Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '08

 
Kategori
Anılar
 

Yazıyor yazıyorrrrrrr

Yazıyor yazıyorrrrrrr
 

Evimize tam iki gazete girerdi her gün. O zamanın dar bütçesi beş çocuk bir eş ve hatta babaanne bazen de dede katılmasına rağmen bu hiç değişmezdi. Bir koşu gazete satan yere gidip almazdık biz gazeteyi. Koltuk altına sıkıştırdıkları gazetenin kadın kartondan bir versiyonunun içine doldurdukları gazeteleri kapı kapı dolaşıp satarlardı gazeteci çocuklar.O da bir çeşit işti. Benim de özendiğim işlerden biri hem de.

Bazı evlerin balkonuna gazeteyi bonibon şeker ambalajı gibi büker öyle fırlatırlardı. Hiç hedefini şaşıranı görmedim, bu da ayrı bir konu.

Gazetenin eve girmesi ile aramız da paylaşamazdık bir türlü. Şimdiki gibi ekler de mevcut olmayınca kedi gibi bir köşeye siner sıranın bize gelmesini beklerdik.

İlla gazetenin günlük olması da gerekmezdi. Eskiden manavlar gazeteden yapılmış kese kağıtlarına doldururlardı. (Bu kesekağıtları da evlerde aileler tarafından özenle yapılır para kazanılırdı üstelik)

Böyle kese kağıtlarını özenle söker merakla ve sevinçle okurduk. Bazen rüzgar uçurur kapı önüne kadar getirirdi gazete yapraklarını o da suların içine bile düşse eğilir onu bile okurduk tüm kardeşler.

Terzilik yaparak aile bütçesine katkıda bulunan annem de iğne ile kuyu kazarak kazandı para ile Resimli Roman, ya da Hayat dergisi alırdı. Öyle şık kapağı olurdu ki bu derginin merakla beklerdik bu hafta kapakta ne olacak diye. İlkokul üçüncü sınıfa kadar okutulan annem okumaya aşık bir kadındı. Hatırlıyorum o zaman Fakir Baykurt’ un kitaplarını okurdu geceden sabaha.

Belki komik gelecek ama bizim evde çizgi romanla ilgili dergiler küçük cep foto romanlar okumağa dair ne var ise hepsi girerdi.

Komşumuz ayrıca ev sahibimiz Saniye hanım teyze bizim yüzümüzden kendi kızlarının da bu dergileri okumasına çok kızar “kızlarrr kızlar bırakın kağıdı, alın elinize bir dantel çeyizinizi yapın” diye söylenirdi bize.

Okumayı biz böyle sevdik. Babam okutmayı çok istedi hepimizi. Canım annem ev için para isteyince nedense babamın hiç parası olmaz idi. Biz okul ile ilgili ihtiyaçlarımız için para isteyince yoktan var ederdi. Annem çok zaman kızardı babama şaka ile karışık.

“Gömleğimi satıp sizi okutacağım” derdi babam. Dediğini yaptı elinden geldiğince gücü yettiğince.

Ben de bu konuda çocuklarıma hep bonkör oldum, babam gibi. Başka şeyler için esirgediğim parayı eğitimleri söz konusu olduğun da hiç esirgemedim.

Anadan, atadan bir servetim yok idi ama onlardan öğrendiğimiz ne çok şey vardı. Okumanın insana kazandırdıkları gibi, sevgi gibi saygı gibi. Sorumluluk duygusunu öğrendik, başladığımız işi sonuna kadar götürüp finalinde ailemizi Karun kadar zengin hissettirmeyidi de.

Sevgi ile kalın efendim, evinizden gazete dergi ve bunları okuyacak okuma aşkı ile dolu çocuklarımız, sevdikleriniz eksik olmasın efendim.

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..