Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '12

 
Kategori
Deneme
 

Yazık oldu yarınlara

Yazık oldu yarınlara
 

Üzerimde gücümü aşan bir ağırlık hissediyorum. Bedenime sığamıyorum. Sanki içimde büyüyüp devleşen bir yaratık bedenimi bin parçaya bölüp fırlayacak da işte ben onun müthiş sancısını yaşamaktayım.

 Bir an içinde oluyor tüm bunlar. Gözlerim kararıyor, kalp yönümde ağrılı bir baskı var. Olduğum yere çöküyor nefesimi zor kontrol ediyorum. Burun deliklerimden hava geçmiyor sanki.

 Arkadaşlar yanıma koşuyorlar. Ferhat Bey başucumda yığıldığım yerle aramda destek olmaya çalışıyor. Birileri koşturuyor “Kolonya….Su…Çabuk! Sesler gittikçe uzaklaşıyor.

 Yüzümü yıkadılar sanırım. Gözümü açtım biraz, toparlanmaya çalışıyorum. Bir yandan sorulara cevap veriyorum. “ Toktum,…yooo farklı bir şey yemedim….Gerçekten iyiydim sadece içimde bir sıkıntı vardı.” Hala da  var.

 Felaket haberi almışların çöküşü var üzerimde sebepsiz. O tuhaf iç burkuntusunu şu an bile yeniden hissedebiliyorum. Nasıl bir darlık, bir sıkıntıdır bu? Hani uygun bir yer olsa avazımın çıktığı kadar bağıracağım. Belki içime çöreklenmiş o sıkıntı da çıkar gider haykırışımla.

 Alt kata iniyorum, hafta içi olmasına rağmen kalabalık sayılır. Yürürken insanlara çarpmamak için çaba veriyorum. Artık başım dönmüyor ama o müthiş sıkıntı! Kalbimin üzerinde bir kaya parçası taşıyorum sanki.

 Acaba?... Acaba o nasıl? İki hafta oldu görüşemedik. Bir sesini duysam. Hem bu sıkıntı hayırdır inşallah.

Ah! Sesini duymak sanırım tek ihtiyacım bu.

 İlk cümlem “Merhaba, iyi misin?” oluyor. İyi olduğunu söylese de sesi donuk ve sıkıntılı. "Özledim seni" dediğimde, sözlerimin önüne bir duvar gibi çekiyor hayırları. “Hayır bunları söyleme….Hayır beni artık bu şekilde arama…Hayır yarınımız olamaz, canımız daha fazla yanmadan…..”

 “Ne diyorsun? Nasıl?” Diyorum. “Hani daha düne kadar nelerden konuşuyorduk? Hani gelecektin?”

 Daha fazla üzülmeyelim diyor. Arkadaşlığımız baki kalsın gerisi aramızda kalsın diyor bir de.

 Hani el ele duyuracaktık tüm dünyaya sevginin ne olduğunu. Hani bizim şarkılarımız, umut dolu aydınlık!

Hani o gece iki birayla sarhoş olup sahil boyu söylemiştik o  şarkıları. Gözlerime bakınca    ağlayışların…Gözlerinden öperek silmiştim yaşlarını.

 

“Arama!” diyorsun sesin ağlıyor.

 

Telefon elimden düşüyor sanıyorum. Hayır ben düşüyorum. Etrafımda ki ışıklarla birlikte bir karanlığa doğru çekiliyor, kayıyorum. Sonsuz karanlık! 

http://www.youtube.com/watch?v=LdjpjKjelNE 

 
Toplam blog
: 70
: 731
Kayıt tarihi
: 30.04.07
 
 

1973 İstanbul doğumluyum. Lise mezunuyum. Evliyim. Bir reklam ajansında çalışmaktayım. Laf o..