Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '15

 
Kategori
Deneme
 

Yazıları nerelerde yayınlatmalı

Ey simurg! Ne yazarsan yaz, yazdıklarına güvenmelisin, yazdıklarına dair bir tedirginlik ve korku taşıma. Yazdıklarını beğenmeye bilirsin, olsun zaten kendini sürekli yetersiz göreceksin ki daha iyi olana ulaşmak için daha çok çalışasın. Kendini yeterli görürsen hem yazmayı aksatır hem de anlamsız bir böbürlenme ve beğenmişlik dürtüsü içine girersin. Yazarlığın en kötü tarafı kendini beğenmedir. Mütevazı ol, kendine güven ve yazılarını görücüye sürekli çıkar, kendine saklama.
 
Takdir edilmemekten, beğenilmemek her insanı tedirgin duygusal bir yöndür. Bu duygu olgulaşmamış kişilerde ve özgüven sorunu yaşayan insanlarda çok görünür. Yazım sürecinde haklı olarak biraz çekingen tutumlara girebiliriz. Beğenilmemek duygusu kendimizi arka sıralarda saklanmaya zorlar. Hâlbuki yazılarımızı paylaşmamızda bir kaybımız yok. Ne zorluklarla paragrafları bir araya getirdiğimizi bizden başkası bilmez. Emeğin ve zorluğun karşısında bazı kendini bilmezlerin abuk sabuk değerlendirmelerini çok da umursamamak lazım.
 
Kötü de olsa, beğenmesek de inadına yazıları paylaşıma açmalı, gelecek her türlü tepkiye kendimizi hazırlamalı, gerçekten iyi niyetle söylemiş olanları kendimize alarak, eksiklerimizi gidermek için kullanmalı, art niyetli yaklaşımları da üstünde durmadan ama birazdan zihnimizin bir köşesinde de tutacak bir anlayışla yaklaşıp, motivasyonumuzu fazla etkilemesine izin vermemeliyiz.
 
Artık iletişim çağındayız. İnternetin bilgi akışını hızlı yaydığı bir dönemde yazılarımızı yayınlatacak yer sıkıntısı çekmiyoruz.
 
Kendin adına web sitesi kurabilir. İmkânın yoksa kendine ait bir blok sayfası oluşturabilirsin. Bunlarla uğraşmak istemiyorsan, yazdığın tür ve alan ile birçok site var ve senin yazılarına yer verecek en az birkaç site rahatlıkla bulabilirsin. Bunlara düzenli yazmak gerekir. Sitelerin varlığı senin düzenli ve sürekli yazı yazmanı sağlamaktır. Ve okuyucuların yorumları üzerinden yazının eksiklerini görmektir.
 
Mümkün oldukça onlarca siteye yazı göndermeye çalış. Çünkü her sitenin okuyucu/takipçi kitlesi farklıdır. Böylece çok insana ulaşma imkanı elde etmiş sayılırsın. Ama bu seni yanıltmasın. Çok yerde yazı yayınlatmak bir başarı ölçüsü değildir. Sadece yazımını geliştirmek için birer araçlardır. Bunları yeterli görme ve bunlarla sınırlı kalma; yoksa kısır döngünün içine düşersin ve bunu fark etmezsin.
 
Muhakkak dergi ve gazetelere yazılarını göndermelisin, burada yayınlanıp yayınlamaması önemlidir. Çünkü dergi ve gazeteler en iyi yazıları seçip, yayınlalar. İnternet öyle değildir. Ne yazarsan yayınlatırsın. Bir kriter yoktur. Ama dergilere yüzlerce yazı gider ve bunlar içinde en iyi olan belli kriterler göz önünde bulundurularak elemeler yapılır. Hedefin de bu olmalıdır.
 
Dergi ve gazetelere çok yazı gitmesi ve bazı dergi ve gazetelerin gençlerin yazılarına sıcak bakmaması nedeniyle ya da çok yazı arasında yazının görülmeme ihtimalini de gözeterek bir iki girişimin başarısız olursa, umudun kırılmasın. Tekrar dene ve farklı dergilere de göndermeyi ihmal etme. Bir dergi olmaz, belki diğeri olur.
 
Sürekli yazman ve kendine özgü konular/alanlar seçip kendi tarzınla da yoğurdun mu zamanla seni takip eden bir kitleye ulaşırsın. Tabii bu zaman alabilir. Acele etme. Bazen insanlar seni takip eder, ama senin haberin olmaz. İnsanlar yazılarını okur, ama yorum yapmaz sana mail göndermez. Sen sadece kendi işinle uğraşacaksın bazen hiç tepki gelmez, bazen az tepki gelir. Ama inat edip, pes etmezsen bir gün beklemediğin kadar tepkiler alacağına inan.
 
Ey Simurg! İnternet ve dergilerde yazı yayınlamaya başladıktan sonra, yazının zirve noktası kitap yazmaktır. Yazarlığı meyvesi kitaptır. Kitap olmadan, kendini kanıtlayamazsın.
 
Osman Tatlı
 
osmantatli@gmail.com
 
https://twitter.com/tatliosman63
 
 
Toplam blog
: 90
: 382
Kayıt tarihi
: 02.08.14
 
 

2004 yılında İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Üniversite yılla..