Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '09

 
Kategori
Deneme
 

Yazılmamış mektup

Yazılmamış mektup
 

Sana yazıyorum bu mektubu, duyuyor musun?


Gidenlerin, kalanlara bıraktığı acıdır sevda, bitmesi gereken. Bittiği yerde biriken. Gidenlerin, ardına bakmadan gidişlerindeki can çekişmedir.

Sana yazıyorum bu mektubu sevgili, duyuyor musun?

Ağladığım zamanların keyfini sürüyor musun? Acı çekiyor musun mesela, mutluluğuna dair? Ya da anımsıyor musun bırakıp giden ben olmam deyişini? Sana yazılmamış mektuplar olduğunu biliyor musun?

Sevgili sana yazıyorum bu mektubu, duyuyor musun?

Gittiğin yerde mutluluğa dair hayallerin yaşıyor mu mesela? Ya da bıraktığın yerdekilerin can sıkıntılarına dair vicdan azabı çekiyor musun? Masum mu hala düşlerin gülüşlerin? Masum mu her sevişmede seviyorum deyişlerin?

Sana yazıyorum bu mektubu duyuyor musun?

Olmaz zamanların ihanetlerine, yok sayılan yaşanmışların terk edişlerine, ya da sevgili, bu anlamsız gidişine bir anlam veriyor musun? Yerine koyamadığın anlamların altında eziliyor musun mesela haa? Anlatsana sevgili bu terk edişi hazmede biliyor musun?

Ağlıyor musun mesela arada bir; ağlayabiliyor musun? Sızladığında olmayan kalbinin bir yerleri, bir anlam verebiliyor musun? Yada bırakıp kalanı bir başına, yeni anlamların peşinden mi koşuyorsun..?

Söylesene sevgili, Başını kaldırıp baktığında gökyüzüne, benden bir iz bulabiliyor musun..? Yıldızları kandırıp gökyüzünde, aya sarılıyor musun..? Söyle sevgili utanma hadi, yakamoz yerine bağrına taş basabiliyor musun.?

AÇIK SÖYLE HADİ AÇIK. HALA BEN GİBİLERİN PEŞİNDEN KOŞUYORMUSUN? SÖYLESENE SEVGİLİ HALA AĞLATIYORMUSUN?

2 Ayrılığa dair her yazdığım kelimenin acısı kalıyor parmak uçlarımda. Her hissedişin utancı, buram buram. Yazılası her yazının sonu kıvrandırıyor bedenimi. Acı çekiyorum sevgili. Seni düşünmenin bedeli ağır geliyor bana. Kurtulamıyorum Anlıyor musun?

Sana yazıyorum bu mektubu duyuyor musun?

Bu bitmez zamanların haykırışları bitiriyor bir yerlerde bir yerlerimi. Hayallerim bile isyan eder oldu. gece uykularım öyle; Düşlerim rüyalarım öyle. Sabah kalkışlarıma bile anlam veremez oldum. Kalktığımda yaşamaz oldum. Sen yoksan günaydınlarımı aramaz oldum. Aklıma gelmez oldu mesela o her sabah içmeyi sevdiğim çorbam. Sonra yaktığım sigaram. Çıkarken HOŞÇAKALIM.

Asansörü de beklemiyorum mesela biliyor musun? Üçer beşer iniyorum merdivenleri, kaçmak için yokluğundan, olmadığından. Sana bu mektubu var ya bilmeden yazıyorum. Bilmeden yaşadığım gibi. Bilmeden baktığım gibi her sabah gazetelerin ölüm ilanlarına.

Fark edipte biri İLANIMI VERMİŞMİDİR ACABA…?

Düştüğüm bir girdabın içinden kurtulamıyorum sevgili. Savrum savrum dönerken bir olmadık yıkılışta, bir olmadık zamanda, bir olmadık ihanette dibe çekiliyor gibiyim.

Dostlarım bile ihanet kokar gibi artık sevgili. Sevdiklerim bile acı veriyor. Sen yoksun ya bu nefeste bana boşa geliyor.

Az önce doldurdum son diye niyetlendiğim rakımı. Az önce dediğimde bir saat olmuş HA. Dalmışım biliyor musun? Aklım üşümüş. Yerdeki halının sigara yanığında kalmış gözlerim. Ben o sigara yanığında seni özlerim. Hani demiştin ya o gün:

"Halı önemli değil de, ben yokken bir gün yakacaksın kendini, bundan endişe ederim."

Dalıp gitmişim işte aldırma, düzelirim.

Ben bu mektubu sana yazıyorum sevgili.

Gittiğin günden beri bekleyişlerime yazıyorum. Ümit edişlerime. Gelmeyeceğini bile bile ben boşa yanıyorum sevgili. Gelmeni istiyor muyum? Oda ayrı muamma. Benim sitemim kendime. Bekleyişlerim, can çekişlerim, boşa gidişlerim kendime. Bak gör yarın sabah olacak bir şeyim kalmayacak.

Diye yatıyorum her yorgun sarhoş akşamın bitişlerin de.

3 Her akşamın yorgun düşlerinin eseri oldun yüreğimde. Bir can çekişmedir sevdan çıkmak bilmiyor gibi. Gitmiyorsun ki yorgun gözlerimin önünden. Sevgili bitmiyorsun ki. Anlamsız acıları bırakıp benliğime ve beni bana terk etmiyorsun ki.

Sana yazılası mektupları tutup savuramıyorum ki; orta yerin bir yerine. Aşk acımak mı sevgili? Aşk yıkılanı seyretmek mi? Aşk ne ki sevgili?

Sana yazıyorum bu mektubu duyuyor musun?

Her akşamın yorgun düşüşlerinin eseri oldun yüreğimde. Her yanımı acıtıyor kahrolası gidişin. Dişim bile bu yüzden sancılanıyor biliyor musun? Çıkan sivilcelerim bile bu yüzden.

Beni anlıyor musun? Okuduğumu anlamayışımsın. Anladığımı kavrayamadığım. Dalgınlığım dağınıklığım. Suçluluğusun sevgili artık kimseye inanmayışımın.

Sana yazıyorum bu mektubu duyuyor musun.?

Aç bilaç yaşıyorum artık. Umursamıyorum sanki alamadığım nefesin tıkanıklığını. Önemsemiyorum mesela geç kalmışım işe. Kovulacağım biliyorum. Ne fark eder ki? Seni kovamıyorum. Seni atamıyorum. Yalnız kalamıyorum sevgili anlıyor musun? Artık aşık olamıyorum. Âşık olamıyorum.

Hüzün gemilerini her gün her gün yakmaktan bıktım. Her gün alevleniyorsun bir sabah uyanışlarında uyumamış gözlerimin önünde.

Sana da oluyor mu diye sormak isterdim biliyor musun? Hayır, beni unutamadığını değil de bu vicdan azabından sabahlıyor musun? Gözlerini kapatamayıp sabahladığın oluyor mu mesela HA?

İstemediğin halde bir iç çekişi geçiyor mu içinden?

Hani uzandığında yatağına dönüp duruyor musun.?

Söyle hadi sevgili

KAHROLUYORMUSUN...?

KAHROLUYORMUSUN...?

KAHROLUYORMUSUN....?
 
Toplam blog
: 22
: 463
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

1966 İstanbul doğumluyum... Kendi çapımda yazmaya bayılıyorum.. Okunurmu okunmazmı bilemem tabii ki ..