Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '14

 
Kategori
Blog
 

Yazılarınız beğenilmiyor mu? Eleştiriliyor mu? Belki de doğru yoldasınız!

Yazılarınız beğenilmiyor mu? Eleştiriliyor mu? Belki de doğru yoldasınız!
 

Blog yazarı yazıp paylaşırken kendi ufkunun da genişlediğini fark eder.


Blog yazarlığı global anlamda bakıldığında ve bizim kısacık yaşamlarımız da göz önüne alındığında artık olgunluk dönemini yaşayan bir uğraş.

İnterneti bizden önce ve bizden yoğun kullanan ülkelerde belli bir kıvama gelmiş olan blog yazarlığı ülkemizde henüz genç sayılır.

Farklı ülkelerde yaşayan, farklı kültürlerle ve kültür düzeyleriyle yazan insanların konuları da, ifade tarzları da bizimkilere benzemese de özünde yapılan iş bizimkisiyle aynıdır.

Eğitim ve refah düzeyleri gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında nispeten düşük olan ülkemizde blog okur yazarlığı oranının biraz daha düşük olması da aslında normal.

Her şey bizim bireysel bilgi, bilinç düzeylerimiz, gündelik alışkanlıklarımız, dünyayı, eşyayı, olayları algılayış biçimlerimizle, inançlarımızla, dünya görüşlerimizle ilintili.

Çok okumadığımız için, çoğumuz çok gezme olanağı bulamadığımız için eksiklerimiz azımsanmayacak düzeyde.

Birbirimizi, kurumları, kuralları, başka görüş ve inançları ayrıntılı ve sağlıklı değerlendiremediğimiz için yorumlarımız, tepkilerimiz de pek  çok durumda sağlıklı olmuyor.

Dinlemiyoruz, gözlemiyoruz, anlamaya çalışmıyoruz. Anlayacak kadar derinliğine bilmiyoruz, Bilmediğimiz yerleri, boşlukları, hayal gücümüzle, kötümser ya da iyimser ama sağlıksız yaklaşımlarımızla dolduruyoruz.

Çok gereksiz ve anlamsız şeyler  konuşup, yazıp olumlu ya da olumsuz büyük tepkiler alabiliyoruz.

Çok gerekli ve önemli şeyleri gündeme getirip kör, sağır bir karanlıkla muhatap olabiliyoruz.

Elbette her şey bizim bireysel eksikliklerimizle açıklanamaz. Farklı siyasal ve ideolojik duruşlarımız var. Farklı eksiklerimiz, saplantılarımız, yanlışlarımız, hiziplerimiz, cemaatlerimiz, derneklerimiz var.

Abartma ya da görmezden gelme huylarımız var.

Değerlendirmelerimize yukarıda sayılanların saptırıcı etkiletri kesinlikle göz ardı edilemez.

Şehir imar planlarından, ticaretlerinden, ameliyat günlerinden, seyahat yer ve zamanlarından söz ederken bile önce etnik kökenleri ya da başkaca her türlü mensubiyetleri ile ilgili hesaplar yapanlar var.

Bir parçası oldukları küçük coğrafyanın, kabilenin, grubun temel renkleri dışındaki her renge direnenler var.

Ölçüsüz ve gerçekten beklenmedik çıkışlar, tepkiler gösterenlerle en önemli durumlarda bile taş gibi tepkisiz duranlar var.

Çok sayıda gereksiz alkış tutanla hiç gerekmediği halde sık sık aklını, ağzını bozanlar var.

Hiç gereği yokken, her çalışma kendi başına bir değerken ve yazarlar rakip konumunda değilken blog yazarlığını bir rekabet ortamı görüp sürekli olarak gerilimler, sıkıntılar yaşayanlar, yaşatanlar, başka yazarları yorumlarıyla taciz edenler, saçma değerlendirmeleriyle, eksik çarpık yorumları ve sorunlu ifadeleri ile işi zorlaştıranlar var.

Bütün bu varların var olduğu blog sayfalarında da, doğal olarak  doğrular kadar yanlışlar da var. Doğru ifade edilmiş şeyleri yanlış anlayanlarla, yanlış ifade edilmiş şeyleri doğru anlayanlar var.

Öyleyse başka kişiler onaylasın ya da onaylamasın, alkışlasın ya da alkışlamasın doğru bildiklerimizi söylemek de var.

Birilerinin taşlamakta olması düşüncelerimizin, yazılarımızın yanlış olduğu anlamına gelmez.

Hiziplerin, grupların, inanç farklılıklarının yönlendirmesiyle yanlış olduklarını bile bile bir şeyleri savunmuyorsak, göz göre göre temel insan haklarını ihlal etmiyorsak, zalimin ve zulmün maşası olmadığımızdan eminsek, doğru bildiklerimizi cesaretle dile getiriyorsak yazalım.

Dile getireceğimiz şeylerin insanların ufuklarına, dünya görüşlerine, dünyayı algılama biçimlerine, kültürlerine, duruşlarına katkı sağlayacağını, olumlu etki yapacağını, yazalım.

Barışa, kardeşliğe, huzura, sevgiye kapı aralayacağımızı, gerçekten mazlum durumdaki insanlara, hayvanlara, doğaya iyilikler getirecek düşünce, duygu ve eylemlere basamak olacağını düşündüğümüz şeyleri yazalım.

Yazalım ve birilerinin kokutmak için ellerinden geldikleri dünyayı yapıcı, aydınlık düşüncelerimizin tertemiz doğal parfümüyle yaşanabilir kılmaya özen gösterelim.

Varsın birileri dalga geçsin. Varsın birileri olmaz desin. Varsın birileri bize yüklensin.

Katlanalım.

Belki de en güzel, en işe yarar, en özgün ve aydınlık yazılarınız o çok eleştirilenler, çok taşlananlar olacaktır.

Biz sadece aklımızı yüreğimizi ve niyetimizi yoklayalım.

Eğer dünyanın kirliliğinden ölümcül düzeyde etkilenmemişsek o üçüne güvenelim.

Belki de doğru yolda olduğumuz içindir bunca eleştiriyle muhatap olmamız.

Sabredelim, anlayalım. 

 
Toplam blog
: 284
: 245
Kayıt tarihi
: 21.06.14
 
 

Yaşadığımız evrenin oldukça zengin bir yer olduğunun farkındayım.  Bu zenginliğin çok az bir kısm..