdan sağa -sola bakıp Hacı amcayı beklediği anlaşılıyordu. “Hayırdır teyze” demeye kalmadan konuşmaya başladı: “iyi ki geldin oğlum, Hacı amcan bir gençle gitti, ama daha dönmedi” dedi. “Nereye gittiler” dedim.Önce sıkıldı, söylemek istemedi ama sonra, “Bir genç geldi, babam seni çağırıyor, hem para hem de buğday verecek dedi. Beraber gittiler daha dönmedi.Önce gitmesin diye düşündüm ama malum durumumuz iyi değil, belki bir yardım olur dedim ve seslenemedim O da istemeye, istemeye beraberinde gitti” dedi.

“Tamam, merak etme, ben bakarım şimdi” demeye kalmadan Hacı amca yanımıza geldi.” Ne oldu Hacı amca elin boş dönmüşsün” dedim. “Hiç sorma oğlum! Babası birşeyler verecek diye bir gencin peşine takıldım. Beni karşıdaki inşaatın  ikinci katına götürdü.Bir taraftan konuşurken, diğer taraftan ellerini tüm ceplerime daldırıyordu. Baktım ki beni soymaya meyilli, iki elimle birkaç defa karnına doğru vurdum. Korktu ve hızla merdivenlerden inip kaçmaya başladı. Anlayacağın soymak için bizi götürmüş, neyse ki başaramadı. Gerçi üzerimde para yoktu., zaten bizim paramız nasıl olabilir ki. Biz yoksul insanlarız”

                 *             

Kocasının evde olmadığı zamanı iyi hesaplayan bir genç, eve geliyor, hanımına kocan şu an da bizim dükkanda oturyor.Hemen bizim eve gidip yengene söyle, o sakladığı altın ve paraları sana versin, acilen lazım” demektedir. Eğer evin hanımı biraz eğitimli ve kültürlü ise; ya telefon etmeye çalışıyor ya da hele söyle bakalım nasıl biri seni gönderen kişi, diyerek bir takım özelliklerini saydırmaktadır. Edindiğim bilgilerden bir çok aileden kadının gayet masumane ve saf duygularla gencin ya da gençlerin söylediklerine inararak neyi varsa hepsini “Kocama gidiyor” diye gence teslim etmektedir.Bazısı uyanıklığı sayesinde, “Önce bir kocama telefon edeyim, doğrularsa hemen vereyim” diyerek vermemektedir. Tabi telefondan dönene kadar bekleyen genç veya gençler çoktan kaybolmuş oluyorlar.

Bazısı kocan kaza geçirdi. Şu an da hastahanede, acil para lazımmış, sana para versin getir, dedi.

Kirven beni gönderdi, varsa birkaç altın göndersin dedi, gibisinden  bir çok para koparma yollarıyla, insanları soymaktadırlar.

Buna benzer daha çok olaylara şahit olmuş ya da bir şekilde duymuşsunuzdur.

Bankadan gündüz uluorta paraları alıp kaçacak kadar gözü dönmüş  olan gençler, kolay ve zahmetsiz para kazanma yollarına tevessül ediyorlar.

İhtiyar insanların duygularıyla oynayarak, bir yerlere götürüp soymaya çalışılmaktadır.

Aile bireylerinin saf ve masumane duygularıyla dalga geçercesine, birbirlerinden habersiz ama haberlilermiş gibi zaaflarından faydalanmaya çalışıyorlar.

Bizim geleceğimiz, yarınlarımız, gençliğimiz bu olmamalı!

Biz gençlerimizi böyle mi yetiştiriyoruz?

Biz geleceğimizin şekillenmesinde bu gençlere mi güveneceğiz?

Biz gençlerimizi yetiştirirken, nerde hata yapıyoruz ki; böylesine toplumu rencide edici, nahoş olaylarla karşı karşıya kalıyoruz.

Durup düşünmeliyiz!..

Hem de çok ama çok düşünmeliyiz.

Biz böyle olacak bir toplum değiliz.

Olmamalıyız da...

Kerim Baydak

kbaydak61-artan@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..