- Kategori
- Blog
Yazılarla var olmak
Resim internetten.
MB sitesinin değerli üyeleri;
Madem ki sitede "yazmak" için varız, o halde,
Esinleriniz geldikçe,
Zamanınız elverdikçe,
Yazınız,
Ruhunuzun havasına ve güncele uygun olanları yayınlayınız, diğerlerini bir gün lazım olur diye taslaklarda saklayınız...
Yazmak için kocaman bir yürek lazım, denilir ki yazmak bir yürek yolculuğudur. Bilgisayarın başına oturan herkes yazamaz: Pek çoğu konuşur, durmadan konuşur ama konuştuklarını tuşlarda seslendiremez... Kelimeleri ahenkli olarak yerli yerine oturtmak ise yazı ustalığıdır.
Yazınız, kısa vadeli günlük veya uzun sürecteki sıkıntılarınızdan kurtulursunuz.
Yazınız, yazdıkça ruhunuzun gençleştiğini, dimağınızın yaşlanmayıp sağlıklı kaldığını görürsünüz...
Yazınız, ömrünüzün son çeyreğinde olsanız bile...
Yazınız, içinizden geldiğince,
Yazınız birikimlerinizi, tecrübelerinizi, anılarınızı,
Yazdıkça mutluluğunuzun arttığına tanık olacaksınız...
Yazdıkça gölgesinde serinlenecek koca bir çınar veya bol meyveli ağaç gibi hissedeceksiniz kendinizi...
Yazınız hobi olarak, (kuşlarınızı, çiçeklerinizi, torunlarınızı unutmadan ve ocaktaki yemeği yakmadan)
Yazınız ama kişileri hedef almadan, birini veya bir gurubu aşağılamadan, (Bilinmektedir ki, aşağılayıcı yazılar, yazanın kararmış dünyasındaki fitne kişiliğini ele verir.)
Yazınız, yazı ve fikirlerin sorumluluk bilinciyle,
Ve nezaket kurallarını unutmadan,
Yazınız, kendisini tanımadığınız bir yazı arkadaşınıza "sen" demeden, "siz" diye hitap ederek,
Samimiyete evet, laubaliliğe hayır ve argo kelimelerden uzak olarak,
Yazınız, yazılan bloglar, yorumlar ve cevaplar ve de mesajlar yazanın iç dünyasını aksettiriyor. Bizler birbirimizi yazılarımızdan tanıyoruz.
Yazılan yorumlara ve mesajlara cevap verme zorunluluğu yoksa da, cevaplamak bir inceliktir. Sanal yazı arkadaşlığının devamını sağlar.
Hepimiz farkındayız, MB Sitesi şu sıralar kış uykusunda. Fırtına sonrası sessizlik ve dinginlik gibi.
http://www.youtube.com/watch?v=nxavIMWF9E0
Yazarda yazma coşkusunun kalıp kalmayacağını önemsemeyen Editörlerimiz, uzun süre bekletip güncelliğini kaybetme aşamasında yazılarımıza yayın izni verseler de,
Yorumlar, mesajlar ve cevaplar uzun gecikmelere takılı kalsalar da, (Bilhassa cumartesi, pazar),
Güvenilir üyelerin yanında "güvenilmeyen" üyelerin yürekleri rencide olsa da,
Tıpkı "kart hamili yakinimdir" örneğindeki gibi daha kıdemli güvenilir ağa babaların torpillerinin geçerli olduğu bilinse de,
Yine yazınız,
Yukarıdaki olumsuzluklardan kalbiniz kırık olsa bile, etkilenmeden yine yazınız.
Milliyet blog sitesinin görülmeyen ama varlığı hissedilen değerli editörlerinin, "güvenilir üyelerin neyine güvendikleri veya güvenilmeyen üyelerin neyine güvenmedikleri" sorusu cevabını bulmasa da,
Bu durumun sitede ikilik yarattığını editörya fark etmemiş görünse de,
Sizler yine yazınız, bizler yine yazalım...
Sitede kalan biz eskiler olarak; yazılarına hayran kaldığımız çok değerli yazarlarımızın tamamen ayrılmış olmaları hala düşündürücü ve biz yazılarını arıyoruz, özlüyoruz... Bu blog aracılığı ile kendilerini bir kez daha MB sitesine davet ediyoruz...
Yukarıdaki açıklamaya çalıştığım sebepler yok edilmedikçe, sitenin kış uykusundan uyanarak baharı beklemesi hayal...
9 nisan 2014 tarihinde beş seneyi tamamlayıp altı yaşıma basacağım bloglarda... (kısmette varsa)
Sevgi dolu selamlarım hepinize...
Yurdagül Alkan.